Bölüm 6 | Kaçış

211K 13.4K 16.6K
                                    

Medya | Barış Atasoy

Model | Florian Neuville

Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı lütfen unutmayın. Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim🖤

İyi okumalar🎈

17 NUMARA

BÖLÜM 6

KAÇIŞ

Ben mutfakta oturmuş, Akın'ın bana hazırladığı tostu yerden evdeki yedi katil de etrafta dolanıyordu. Aralarında anlamadığım bir şekilde konuşmaları, bir şeyler karıştırdıklarını gösteriyordu. Bense sadece kaçmayı düşünüyordum. Böyle bir zamanda muhtemelen bir daha beni lavaboya göndermeyeceklerdi. Bu yüzden başka bir yol bulmalıydım.

"Sana kağıt ve kalem getirdim. İhtiyacın olan her şeyi buraya yazabilirsin."

Akın önüme kağıdı ve kalemi bıraktığında her ne kadar kaçacak olsam da dikkat çekmemek için tostun son parçasını da ağzıma atarak kalemi elime aldım. Benim için bu listeyi yapmak pek zor olmayacaktı.

Sekizinci maddeyi yazamadan kalem elimden alındığında henüz ihtiyaçlarımın yarısını bile tamamlamamıştım. Kalemi elimden alanın Asır olduğunu gördüğümde kaşlarımı çatarak, "Henüz bitmedi," diye çıkışmıştım ki katliam gününden beri görmediğim çantamı önüme koyarak bütün öfkemi, sinirimi çekip almayı başardı. Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırarak gözlerimin dolmasına engel olmaya çalıştım ama yanağıma doğru süzülen sıcak yaştan bunu beceremediğim açıkça ortadaydı.

"Eminim hepsi bunun içinde vardır."

Kendi hayatımdan bir parçayı görünce ona bir canlıymış gibi sıkıca sarıldım. Hayatımı çok özlemiştim. Sanki aileme, arkadaşlarıma, hayallerime sarılıyordum. Çantam, küçücük olmasına rağmen şu durumda gözümde devleşmişti.

"Bir şey değil," diyerek benden uzaklaştığında, arkasından düşmanca bakışlar atarak çantama sevinçle döndüm. İçini açtığımda makyaj çantamı, cüzdanımı ve en son okuduğum kitabı görmüştüm. Bu kitabı okurken vasat durumda olduğuma inanıyordum. O zaman daha hiçbir şey görmemişim. Şimdi kendimi kitaptaki karakterden daha kötü hissediyordum.

Çantayı daha fazla karıştıramadan Asır'ın, ev ahalisine, "Cehennemin kapılarını bir kez daha zorlamaya hazır mısınız?" dediğini işittiğimde kaçamak bakışlarımı üzerine döndürdüm.

Gülüşü, yüzünde haylaz bir çocuğu barındırsa da yavaşça yutkundum. Onun gülüşü iyi şeyler olmayacağının en büyük kanıtıydı.

Çıkardıklarımı çantama hızlıca geri koyarak ağzını kapattım. Çantayı sırtıma takarak ayağa kalktığımda, Anıl dışarıya çıkmaya hazır bir vaziyette yanıma geldi. O, bana gülümserken sinirli bakamadım. Zaten başından beri bana gülümsedikleri için katil olduklarını unutur gibi oluyordum. İnsan psikolojisine baştan aşağı zarardılar.

"Şimdi evden çıkacağız, iki arabayla gideceğiz. Güvenli hissetmen için seni ne Akın ile ne de Asır ile aynı arabaya koymayacağız. Sen benimle, Barış ve Koray ile geleceksin."

Koray'la aynı arabada olmak her ne kadar riskli olsa da diğerleriyle aynı arabada olmaktan iyiydi. Kas yığını Ege, psikopat Asır, her an boğazıma bıçak dayayabilecek Akın ile yarı yolda ölme riski, Koray'la aynı arabada olmaktan on kat daha kötüydü.

17 NUMARA | KİTAP OLDUWhere stories live. Discover now