12. Bölüm

66.9K 3.1K 1.1K
                                    

Bu bölüm ilahi bakış açısı ile yazılmıştır.

Burak elindeki teste bakarken gülümsedi. Bu kız gerçekten tam bir çatlaktı! Nasıl da böyle ciddi bir konuyu sıfır ciddiyetle ele alabiliyordu bilmiyordu ama Miraç...Gerçekten fazla iyidi.
Kulağında ki kahkaha sesi ile tekrar Serkana döndü.
Elindeki telefonu kulağından biraz çekerek Serkanın kahkaha atmayı kesmesini bir müddet bekledi.

"Demek yakıt tankları bittiğinde ve motoruna kuş girdiğinde Kelime Şehadet getiriyor öyle mi? Abicim bu mizahını harcamasın ya oralarda."

Burak,harp okulundan beridir en yakın arkadaşı olan Serkana arayıp bu durumdan bahsettiğine biraz pişman olmuştu çünkü Serkan bu hayatın tamamen mizah tarafında olan ve en sinir bozucu şeyleri bile ciddiye almayan bir tipti. Şimdi her konu gibi bunu da ciddiye almıyor ve olayın komik yanına odaklanıyordu. Oysa Miraç bir askere yakışmayacak kadar ciddiyetsiz,çok saçma bir hata yapmıştı. Başka bir komutanın eline bu kağıt geçse askeri disipline giderdi bununla kalmaz verdiği cevapları değerlendiren psikiyatri doktoru kızın sağlık raporunu elinden alırdı. Neyse ki komutanı Buraktı,ona bu hatayı düzeltme şansı verirdi. Aylardır arkasını topladığı gibi bunu da toparlardı.

"Serko. Tamam abiciğim, bak güldük eğlendik bitti neden yarım saattir aynı şeyin üzerine bin kere kahkaha atıyorsun be? Ayrıca ben, akıl ver diye aradım seni konuyu dağıtmaz mısın artık?"

Serkan,telefonun diğer ucundan hafifçe öksürürek hem kendisini hem de konuyu toparlamaya çalıştıktan sonra "Abiciğim, benden akıl alacak kadar mı çaresizin sen ya?" diyerek tekrar konuya döndü. Haklıydı,Burak bu adamdan akıl alacak kadar kötü durumdaydı. Kendisine kabul ettiremediği,inatla kabullenemediği gerçeğe sonunda yenik düşmüştü fakat bu sefer de ne yapacağını şaşırmıştı.

"Bende o soruyu hep kendime soruyorum. Neden diyorum Ali varken ve Funda varken ben gidip en akılsız kişiden akıl dileniyorum diyorum. Fakat henüz bir cevap bulamadım."

Özellikle bu konuyu Fundaya açmak daha mantıklı bir hareketti çünkü her zaman Funda bu tarz konularda çok daha iyi bir destekçiydi fakat şu an Fundayı dinlemekle uğraşamazdı çünkü zamanın da Fundanın kendi meselesine çok benzeyen bir konu olduğu için Fundanın tarafsız hatta Burak'ın tarafını tutarak bu cepheden vereceği mantıklı akıllar olmazdı. Burak'ı körü körüne destekleyecek çok mantıksız bir adamın aklına ihtiyacı vardı bu yüzden Serkanı seçmişti.

"Bak abicim sana daha önce de dedim,şimdide de diyorum;Kızlar,sert ve serin erkeklerden hoşlanır."

Evet,Serkanın aklı kendine anca yetiyordu bir de Burak'a akıl vermeye kalkınca sonuç kaçınılmaz bir klişeye dönüşüyordu. Burak elini alnına götürüp alnını hafif hareketlerle ovmaya başladı. Ne kadar düşünürse düşünsün ona mantıklı gelmiyordu,mantıklı gelse de dışarıdan her ne kadar soğuk ve sert görünürse görünsün fıtrat olarak sevdiği insana kötü davranması çok zordu.

"Yeterince sert davranıyorum zaten Serkan,ucunu kaçırıp direkt kötü adam oluyorum!"

"Hadi ama Burak...Kötü adamla deli adam arasında çok fark var!"

Arkadaşının bu dediğine karşılık gülümsedi. Böyle bir tepki beklemediği için boşluğuna denk gelmiş ve komik bulmuştu. Harbiden şu an kendini deli etmişti. Beşzekleri ilk fark ettiğinde çok farklı duygularla onların üzerine gözlerini dikmişti. Zamanında kendi arkadaş grubunun komutanlarına çektirdiklerinin aynısını ilahi adaletle şu an kendisi çekiyordu. Bire bir Çiğlideki gençliklerini görüyordu resmen. Harp okulundan beridir en samimi olduğu arkadaş grubunun birebir aynısıydı onlar ilk bu yüzden dikkat çekmişlerdi. Miraç'ı ilk gördüğünde adını bilmiyordu sadece arkadaşlarının "Miraç."diye seslenmelerini 'Meriç' anlayarak özlediği küçük erkek kardeşini hatırlatmasıyla durup kıza bakmıştı sonra Meriç değil Miraç olduğunu öğrense de kız aklında yer etmiş ve diğerlerinin adını öğrenmeden Miraç'ı aklına kazımıştı.

Aşk'a Uçan KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin