Bölüm 155: Qi Havuzu(2)

1.1K 129 11
                                    

" Bu...gerçek mi! Way canına! "

Koridor bittiğinde ikilinin karşısına küçük bir gölet çıktı. Bu gölet yaklaşık 5 metre genişliğinde olsada etrafına çok güçlü bir Qi enerjisi yayıyordu.

Mustafa ilk defa bu kadar güçlü bir Qi enerjisi ile karşılaşmıştı.

Mustafa, Ayşe' nin heyecanlı halini gördüğünde biraz sevimli buldu. Sonra yüzünde hafif bir tebessüm ile " Ayşe bunun ne olduğunu biliyor musun? " diye sordu.

Ayşe, Mustafa' nın yüz ifadesini gördüğünde hemen ciddi haline geri büründü.

" Buna Qi Havuzu deniyor. Sadece birkaç eski yazıda görmüştüm. Burada rastlayacağımı asla düşünmezdim. Yazılara göre içinde saf Qi barındırıyor. Hangi tür ekime sahip olursan ol yinede burada ki sudan aynı etkiyi görürsün. Sadece gücünü attırmak ile kalmaz ayrıca bedeninden ki kirliliklerden seni arındırıp doğuştan yeteneğini attırma özelliği var. "

" Bedendeki kirlilik mi ? "

Mustafa Ayşe'nin anlattıklarını iyice anlamıştı. Sadece aklına takılan bedende ki kirlilik kısmıydı.

Bunu daha önce hiç duymamıştı.

" Bana bunu dahi bilmediğini söyleme. Bu en temel bilgidir. " Ayşe, Mustafa' ya biraz şaşkın baktı. Bu insanı bir türlü anlamıyordu. Birçok konuda herkesten çok iyi olsada bebeklerin bile bildiği konularda en ufak bir bilgisi dahi yoktu.

" Neden herkesin sürekli hapları tüketmediğini biliyor musun? Çünkü hiçbir zaman bir hapın tamamı enerjiye dönüşmez. Beden içerisinde birikerek enerji döngüsünü yavaşlatır.Buna kirlilik denir. Tabiki sadece kirliliğin kaynağı bu değildir. Yemek yediğinde, nefes aldığında, meditasyon yaptığında dışardaki kirlilikler sürekli beden içinde birikir. Biriken bu kirlilik kişinin ilerde asla çıkamayacağı bir darboğaza girmesine neden olur. "

" Anlıyorum. "

Mustafa, Ayşe sayesinde bazı şeyleri şimdi çok daha iyi anlamıştı. Bu dünyaya gelen kişilerin çoğu önemli kişilerdi. Kader Aleminde seviye atlayacak kadar hap yanlarında getirebilirdi. İlk başta bunun mantıksız bulsada şimdi gayet iyi anlıyordu.

" Bu çok canlı hissettiriyor. "

Mustafa, Qi havuzunun yanına geldiğinde aldığı her nefeste daha canlı hissetmişti. Şimdi daha önceki yorgunluğundan eser yoktu.

" Ne yapıyorsun? "

Mustafa, Ayşe' ye baktığında soyunduğunu gördü.

" Bunun içine elbiselerin ile giremezsin. Elbiselerin saniyeler içinde yok olur. "

" Bunu bana soyunmadan önce söyleyebilirdin. "

" Hayallerini bozduğum için üzgünüm. "

Ayşe şuan tamamen soyunmuştu. Yeşim parlaklığında bir teni ve uzun sarı saçları şeftali boyutunda ki iki küçük tepesi ile birleştiğinde karşı koyulmaz bir etki yapıyordu.

Halen büyüme çağında olsada bu hali bile insanların şehvetini arttırmaya yetiyordu.

Mustafa' nın yerinde başkası olsa şuan çoktan arzuları tarafından ele geçirilmişti.

Mustafa, Ayşe' nin göndermesini anlamıştı. Bu yüzden biraz sinirlenmişti. Sesi oldukça ciddi bir tonda " Bunu senin için söylüyorum. Bir kızın bedeni kutsaldır. Bu tür şeyleri sadece sevdiğin insana göstermelisin. Kendine ve bedenine daha çok önem ver. " dedi.

Mustafa' nın sözleri Ayşe' nin yüzünün kızarmasına neden oldu. Şu an düşündüğünde neden öyle dediğini anlamamıştı.

Her zaman sankin olan kalbi hızlı bir şekilde atıyordu. Sakinliğini kaybetmek üzereydi.

Mustafa, başını çevirdiği için şuan Ayşe' nin yüz ifadesini bilmiyordu. Ayşe şimdi ki yüz halinin Mustafa tarafından görünmediği için biraz sevinmişti.

Mustafa' nın sözlerini düşündüğünde içinde Mustafa' ya olan hayranlığı biraz daha artmıştı. Mustafa' yı biraz daha anladığı için sevinmişti.

Kendisi bile neden bunun kendisini sevindirdiğini bilmiyordu.

Ayşe nazik bir tonda " Üzgünüm. " dedi.

Mustafa' yı biraz daha iyi anladığı için neden sinirli olduğu anlamıştı. Mustafa kendisi için kızmamıştı. Kendi bedenine değer vermeyen Ayşe için kızmıştı.

" Bende üzgünüm, sinirlerime bir anlık hakim olamadım. "

" Senin özür dilemene gerek yok. Sen sadece benim iyliğimi düşünüyordun. "

" Öyle bile olsa yinede seni biraz incitmiş gibi hissediyorum. "

Ayşe, Mustafa' nın sözlerini duyduğunda hayranlık seviyesi biraz daha arttı. Karşısında ki kişi kendisini çok iyi anlıyordu.

İlk başta sözlerden biraz incinmişti. Ama daha sonra düşündüğünde bu sözler kendisini mutlu etmişti.

...

Birkaç dakika sonra ikili garip atmosferden kurtulup tekrar eski hallerine geri dönmüştü.

" Koridorda yeteri kadar zaman kaybettik. Qi havuzuna birlikte girsek daha hızlı olur. "

" Bunda haklısın. Bir saniye bekle. "

Mustafa' da Ayşe ile aynı fikirdeydi. Qi havuzuna teker teker girmek isteseler bu çok vakit alırdı. Bu yüzden nano robotlarını kullanıp alanı ikiye bölmeyi düşünüyordu.

Birkaç saniye sonra bedeninden küçük bir böcek sürüsü gibi nano robotlar uçmaya başladı ve alanı yukardan iki eşit parça şeklinde ayırdı. Bu şekilde ikili çıplak olsada birbirlerini görmeyecekti.

" Şimdi rahat bir şekilde girebiliriz. "

Mustafa ve Ayşe daha sonra Qi havuzuna girdi.

Mustafa Qi havuzuna adım attığında tüm ayaklarından vücudunun her hücresine akım eden bir enerji hissetti.

Hemen bacağını geri çekti. Çünkü bu canını çok fena yakmıştı. Acıya karşı direnme yeteneği olsada bu her zaman işe yaramıyordu.

Beklemediği anda bir acı ile karşılırsa buna tepki veremezdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra Mustafa Qi havuzuna tekrar girdi. Biraz ilerledikten sonra meditasyon yapmaya başladı.

Şu an saf Qi bedeni içerisine dört nala koşturan atlar gibiydi. Durmak bilmez bir döngü halinde beden içerisinde hareket ediyorlardı.






Gökyüzü İmparatoruOnde as histórias ganham vida. Descobre agora