Bölüm 5 | İzleyici

240K 14K 34.1K
                                    

Medya | Akın Varol

Model | Jake Cooper

Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı lütfen unutmayın. Desteğiniz için şimdiden teşekkürler🖤

17 NUMARA

BÖLÜM 5

İZLEYİCİ

Gözlerim odadaki boşluğa dalmış, öylece duruyordum. Yutkunurken bile acıyan boynum yüzünden her seferinde bıkmadan, usanmadan dudaklarımı aşağı doğru kıvırıp küfretmeden duramıyordum. Acıyı her hissettiğimde ise içimde patlamaya hazır volkan ateşinin harlandığını hissediyordum. Çığlık atmak, haykırmak, eşyaları parçalamak istiyordum ama bir şey beni durduruyordu. Sanırım değişen bir şey olmayacağını bilmekti beni durduran, acımı içimde yaşatan.

Asır, elindeki ilk yardım çantasıyla odaya girdiğinde sessizce yanıma oturmasını izledim. Yüzüne bakmıyordum, sadece göz ucuyla izliyordum. Bana bakıyordu ama ben, ona bakmamak konusunda ısrarcıydım. Yanımda olması bile bana rahatsızlık verirken bakmak çok zordu. 

Akın biraz daha ileri gitseydi ve daha derin bir kesik atsaydı şu an dünyanın en korkunç gülen katiliyle beraber oturmayacaktım, diye düşünmeden edemiyordum.

"Şimdi bana dönmen gerekiyor."

Ona dönmeyip, gözlerimi devirdiğimde beni odaya kollarında taşıdığı aklıma geldi. Bunu yapması bile şaşırtıcıyken yaramı iyileştirmeye çalışması oldukça garipti.

"Burada olmaya senin gibi ben de meraklı değilim. Eğer senin yanında olmazsam Akın buraya gelir ve senden af dileyebilir. Buna sadece ben engel olabilirim," dedi ve parmağını şaklatarak, "Şimdi bana bak, seni öldürmeyeceğim, alt tarafı boynuna ilaç süreceğim," diye ekledi.

Nihayet yüzüne baktığımda bunu bekliyormuş gibi güldü. Hep eğlenebilen taraf olmak nasıl bir histi acaba? O gülünce ortada ciddi bir şey yokmuş da ben abartıyormuşum gibi hissediyordum. Gülüşü melek maskesi gibiydi, insanın kanmak istediği cinsten bir büyüydü. Hepsinin birer maskesi vardı. Akın'ın taktığı melek maskesi gibi...

Asır, elindeki pamuğa ilaç sürerek, boşta olan elini çeneme doğru uzattığında geri çekildim. Bu, onun gergin bir tavra bürünmesine sebep oldu. Havada kalan elini yutkunarak geri çektiğinde gülümsemesi soldu.

"Sana zarar vermeyeceğim. Sadece acını dindirmek istiyorum. "

"Sen genelde acı yaratmayı seversin sanıyordum." dediğimde bu sefer kocaman olmasa da normal sayılabilecek bir şekilde güldü.

"Hayır, yanılıyorsun. Ben ölümü yaratmayı, acıyı izlemeyi severim."

Ona cevap vermemi beklemeden, elini çeneme yerleştirdiğinde irkildim. Pamuğa döktüğü ilacı boynumdaki kesiğin üzerine sürmeden evvel duraksayarak, "Canın yanacak ve ben eğlenmeyeceğim. Bu seferlik senin istediğin olacak, 17 Numara," dedi ve harekete geçti. Acıyla kıvransam dahi ona belli etmek istemedim. Canımın yandığını görmesin, kazandığını düşünmesin istedim. Çığlık atmamak için kendimi zor tutarken elimi öne doğru attım ve dokunduğum ilk şeyi kavrayarak sıkıca tuttum.

"Azrail seni almamak için fazla direniyor."

Yavaş nefesler almaya çalışarak, "Azrail genelde zamansız gelmeyi sever diye duydum. Belki şuan yanı başımızdadır ve kimi alacağı belli olmaz."dedim.

17 NUMARA | KİTAP OLDUWhere stories live. Discover now