8. Bölüm

60.3K 2.8K 675
                                    

Bebekler selam,yeni bölüm güncellemesi çok geç kaldı farkındayım öncelikle hepinizden özür diliyorum. Yazarınız hayırlı bir iş ile meşgul olduğu için bölüm yayınlayamamıştı bu süreçte biraz kusura bakmamanızı diliyor ve iyi okumalar diyorum.




En korktuğum şey yavaştan gerçek olmaya başlıyordu galiba. Dağılmasın diye uğurun da manyak olduğum arkadaş grubum birbirinden inat iki salak arkadaşım yüzünden dağlıyordu. Sema ile aşağı indiğimizde bizi orada bekleyen diğer üçlüden Hakan, Sema'yı görür görmez arkasını dönüp gitmişti.
Aylardır verdiğim çabalar hiçbir sonuca ulaşamamış aksine daha da kötüye evrilmişti.

Hakanın arkasından Semanınsa yüzüne karşı bağırmaya başladım. "Yürüyün lan. Madem istedikleri bu ekibi dağıtmak kendileri gökten bir yıldız olarak kayıp gidebilir. Biz de sizinle üç silahşörler olarak takılırız!"
Buradaki amacım Sema ve Hakanın ilişkileri yüzünden bizim de zarar gördüğümüzü onlara hatırlamak ve anlatmaktı. Ben sanmıştım ki bizimkiler bir çırpınıp en azından arkadaşlığımız açısından kendilerine gelir ama Oğuz onları böyle düşünmekten kurtarmış ve "Oh abiciğim ya! Sonunda be. O neydi her yere beş kişi gitmemiz çete gibi? Taksiye sığmıyoruz,otobüste eşit dağılımlı oturamıyoruz,konuşma sırasınını beklerken yıl atlıyoruz çok şükür ya işte şimdi çekirdek aile olduk çok iyi fikir Miraç lütfen bir daha aramıza dördüncü ve beşinci kimseleri almayalım!"diyerek büyük bir çoşku ve heyecanla bu fikrimi beğenmiş,benimsemişti.

Sessizce dişlerimin arasından "Ne diyorsun Oğuz abiciğim salak mısın?"diye söylenerek kaş göz yaptım ama bunu anlamayacak ve hatta duymayacak kadar sevinçliydi. Oğuzun bizden bu kadar bıkmış olması beni kırmıştı. Yeri geldiğinde canını verecek arkadaşım gruptan adam eksildi diye mutlu mu oluyordu gerçekten?

"Miroya katılıyor ve artırıyorum bundan sonra onlarla muhatap olmadan sadece üçümüz gül gibi geçinip gidelim diyorum ne dersiniz?"

Mert bıkkınlıkla derin bir nefes verdi. Oğuz'a karşı sabır etmeye başlamasının hareketiydi bu. "Abartma deriz Oğuz abartma. Suyunu çıkarma."diyerek bir baba otoritesiyle uyardı onu. Bu çocuk istediği zaman ülkü ocakları reisi haline dönüşüyor aşırı ciddileşiyor ve dediklerini emir bilmemizi bekliyordu.

"Sen sus Mert oğlum!"diye çıkıştı Oğuz. Sanki köpek eğitir gibi çıkan o sesi beni inanılmaz şaşırtmıştı. E Oğuz sen öldün? Mert seni öldürdü bu muameleden sonra senin haberin yok oğlum? Aralarındaki iddialar artık saçma bir hâl almaya başlamıştı. Oğuz Mert'e,Mert Oğuz'a kölelik yaptırıyordu saçma sapan bir kısır döngüdelerdi. Mert dişlerinin arasından "Katil olmama az kalmış gibi hissediyorum."diye söylendi. Oğuz hiç umursamadı. Mert'in sessiz ve sakinliği daha sıkıntılıydı son noktaya gelip patlayınca durdurulamaz bir hâl alıyordu ama Oğuzun bu hiç umrunda değildi.

Oğuzun ölüme emin adımlarla yürüdüğü bu yolculukta ikisini de yalnız bırakmadım ve ikisiyle birlikte gittik brifing salonlarına. Artık kendimi gerçek bir pilot gibi hissetmeye başladığım bir aşamadaydık. Önceden bütün harbiyeliler olarak konferans sınıfında uçuş toplantıları yapıyorduk ama şimdi sadece uçuşa bizimle çıkacak olan komutanımızın kendi ekibiyle. Bu yüzden Mert ile yollarımız brifing odalarında ayrılırken Hakanla birleşti. Hakanla konuşmamaya kendi kendime yemin etmiştim. Çünkü konuştuğumda istemsiz Sema ile olan aşklarının ızdırabına çekiliyordum. Bu yemini ne kadar mı tutabildim? Kötü kötü bakmaya çalıştığım sırada yanıma gelip bana omuz atarak "Ne o bakışlar kız? Ananı mı kaçırdık,babana mı bir şey yaptık,kardeşini dağa mı kaldırdık?"diye bana bulaşana kadar tutabildim.

İstemsiz o tepkisine gülmüştüm çocuğun. Ben bu Hakana hiç dayanamıyordum! Gülümsememi bastırmaya çalışarak baktım ona ama nafileydi o alaylı gülüşüne kayıtsız kalamazdım. "Yüzüğümü ver."dedim bu dediğimi hiç beklemediği için kaşları çatıldı yüzü gevşerken "Bozuk plak gibi takıldın kaldın kızım ya."diye söylendi. Ya madem kıza vermek için aldın ve veremeden ayrıldınız o yüzükten vazgeçtin kaldırdın attın gel gidelim bozduralım şunu da felekten bir gece çalalım çocuk ya!

Aşk'a Uçan KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin