(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.)
Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur...
Kapak @-necirvan a aittir.
Yayımlanma tarihi 23.02.2024
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tehditim ile herkes birbirine bakarken, tehditkar bir ifade ile baktım onlara.
Orta yaşlarda bir adam ise kaşları çatılarak Devrim'e baktı.
"Ne diyor bu kadın efendim?"
Cık cık diye bir ses çıkardım dudaklarım yukarı kıvrılırken.
"Eğer bir şey benim hakkımda ise direkt olarak muhattabı benimdir. Bana sor, ne diyorsuun sen diye?"
Adamın bakışları bana döndü. Yüzündeki ve vücudundaki beden dilinden endişeli olduğunu çoktan biliyordum.
"Ne diyorsun sen kadın? Biz hepimiz onurumuzla, bu şirketin altında yaşayan insanlarız."
Bu sefer alay ile baktım ona. Adam şaşırmış gibiydi.
"19 Ağustos, akşam 20:00. Oğlun bir kadını vuruyor, sen ise onurlu ve şerefli davranarak rüşvet ödeyip, oğlunu sadece bir ay hapiste tutarak, onurlu ve şerefli davranıyorsun!"
Ardından yanındaki adama döndüm.
"Ufuk Bayraktar, ülkedeki tıp öğrencisi olmayan bir çok kadın ve erkeğe tıp diploması vererek, ülkeye bir sürü vasıfsız doktor verip, bir çok yaşamaya meyilli olan hastadan, sağlıklı organları alarak sahte raporlar düzenliyorsun! Bunu ise şerefli doktor kimliğin ile yapıyorsun. İstersen ölüm raporlarının üzerindeki adları da okuyabilirim."
Suskunluğa büründü hepsi.
Masadakilere baktım. Hepsinde teker teker ifademi gezdirdim. Sıra kimin açtığına geldi diyerek birbirlerine korku dolu bir ifade ile bakıyorlardı.
"Hanginiz onurlu ve şerefli yaşıyor şimdi?"
Hepsi susunca ayağa kalkıp, tatlı tatlı gülümseyek, elimin birini Devrim'in omzuna atıp, hepsine öyle baktım.
"Sizi doğru yola çağırmak niyetinde değilim, zaten tövbe etseniz de hayatınızın çoğunu cehennemde geçirmeyi hak etmişsiniz. Ama benim işime yaramazsanız, bu dünyayı da size cehenneme çeviririm, zevk ala ala da yaparım bunu."
Tehditkar sesim tüm odayı kaplarken, hepsi sustu. Yine ve yine.
Bu hoşuma gidiyordu. Gülümseyerek elimi çektim Devrim'in omzundan.
"Ee, ne diyorsunuz? Umarım aptal değilsinizdir!"
Devrim ruhsuz bir ifade ile baktı bana.
"Şovun bittiyse otur Yasmin!"
Omuzlarımı silkeleyip Devrim'e baktım.
"Çanakkale savaşında nasıl askerlik yaptığınızı falan dinlemek istemiyorum. Yukarı çıkıp tekrar uyuyacağım. Adamlarının beni çok iyi anladığını düşünüyorum, yani anlamışlardır umarım. Akşam da toplantı yapacağız, bir konuşma daha hazırlamam lazım!"
