Bölüm 8 | İstasyon

188K 12.6K 10.2K
                                    

Medya-Ege

Model-Marcus Hedbrandh

Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın. Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim🖤

17 NUMARA

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

17 NUMARA

BÖLÜM 8

İSTASYON

İyilik, belki de sadece zor zamanda belli oluyordu. Küçük melek taklitleri değildi iyilik. Ölüm kalım meselesindeki yıkılan tabuydu. Bir canın diğer cana bağlandığı görünmez çizgideydi iyilik. 

Dakikaları, saniyeleri hatta saliseleri saymama az kalmıştı. Çaresizlikten ve soğuktan titreyen bedenimin, onların karşısında zayıflıktan bükülmesini istemiyordum ama nefes almanın bile bir lütuf gibi geldiği şu durumda yere yığılmama az kalmıştı. 

Canımın son kırıntılarını o arabada, katillerin arasında bırakmış gibi bir his içimi parçalıyordu. Evime dönememekten, canımın daha çok yanma ihtimalinden o kadar çok korkuyordum ki bana yardım etmesini beklediğim insanların, bu isteğime görmezden gelme ihtimalleri gözümde canlandı. 

Burada öldüğümü düşündüm. Böceklerin ölü bedenimi kemirdiğini, kargaların gözlerimi söktüğünü hayal ettim. Midem bu düşünceyle sarsılsa da korkarak sevgilisinin arkasına saklanan kız, onun kulağına bir şeyler fısıldadığında endişem daha da arttı.

Genç kız, sevgilisinden uzaklaşarak arabaya bineceği sırada can havliyle öne doğru bir adım attım. İkisi de benden korkuyordu. Bana olanların kendi başlarına gelmesinden, benim gibi çaresiz kalmaktan ödleri kopuyordu ve sırf bu yüzden bana yardım eli uzatmayacaklardı. 

Gurur yapacak durumda değildim.

"Yardım edin. Lütfen beni burada bırakmayın. Ölmek istemiyorum."

Adam döndü ve kıza baktı. Aralarında, gözleriyle anlaşırlarken kaçamak bakışlarla onları izliyordum. Olduğum yerde sendelediğimde ağzımdan küçük bir inleme kaçtı. Hani olur ya bir yerin kanar, çok acır ve bazen ağlamak istersin. Ben vücudumdaki her acı yüzünden ağlamak istiyordum.

"Söz veriyorum başınıza bela olmayacağım. Ben kaçırıldım, sadece evime gitmek istiyorum. Bakın, sadece bir benzin istasyonuna bırakın. Lütfen bana bu iyiliği yapın."

Sonra susan ağızlar, konuşan gözler devreye girdi. Korkmakta haklılardı fakat benim kadar korkuyor olamazlardı. Eğer yardım etmezlerse burada ölecektim. Hayatta katiller vardı evet, ama onlardan kurtulmak her zaman tek başına mümkün olmazdı. Benim yardıma ihtiyacım vardı.

Bedenimi sarmalayan yoğun sıcaklık, içime huzur dolu bir nefes çekebilmemin en büyük sebebiydi. Vücudumdaki ağrıları alan ağrı kesicinin boğazımdan suyla geçtiği an kendimi, cennetin kapılarını aralamış gibi hissettim. Gözlerimi açmak istemiyor, eve varana dek burada yatmak istiyordum. Canımın acısı umurumda değildi artık, hepsi geçecekti. 

17 NUMARA | KİTAP OLDUWhere stories live. Discover now