68

3.2K 195 15
                                    

"Evlenelim mi?"

Şaşkınlıkla bir iki saniye bön bön baktım suratına. En sonunda konuşabildiğimde sadece "Ne?" diyebilmiştim.

"Olmaz mı? Ani oldu biliyorum, yüzük falan da yok yanımda ama. Amerika'da yaşarız hem baban sana bişey yapamaz orada. Eğer yapamazsan geri geliriz buraya, sadece biraz uzaklaşsan buradan?"

"Ama hastalarım var, çalıştığım bir yer var." İlk defa arkadaşlarım var. Kaybetmek istemediklerim var.

"Hemen değil ki hastalarını tedavi edersin sonra oradaki bir yerde çalışırsın." Sessiz durduğumu fark edince doğruldu yerinde onunla bende tabi. "Eğer istemezse-"

"Olur." Ellerini tuttum ve şaşkınlıkla ışıldayan gözlerine baktım.

"Ne?"

"Evlenirim yani. Ama önce buradaki hastaların tedavisinin bitmesi lazım. Bide Nolan gitti ya, 2 kişi kaldık benim yerime yeni birinin bulunması falan."

"Acelesi yok, ne zaman hazır olursan." Gülümsedim, gülümsedi.

Kapının hayvan gibi açılması ile dolan gözlerimle kapıya döndüm. "Abla hastaneye çağırıyorlar, acilmiş uya-" Bizi görünce durdu. İşaret parmağını bana uzattı. "Sen neden ağlıyorsun?" sonra Alex'e döndü parmağı "Sen nasıl buradasın?" ardından kaşlarını çatarak benim yanıma geldi.

"Bişey mi yaptı bu şerefsiz sana?" Ona vurmak için elini kaldırmasıyla tuttum elini. "Ulan sen geldin gittin bu kız hep ağlıyor. Bi gülmeyecek mi bu kızın yüzü senin yüzünden!"

Tam ağzımı açıyordum ki beni oturduğum yerden kaldırdı ve arkasına geçirdi. Sonra tekrar Alex'e döndü. "Ayağımdaki pandufları atayım diyorum, bi sana bakıyorum bi kedili panduflarıma değmez vallahi değmez."

Ardından benimle birlikte çıktı odadan. "Nil, bir dur kızım ya. Anlatayım ne olduğunu." Ne desem nafileydi.

"Oğlum senin ne işin var burada? Kim aldı lan bunu eve?" Arkamı dönmem ile Alex ve Akın'ın karşılaştığını gördüm. Arkamı dönüp oraya doğru yürümemle Akın, Alex'e kafa atmış yere düşürmüş şimdi de yumrukluyordu.

"Alex!"

"Oha Akın, abarttın sende. Bırak çocuğu." Akın işini bırakıp Nil'e dönmüş "Benim ablam bu pezevenk yüzünden bir aydır zombi gibi geziyor evin içinde! Öldürmem lazım benim bunu." deyip kalkmıştı yerden. "Dua et, keyfim yerinde ha."

"Niye yerindeymiş senin keyfin?" Onlar kendi aralarında tartışmaya başlamıştı bende bu sırada fırsattan istifade Alex'in yanına gittim.

Alex'in yanına çöktüm, çokta bişey olmamıştı ya. Sadece biraz gözü morarmış, burnu kanamış ve dudağı patlamıştı. Dediğim gibi çok bişey yoktu.

"İyi misin?"

"Zevkten dört köşeyim inanır mısın?" Dedi imasıyla. Güldüm bu haline. "Hak ettin."

"Yok canım şikayetçi değilim zaten, bugün keyfimi hiçbir şey bozamaz."

"Nida!" Akif amcanın sesi ile kafamı kaldırıp ona döndüm. "Noluyor orada gecenin bir vakti?" Saat daha 10'du. Bir yerde yatan Alex'e birde Akif amcaya baktım.

"Bu kim? Ne işi var burada?" Ayağının ucuyla Alex'i dürttü önce bi Alex bu arada ayağa kalkmış üstünü başını düzeltmişti. Akif amca onu yanında bi tık kısa kaldığı için biraz komik duruyorlardı. En sonunda Alex ona elini uzattı, "Ben Alex, memnun oldum."  Türkçe konuşmuştu.

Akif amca arkasında bıraktığı ellerini hiç çözmeden konuştu. "Ben olmadım, senin akşam vakti kızımın odasında ne işin var?" Kızımın.

OPİA (texting)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora