cuatro

17 1 2
                                    

YILLAR ÖNCE - IŞIK SAVAŞI

Patlamalarla yer sarsılırken Kyle yüzüğünden güç alıp havalandı ve biraz öteye düşen Star Sapphire'inin yanına indi. Kız onu görünce kaçmaya çalışsa da aşırı yaralıydı. Kyle yanına diz çöküp yarasına sargı yaptı. Kız şaşkınlıkla ona baktı. "Ne... Neden?"

"Bu savaş hiç olmamalıydı."

"Öleceğim, gücünü boşa tüketme."

"Boşa değil-" derken birden kızın alnına kırmızı bir ok saplandı ve bir Red Lantern Kyle'ın üzerine atıldı. 

Red Lantern'ın ağzından akan kanlar Kyle'ın yüzüne damlayınca Kyle acıyla bağırdı. Onu başından atmak için yapı oluşturması gerektiğini biliyordu ancak acı odaklanmasını engelliyordu.

Birden yüzüne kan sıçradı, yakmayan normal kan, ve Red Lantern'ın cansız bedeni Kyle'ın üstüne devrildi. Kyle irkilerek onu üstünden alıp doğruldu. Guy gülümsedi. "Ben olmasam ne yapacaksın?"


GÜNÜMÜZ

Üzerindeki üniforma kaybolurken Kyle bara girip onu aradı. Biraz ileride tezgahın arkasında müşterilere içki servis edip şakalar yapıyordu. Kyle gülümsedi, gri saç ve sakallarına rağmen hiç değişmemişti. 

Tezgaha yaklaşıp bir tabureye oturdu. "Uzun zaman olmuştu, Guy."

Guy onun sesini duyunca doldurmakta olduğu bardağı sıktı. "Burada ne halt ediyorsun?"

"Konuşmamız gerek."

"Sana telefonda da söylediğim gibi git kendin-"

"Green Lanternlarla ilgili." 

"GREEN LANTERN FALAN KALMADI!" diyerek Guy bardağı Kyle'ın kafasına fırlattı. Bardak yüzüğün koruyucu aurasına çarpıp parçalanınca Kyle eliyle yüzündeki içkiyi sildi. "Bunu tahmin etmiştim."

Guy onlara bakan insanlara baktı. "SİZİ İLGİLENDİRMEZ! DÖNÜN ÖNÜNÜZE!"

"Böyle öfkelenmeye devam edersen sağlığına zararlı."

"Cehenneme git."

"Çoğunlukla oradayım zaten." Kyle iç çekti. "Biri Green Lanternları avlıyor."

"Artık Green Lanternlar yok."

"Iolande, Sodam ve... Simon öldü." 

Guy başını kaldırıp Kyle'a baktı. Gözlerinden ne kadar öfkeli olduğu, müşteriler olmasa kolunu bir silaha dönüştürüp onu havaya uçuracağı okunuyordu. Dişlerini sıkarak konuştu. "Onları koruman gerekiyordu."

"Başarısızlığımı yüzüme vurmana ihtiyacım yok, zaten biliyorum." Kyle iç çekti. "Jessica'yı Superman koruma altına aldı. Jon ona göz kulak olacak.

 Guy arkasını döndü. "Benim korumana ihtiyacım yok, tek başıma cephaneliğim."

"Biliyorum. Buraya gelme sebebim bu değil." Guy ona döndü. "Hal. Benden nefret ediyor, ona yardım etmeme izin vermiyor."

Guy başını salladı. "Ona göz kulak olurum."

"Teşekkürler, Guy."

"Sadece şu katili çabuk bul."

"Bulacağım, söz veriyorum." Telefona gelen bildirimle Kyle irkildi. Mesajı açtığında Jason'dan geldiğini gördü.

Jason: Kurşunu incelerken üzerinde gizli bir mesaj buldum.

Kyle: ?

Jason: "BUNLARIN HEPSİ SENİN İÇİN LAĞIM FARESİ"

Jason: Tanıdık geliyor mu?

Kyle telefonu masaya bıraktı. Guy kaşlarını çattı. "Noldu?"

"Sanırım katili buldum."


old man raynerWhere stories live. Discover now