7. Bölüm

12 1 0
                                    

Patriciayla tek taraflı olan resmi bir tanışmadan sonra, kendisi beni masalardan birine oturttu.

"Burası zihinle yapılan büyüler için pratik yapılan salon. Genelde kalabalık olur, fakat senin için özel olarak ayırttım."dedi gülümseyerek.

Masanın üstündeki bir adet muma bakarken, "Teşekkür ederim."diyebildim.

"Haberci olduğunu biliyorum,"dedi Patricia. "Sana bunun eğitimi verecek kişi ben değilim, merak etme. Ama büyü eğitimini birlikte sürdüreceğiz."

Patricia'dan duyduğum sözle, dün akşam olan olayı sorma düşüncemin hevesi kırıldı. Jay'in balkonunda, olan olay. Jay'in yatağımda...

Düşüncelerimi bu uygunsuz anılardan bıçak gibi çektim. Zihinimi Patricia için açıkta tutmaya çalışıyordum. Patricia söze başladı. "Basit şeyler yapacağız. Sana büyü yapmanın, en önemli belki de tek püf noktasını anlatayım. İçindeki dengeyi kullanacaksın?"

"Denge mi?"dedim gülerek. "İnanın bana, çok dengesiz zamanlara denk geldiniz."

Patricia'nın gözlerinden bir hüzün geçti. "Yaşadığın şoku, hayal kırıklığını tahmin edebiliyorum. Başına gelenler için çok üzgünüm."dedi. "Fakat unutmamalısın; en karanlık an, gündüze en yakın olduğun andır."

Patricia'nın telkini tatlı olsa da bir anda bu cümlenin bana ne kadar tanıdık geldiğini fark ettim. Nereden hatırladığımı sorguladım fakat bulamadım.

"Şimdi,"dedi Patricia. "Senden istediğim şey çok basit. Ellerini mumun yakınına getir, kendini sakinleştir, nefes alışverişini dengede tut, zihnini yavaşlat. Ve dengeli bir şekilde, yavaşça mumun yandığını düşün, ateşin sıcaklığını hisset."

Patricia iki eli mumun yanında iken, yoğun bir şekilde muma bakıyordu. Gözlerinden bir anlığına sarı, artık görmeye şaşırmadığım ateş böceği gibi bir parlama geçerken, mumda oluşan minicik bir kıvılcım cılız bir ateşe dönüştü ve yavaşça ateş dengeli bir hal aldı.

"Vay canına,"dedim heyecanımı gizlemeyerek. "Bu inanılmazdı."

Patricia sıcak bir gülümsemeyle mumun üstünden, havayı sıvazladı ve mum söndü. "Sıra sende."

Sevincim yüzümde asılı kaldı. Ellerimi mumun yanına getirdim, yaptığım şey o kadar komik ve saçma geliyordu ki, Patricia'nın yapabildiğini görmesem mümkün olduğuna inanmazdım. Patricia yapabiliyorsa benim de yapabileceğim anlamına gelmezdi ya.

"Belki de gözlerini kapatmalısın."

Patricia'nın tavsiyesiyle gözlerimi kapattım. Dediği gibi, nefes alışverişimi dengede tutmaya çalıştım. İçimdeki sakinliği aradım. Neredeydi bu lanet olası, ihtiyacım olduğunda neden ortalarda yok?

Mum yanmıyordu. Patricia'yla yaptığımız 4 nefes egzersizinden sonra bile minicik bir duman bile tütmüyordu. Evet, çuvallamıştım. Beceriksiz bir cadıydım, cadıların yüz karası. Belki de bunu anlayıp beni eve geri yollarlardı.

"Eva,"dedi Patricia yumuşacık bir sesle. "İçindeki dengeyi arama. Denge zaten sensin. Var oluşunun sebebi, Denge'yi kurmak olduğunu unutma."

"Herkes Denge'ye karşı sorumluluğumdan o kadar çok bahsediyor ki, ondan başka bir şey düşünemiyorum zaten."dedim sıkılgan bir şekilde.

"Şu an yaptığımız şey, seni kendinle buluşturmak. Gücünü hiç kullanmamışsın, hiç gelişmemiş. Hiç birimiz anne karnında büyü yapmadık, kas gibi geliştirdik. Hiç kimseden bir farkın yok, yapmak için bir engelin de yok."

Sıkılmıştım. Derin bir nefes alıp ormana bakmaya başladım. Ormanın derinliğini düşündüm, ağaçların sıklığını ve aralarındaki mesafeyi. Sonbaharda kurumuş yaprakların dökülmesi, sıcacık güneş...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SAMSARAWhere stories live. Discover now