24 🖤🥊

5K 520 297
                                    

Bölümü atıyorum ama bildirim gitmiyor🤦🏼‍♀️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölümü atıyorum ama bildirim gitmiyor🤦🏼‍♀️

🥊

Bellatrix yanağına çarpan nefesleri hissederek gözlerini araladı. Kafasını o tarafa çevirdiğinde Tony'nin uyuyor olduğunu gördü. Bazen kirpikleri hafifçe titriyordu ve uyanacakmış gibi oluyordu. Ama çok uzun zamandan sonra huzurlu bir uyku içindeydi ve biri onu uyandırmadığı sürece uyanmazdı. Bella hafifçe onun sakallarını okşadığında Tony bir şeyler mırıldandı ve yüzünü Bellatrix'in boynuna gömdü. Şimdi sakalları kadının tenine batıyordu ama bundan şikayetçi değildi.

Duvardaki saat neredeyse öğleni gösteriyordu ve Bella bu saate kadar uyumasına şaşırmıştı.

"Tony, uyanmalısın." diyerek Tony'i hafifçe dürttü. Ama Stark onu umursamayarak belinden daha sıkı sardı.

"Hadi, öğlen olmuş."

Tony dudaklarının arasından çıkan nefesi onun boynuna üflediğinde Bellatrix istemsizce gülümsedi.

"Tüm gün yatabiliriz. Buranın patronu benim farkındaysan." dedi uykulu bir sesle, Tony.

"Uyanmamızın bununla hiçbir ilgisi yok. Patronluğunu kullanmaya çalışma." dedi gülerek Bellatrix.

Tony kafasını kaldırdı ve yüzlerinin aynı hizaya gelmesini sağladı. Burunları birbirlerine değiyor ve bu, Bella'da daha fazla gülme isteği uyandırıyordu.

"Pekala.. sen uyumaya devam et. Ben kalkıyorum." dedi Bellatrix ve yataktan çıkmak için hareket etti. Ama Tony onu aniden kendine çekti ve boynundan birkaç kez öptü.

"Kalkmak istediğine emin misin?" diye sordu Tony, sırıtırken.

Bellatrix yüzünü ona yaklaştırdı ve dudaklarının arasında birkaç santim kala durdu.

"Evet." diye fısıldadı ve aniden onun kollarının arasından çıkıp kalktı. Tony oflayarak yüzünü yastığına gömerken Bella ona gülerek lavaboya doğru ilerledi.

"Bir poligon olduğundan bahsetmiştin. Gidip atış yapabilir miyiz?" diye sordu Bellatrix.

"Tabii, olur."

🥊

"Tabancalar pek ilgi alanıma girmiyor. Küçük füzelerim her zaman işe yarar." dedi Tony ve silahı havaya kaldırdı. Bellatrix onun laflarına güldü.

Üssün atış poligonundalardı ve Bellatrix ona bildiklerini gösteriyordu. Üstünde hala Tony'nin tişörtü vardı. Büyük ihtimalle geri de vermeyecekti çünkü onun gibi kokuyordu. Siyah pantolonunun içine soktuğu tişört biraz büyük gelse bile onu böyle görmek Tony'nin hoşuna gitmişti.

Bellatrix onun tam arkasına geçti ve dudaklarını kulağına yaklaştırdı.

"Odaklanırken yavaşça burnundan nefes al... ağzından geri ver... ve ateş et." dedi.

"Şu an odaklanmamı zorlaştırıyorsun." dedi Tony.

Bellatrix güldü ve onun yanağından öptükten sonra geri çekildi.

Tony onun dediklerini yaptı ve ateş etti. Ardından bir kez daha. Duraksamadan, defalarca kez bunu yaptı.
Silahı indirmeden, hızlanan kalp atışlarıyla karşısına doğru bakmaya devam etti.

"Şey... bu biraz... vahşiydi." dedi Bellatrix ona yaklaşarak. Tony'nin elinde tuttuğu silahın titrediğini fark etti. "İyi misin?" diye sordu.

Tony ona doğru döndüğünde hala elindeki silahı karşısına doğrultuyordu.

"Tony? Silahı indirmelisin." dedi Bella, tedirginlikle.

Ama Tony'nin zihninde bir sürü ses ve düşünce dolaşıyordu. Hepsi birbirine karışmıştı ve karşısındaki kadının sesini duymuyordu. Birkaç kez gözlerini kırptı, kafasını sağa sola salladı. Ama geçmiyordu. Bir şey, bedenini ele geçiriyor gibiydi.

Ve aniden tetiği çekti.

Tony Stark, korkuyla yattığı yerden kalkarken üstünde ki tişörtün sırılsıklam olduğunu fark etti. Gözlerini ovuşturdu ve alnındaki terleri sildi.

"Tony?" Bellatrix'in uykulu sesi kulaklarına dolduğunda hızlıca ona döndü. "Kabus mu gördün?" diye sordu sarışın kadın.

Tony dolan gözlerini gizlemeden aniden ona sarıldı. Gördüğü rüya çok gerçekçiydi. Onu vurduğunu sanmıştı.

"Sen ağlıyor musun?" diye sordu şaşkınlıkla Bellatrix. Bedenini ondan uzaklaştırdı ve suratını ellerinin arasına aldı. "Ne gördün?"

Tony gözlerini ondan kaçırdı ve,

"Ben.. ben... anlatmak istemiyorum. Belki sonra." dedi.

Bella anlayışla başını sallarken, Tony kafasını onun karnına yasladı. Bellatrix, Stark'ın saçlarını yavaşça okşarken sakinleşmesini sağladı.

"Merak etme, ben buradayım." dedi Bella. Tony'nin şu an ağlıyor olması onda büyük bir şok etkisi yaratmıştı.

"Hep burada olacaksın, değil mi?" diye sordu Stark, boğuk bir sesle.

"Evet."

Birkaç dakika ikisi de, karanlık odada sessizce öyle durdu. Bellatrix hiçbir şey sormadı, Tony hiçbir şey anlatmadı. Bazen susmak bile, çok şey anlatabilirdi. Tony Stark'ın titrek nefeslerinden, sarışın kadın bir çok şeyi anlayabilirdi. Bellatrix Jones'da, yakışıklı adamın usulca saçlarını okşarken, Tony'e ben buradayım demeye devam ediyordu. Kelimeleri kullanmalarına gerek yoktu.

Belki de, sevgi böyle bir şeydi.

Hayatta iki çizgi vardır. Biri mutluluk, biri hüzün. İnsanlar, çizgidir. Kendi duygularını dengelerler. Eğer kendinden çok birini seversen, denge şaşar. Dünyada, iki kelimeyle ya cehennemi, ya da cenneti yaşatır. Bu yüzden, susmak bazen en doğru davranışken, bazı kelimeler dengemizi bozar.

"Bellatrix?"

"Efendim?"

"Seni seviyorum."

🥊

Ring 🥊 Tony StarkWhere stories live. Discover now