meçhul-24

5.1K 466 176
                                    

Şehinşah- pirana

-

Sahra,

sabah erkenden otele gittim ve meçhul’ü alıp eve getirdim.

babasını aramaya tek başına gitsin istemedim ve bunu yarına bıraktım.

ona ne zaman İtalya'ya döneceğini sormaya korkuyorum.

çünkü... bilmiyorum. sadece hep benimle kalsın istiyorum sanırım.

o güzel yüzünü görmemiş olsaydım belki ayrılık daha kolay olurdu ama daha ikinci günden,her yerde gözlerim onu arar oldu.

Yine çok şık giyinmişti. Gerçi,çuval giyse yakışır.

Annem sürekli sorular soruyordu,saat gece on bir olmuştu bile...

Meçhul dizlerini karnına çekip koltuğa oturdu.

Bu kez söze babam dahil oldu,“ Hale kızım nasılsın?”

Meçhul hafifçe gülümsedi,“ Teşekkür ederim iyiyim efendim ve adım Hera.”

Ben mi? Elime çekirdek almış onları izliyordum. Eğlenceli.

Annem,“ Ee Heracığım,artık buraya yerleşeceksin,değil mi?”

Gözleri beni buldu,biraz baktı.

12 saniye kadar.

Evet saydım,onunla olan her saniye bile özel geliyor bana ve onunla olan her saniye çok mühim benim için.

Başını öne eğdi,“ A şey aslında İtalya’ya geri döneceğim... En fazla bir-iki gün daha buradayım.”

Gözlerimde bi' yanma hissettim,benim sormaya korktuğumu annem sormuştu. Ne bekliyordum ki? Bir anda bana aşık olup İstanbul'a taşınmasını mı..?

Gelen göz yaşlarımı geri göndermek için yukarı baktım.

Neden ağlıyorsun deseler,vercek cevabım bile yok.

“ Kızım neden tavana bakıp duruyorsun?”

Teşekkürler baba.

Muhtemelen gözlerim kızarmıştı,babama bakmadım. Kafamı öne eğdim.
“ Şey... Telefonum çalıyor sanırım,hemen dönerim.” diyip odama koştum.

Her zaman için anı yaşayan biri oldum ben,ama şimdi iki gün sonra gidecek oluşuna şimdiden üzülmeye başladım.

Yere oturup duvara diktim gözlerimi,ağlamaya devam ettim.

Tek isteğim,sevmeyi ve sevilmeyi unutmuş,bundan yoksun büyümüş o kız çocuğuyla biraz daha kalmak.
Gözlerine fazladan birkaç dakika bakmak,biraz daha şaka yapmak, birlikte yemek yemek.

Sadece... Yanında olmak istiyorum.

Sebepsiz.

Odamın kapısı açıldı. Kıpırdamadan karşı duvarı izlemeye devam ettim. Hera yanıma,yere oturdu. Bir süre durduktan sonra konuştu,

“ İyi misin?”

“ Gitmeni istemiyorum.”

“ Bu saklaman gereken kısım değil mi?”

“ susup gitmene neden olursam,devam edemem... Hiçbir şeye. Yaşantıma...”

“ peki kalırsam?”

“ Sana gerçek sevgi veririm... Elimden başka birşey gelmez ama seni sevebilirim. Ve belki...”

“Belki?”

“ kabûs gördüğün zaman,sana sarılabilirim “Sadece rüya’ydı” derim.”

“ Sadece kabûs gördüğüm de mi?”

“ Her zaman. Ayrıca sadece iyi yanlarını değil,kötü yanlarını da severim. Eğer gerçek sevgi varsa,dünya'nın en kusursuz insanı,karşındakiymiş gibi gelir...”

“ Çok kusurum var... Sevgin hepsine yetebilir mi?”

Kafamı ona doğru çevirdim. O da bana döndü,“ Benim sevgim görmeden sevecek kadar çok,sesini hiç duymadan sevecek kadar çok,sen uyuyamıyorsun diye benim de uykularımı kaçıracak kadar çok. Hera,benim sevgim ikimize bile yeter... Gitme. Ben senin yerine de severim.”

Daha çok yaklaşıp elimi tuttu,“ Ben kendi yerime sevebilirim... Aşk mı bilmiyorum ama sadece öylece dururken seni izlemek bile güzel geliyor. Yıllar sonra ilk kez güveniyorum sanırım... İlk kez sevildiğime inanıyorum,ilk kez sevebileceğime inanıyorum... Ve seni seviyorum.”

Aramızdaki gereksiz mesafeyi bir kenara bırakıp,beni öptü.

Tanrım... Eğer yaptığım yanlış ise ne olur dur,ben bu yanlışı bile çok sevdim ve böyle yaşamak için her şeyi göze alırım.

//“Yıldızlar gözlerden uzak bir çiçek sayesinde güzeller.”

Merkür.

meçhul G×G [Texting]Where stories live. Discover now