sette

6 1 0
                                    

"İşte geldik." diyerek Kyle kontrol odasına girdi. Soranik bayılttıkları iki Green Lantern'ı yere koyup peşinden içeri girdi. Karşılarında kalan son beyaz bataryaya baktılar. Soranik onu omzundan öne ittirdi. "Sen olmalısın. Meşale taşıyıcısı sendin, son lantern sendin, ilk White Lantern sendin. Sen olmalısın, Kyle."

Kyle başını çevirip eski karısına baktı. Siyah kısa saçları ve üzeri çamur ve kanla kaplıydı ancak hala çok güzel gözüküyordu. Kyle elini yanağındaki siyah izin üzerinde gezdirdi. "Geçen yıl... O gecenden sonra seni bırakmam hataydı. Hal ve John'a inanmamalıydım, çok üzgünüm."

"Kyle şuan sırası değil." diyerek Soranik geri çekildi.

Kyle başını sallayıp elini indirdi. Bataryaya yaklaşırken ikisinin de duyabileceği şekilde mırıldandı. "Sadece bilmeni istiyorum, o tek gecelik bir hata değildi. Hala seni seviyorum." dedikten sonra yüzüğünü bataryaya bastırdı.

Soranik cevap vereceği sırada birden karnına yediği ışınla ağzına kan doldu. Yere yığılmadan önce bir çift kol onu yakaladı ve yüzüğünü alnına dayadı. "Kyle hemen o bataryayı bırak."

Kyle elini bataryadan çekmeden o yöne döndü. "John sen ne yaptın?!"

"Düşmanla iş birliği yapan ben değilim!"

Kyle neredeyse tükenmek üzere olan bataryaya baktı. Ardından bakışlarını tekrar Soranik'e çevirdi. Soranik başını iki yana salladı. "Kyle, sakın!"

"Kyle onu dinleme, sen bizdensin, bir Green Lanternsın! Bize ihanet etme!" diyerek John yüzüğünü daha da bastırdı. 

Kyle'ın gözlerinden yaşlar akarken başını diğer yana çevirdi. Çok az... Çok az zaman kalmıştı. Birkaç saniye daha... Daha fazla dayanamayıp elini çekti ve John'a saldırdı. John onu beklemiyordu, birden şokla gerileyip Soranik'i düşürdü. Kyle tüm gücüyle ona ardı ardına vurdu. Odadan çıktıklarında Kyle birden sırtından yediği darbeyle yere yıkıldı. Başını o yöne çevirdiğinde yüzünde hayal kırıklığıyla yere inen Hal'i gördü. "Üzgünüm Kyle... John bana haber verdiğinde bunu yapacağına inanamamıştım ama..."

"Hal anlamıyorsun, burada kötü olan bizleriz!"

"Aptal!" John yüzüne tekme attığında Kyle inledi. John uzanıp saçlarından tutarak onu havaya kaldırdı. "Onlar gibi konuşmaya başlamışsın!" John başıyla Hal'e işaret etti. "Hadi bitir işini."

Hal birden geriledi. "John o Kyle!"

"O hain! Biraz önce hepimizi lanetlemeye kalktı! Yap şunu Hal!"

Hal bir ona bir de Kyle'a baktı. Derin bir nefes alıp elini Kyle'ın alnına doğrultuyordu ki birden sırtından yediği darbeyle yere devrildi. Kyle bu fırsattan yararlanıp elinde bir bıçak oluşturup John'un bacağına sapladı.

John bağırıp onu bırakırken Soranik yüzüğünü ateşledi ve John'u başından vurdu. 

Kyle korkuyla yanında yere yığılan John'un cesedine baktı. "Tanrım!"

"Seni... Öldürecekti..." Kyle başını çevirdiğinde Soranik'i gördü. Teni fazla beyazlamış, iyi görünmüyordu. Kyle yanına koşup onu yere yatırdı. "Sora uyanık kal, her şey güzel olacak!"

Soranik güldü. "Bunun yalan olduğunu ikimiz de biliyoruz."

"Üzgünüm." diyerek Kyle gözlerinden yaşlar akarken mırıldandı. "Tanıştığımızdan beri seni hayal kırıklığına uğratmaktan başka bir şey yapmadım."

Soranik elini uzatıp Kyle'ın kırılan buna dokundu. "Hepsi hayal kırıklığı değildi." Soranik öksürünce ağzına kan geldi. Dudaklarının kenarından süzülürken konuşmaya devam etti. "Geçen seneki kaçamağımızı hatırlıyor musun? Ondan nefret etmiyorum."

"O gece seni terk etmemeliydim. Ben..."

"Hamileydim." Kyle'ın ifadesi birden değişti. Soranik elini konuşmasın diye ağzına kapattı. "Bir kızımız oldu, ona Maura adını verdim. Annenin adıydı, biliyorum." Soranik tebessüm etti. "Doğumdan sonra savaşa gelirken onu Iolande'nin krallığına bıraktım. Tüm bunlar bittiğinde..." Soranik öksürmeye başladı. Kyle telaşla elini tuttu. "Sora hayır, dayanmalısın!"

Soranik başını çevirip biraz ötedeki Hal'e baktı. "U-Uyanmadan... Gücü... Kendine al... Savaşı biti-" derken Soranik'in gözleri yavaşça kapandı. Kyle onu sertçe sarssa da tepki vermedi. Kyle ağlayarak üzerine kapanıyordu ki yanındaki Hal inledi. 

Kyle gözlerini kocaman açıp kollarındaki Soranik'i yavaşça yere bıraktı. Ardından ayılmaya başlayan Hal'in kafasına bir tekme atıp tekrar bayılttıktan sonra batarya odasına dönüp yüzüğünü bataryaya dayadı ve tüm bedenini beyaz ışık kapladı. 

-

Kyle, Betrassus gezegenine geldiğinde derin bir nefes aldı. Savaşın üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti ve hala Iolande'yi görmeye hazır değildi. Büyük ihtimalle o da diğerleri gibi ondan nefret ediyordu ancak Kyle'ın başka çaresi yoktu. 

Taht odasına girdiğinde Iolande öfkeyle gözlerini kıstı. "Burada ne arıyorsun?"

"Kızımı almaya geldim. Soranik ölmeden önce-"

Iolande öfkeyle yerinden kalktı. "Sakın onun adını ağzına alma! Onu sen öldürttün!"

"Bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz, Iolande." Kyle derin bir nefes aldı. "Maura nerede?"

"O burada benimle kalacak."

Kyle öne doğru bir adım atınca odadaki askerler hareketlendi. "O benim kızım!"

Iolande eliyle askerlere sorun olmadığını işaret ettikten sonra Kyle'a yaklaştı. "Burada daha güvende olacağını ikimiz de iyi biliyoruz. Artık tek lantern sensin, tüm o sorumlulukların arasında ona bakamazsın. Bırak da burada rahat içinde yaşasın. Ona kendi kızım gibi bakacağım, yemin ederim."

"Kızımdan vazgeçmeyeceğim, Iolande. O bana Soranik'ten kalan son şey."

Iolande bu sefer konuştuğunda sesi bıçak gibi keskindi. "Onu da diğerlerine yaptığın gibi öldürteceksin. Dünya'lı sevgililerin, annen, Sarko, John, Soranik... Neye dokunsan öldürüyorsun. Gerçekten kızını da mı lanetlemek istiyorsun?" 

Kyle gözlerini ona dikip birkaç saniye hiçbir şey söylemedi. Sonunda tekrar konuştuğunda ağzından birkaç sözcük döküldü. "Onu son bir defa görebilir miyim?"

Iolande başını sallayıp birkaç hizmetçiye işaret etti. Birkaç dakika sonra bir kadın kollarında bir bebek yatağıyla geldi. 

Kyle yavaşça kızını kucağına alıp sıkıca sarıldı, başından öperken kokusunu içine çekti. "Merhaba, tatlım, ben baban Kyle. Yanında olamayacağım için çok üzgünüm ama Iolande teyzen sana çok iyi bakacak, söz veriyorum." Kyle gülümseyip yavaşça parmağını bebeğin sol yanağında gezdirdi. Gözünün altına tıpkı annesininkine benzer bir leke oluşturdu. "Her zaman yanında olacağım, söz veriyorum." Kyle ona son bir defa sarılıp başından öptü. "Baban seni daima çok sevecek." 



You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 06, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

old man raynerWhere stories live. Discover now