bölüm 19

28.6K 625 627
                                    

ARSEN BORA KUYUMCU

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

ARSEN BORA KUYUMCU

Bu adama kaymak istemiyorum ama kayarsam fena bölümler yazarım. Kıraçı da siker atar. O havayı veriyor bana. Umarımkine ona benzeyen böyle görseller Pinterestte önüme çıkmaz. Baktıkça daha da deliriyorum. Beni bu adamdan soğutun. Derhal.

İyi okumalarr

...

"Arkadaşlar çalışın okul sınavlarınıza az kaldı. Okul derslerinden yüksek alın bari." Sanırım sınavın götümüze boru gibi gireceğini ama çalışırsak suçun edebiyat zümresinde olmadığını anlayacağımızı anlatmaya çalışıyordu. Başarılı olmuştu. Aferin fırto hocam. Aklımdan çıkmayan elhan-ı şita ile tebessüm ettim.

Beni çalıştırırsa yüksek alırdım. Amma ve lakin çalıştırmazsa zortingen. Basmıyor ki kafam yazar eserlere. Ha bir de saçma bir düzen geldi. 3 sınav oluyoruz. Bir yazma iki konuşma üçse bu gireceğimiz sınav.

Fırat hoca herkese kendi konu vermek yerine işi kuraya bırakıp kendi kaderimizi kendimizin seçmesini sağlıyordu. Öğretmen masasının üzerinde bir sürü kağıt duruyor içinde tek tek konular yazıyordu. Herkes sıra sıra gidiyor kendi konusunu hocaya söylüyordu.

Cam kenarındaki sıra bitince orta sıraya geçmişti. Gidenlere bakıp ellerimi kavuşturdum. Buna da heyecan yapıyor olamazdım.

Konuşmak istemiyorum

Haziran arkasını döndü. "Acaba konular neler?" Ona gözlerimi devirdim. "Her türlü bişey anlatacağız haziran." Başını olumlu anlamda sallayıp önünde döndü. Sevil arkasını dönme tenezzülüne bile girmemişti. Onunla bu kadar yakın otururken aramızın soğuk olması bana iyi gelmiyordu. Derin bir nefes aldım.

"Tahta titretiyor." Başımı meleğe çevirdim. "Fena hemde. En sonki konuşmamı hatırladım da." Cidden berbat bir konuşmaydı. Tahtada cömertliği anlatmıştım. Heyecandan elim ayağıma dolanmış kelimeler birbirine girmişti. 2 dakikalık sürenin 1.5 dakikasını anca doldurmuştum. Full fırat hocaya bakmıştım. Benim aksıma o bir kere bile bakışlarını değdirmemiş karşıya bakmıştı.

Melek de güldü. "Adamı gözlerinle yemiştin." Omzuna vurdum. "Abartma sadece heyecan yaptım. Sanki sen muhteşemdin." önüne gelen saç tutamını havalı bir şekilde geriye atarken konuştu. "Örnek al bebeğim."

"Ablan kurban olsun sana." Yanağına bir öpücük kondurdum. Sevgi dolu bakışlarla birbirimize bakarken sıra bizim tarafa gelmiş. En öndeki halime ayaklanıp gitmiş konusunu seçip dönmüştü. Sıra bizim önümüzdekilerdeydi. Çaprazımdaki haziran ayaklanınca sevil de ayaklanıp tahtaya gitti. Heyecanla onlara baktım. Haziran küçük kağıtlardan birini seçip açtı. Gelen konuyu hocaya söyleyip sırasına doğru ilerledi.

Başımı 'ne çıktı?' Dercesine salladım. Omuz silkti. "Aşk." Melek ofladı yanımdan. Aşk mı? Aşk varsa sex de vardır. Lütfen bana o gelsin.

AH BE HOCAM!?+18Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz