Bugün benim için başka bir okulda lisenin ilk günüydü babamlar beni Amerika'dan, Kore'ye yollayarak iyi birşey yaptıklarını sansalarda aslında hayatlarının hatasını yapmışlardır...Aynada son kez kendime baktıktan sonra aslında okul formasının o kadar çirkin olmadığını fark ettim,kravatı da boynumdan sallandırıp evden çıktım. Önümdeki taşı ileri iktirirken okula vardığımı farketmiştim. ilk gün macerası başlıyordu kapıdan içeri girdiğim anda tüm dikkatlerin bende olmasına alışıktım, klasik yeni kız dedikodularının kokusunu burdan alabiliyordum. Aheste aheste yürürken okul binasına girdim ve sınıfımı ararken hoca arkamdan hızlı bir şekilde gelerek önüme geçmişti...
Hoca:Yeni öğrenci arkamdan gel..
Victoria:Nerden geliyorum zaten?
Hoca:Birşey mi dedin?
Victoria:Yoo birşey demedim...
Hoca sınıfa girerken onun arkasından girmiştim...Yazı tahtasına, elindeki cetvel ile vurarak tüm dikkati üzerimize çekti...Arka sıra da boş bir yer görmüştüm oraya yönelecekken bir ses gelmişti...
Hoca:Önce kendini tanıtmalısın...
Gözlerimi devirip geri döndüm ve yazı tahtasının önünde durdum...
Victoria: Yeni öğrenciyim...İyi anlaşalım anlaşamadığımız sürece kötü şeyler olabilir...
Dedikten sonra yerime gidecekken...
?:İsmin nedir?
Victoria:Buna gerek olmadığını düşünüyorum bir kaç kişi hariç arkadaş edineceğimi sanmıyorum...
?:Ama adını söylemezsen olmaz mesela ben Taehyung...
Victoria:Yeterince gereksiz şey duydum teşekkürler...
Arkasıraya oturup kafamı sıraya koydum....
*40 DAKİKA SONRA*
Çokta derin olmayan uykumdan uyanmış ve tenefüs olduğunu görmüştüm ayağa kalkıp birşeyler almak için kantine gidecektim ki birinin sıramın önünde durup...
Tae:Bence iyi anlaşırız ne dersin?
Victoria:Hiç sanmıyorum...Yolumdan çekilsen iyi olur...
Dedikten sonra kolum ile onu yan tarafa doğru iktirdim kapıdan çıkıyordum ki birkaç erkek sınıfa girerken beni süzmüştü...
Victoria:Dikkatli ol bir sabah gözlerini yerinde bulamayabilirsin...
Hızlı adımlar ile kantine indim o erkek bozuntularının da arkamda olduğu biliyordum bir anda durup arkama döndüğüm sırada hepsi kafasını farklı yerlere çevirmişti...
Tekrar yürümeye devam ederken bir yerden ağlama sesleri gelmişti odaya adımımı attığımda hepsi bana dönmüştü..Dikkatli baktığımda yerde olan kızı görmem ile koşarak kızın yanına gittim. Eğilip..
Victoria:İyi misin?
Kız:Evet. Problem yok...Sen gidebilirsin..
Kız bana gidebilirsin derken sesinde olan tedirginliği sezmiştim...Oradan uzaklaşırken kız bana seslendi...
Kız:Dikkat e-
Birinin saçımdan tutup aşağı çekmesi ile ani haraketle saçımda olan kolu çevirip yere yatırdım... Kızı yerde bıraktım daha sonra ağlayan kızın yanına gittim o sırada arkamdan erkek topluluğu saçma salak hareketler sergilerken biri benimle konuşmaya çalıştı...
?: selam güzellik. Benim gibi bir yakışıklının yanında senin gibi bir kız olmazsa dünyaya ayıp olur.
Victoria: sana ayıracak saniyeyi bırak salisem yok
?: Hmm?
Victoria:keşke beynini bağışlayacagına dilini bağışlasaydın? En azından bir işe yarardı.
Dedikten sonra yanımda ki kız ile oradan uzaklaştım...
Kız ile tuvalete girip yanımda bulunan ıslak mendil ile üzerinde olan süt lekelerini silmeye başladım...
Victoria:Bunlara boyun eğmemelisin...
Kız:Burada böyle güçsüzsen ezilirsin...Ama sen havalısın, kendine özgü bir şeklin ve duruşun var üstüne dövüş biliyorsun...Seni ezemeyecekler...
Victoria:Artık benim arkadaşım ol olur mu?
Kız gülümseyip cevap verdi...
Kız:Aslında buz gibi göründense çok iyi bir kalbin var bunu farkettim...
Gülümseyip...
Victoria:Evet , aslında dışarıya böyle yansıtmaya çalışıyorum...Anlarsın ya...Eee ismin ne?
Kız:Eun Soo...
Victoria:Benimde Victoria memnun oldum...
Deyip silmekte olduğum mendili atıp tuvaletten çıkmak için kapıya yöneldim...
Eun Soo:Sen benim bu okuldaki ilk arkadaşımsın bu akşam bunu kutlamak için birşeyler yapalım mı?
Victoria:Bugün bunu yapabileceğimizi sanmıyorum çünkü antrenmanım var üzgünüm...
Eun Soo:Sorun yok sen nasıl istersen...
Victoria:Ama istersen bugün öğle yemeğini birlikte yiyiyelim olur mu?
Eun Soo:Süper fikir..
Gülüşerek sınıfa gitmiş ve yerimize oturmuştuk bir kaç dakika sonra bir kaç çocuk benim sırama gelmişti...
Çocuk:Başkan seni çağırıyor...
Victoria:Başkan?
Diyip gülmüştüm...
Çocuk:Alay etmede gel bizimle...
Victoria:Bir dakika çağırılan benim ve ben mi ayağına gideceğim?..Bu kadar önemliyse o gelsin...
Çocuk:Bunun cezasını fena ödersin...
Victoria:Ödüyecek olan benim sen değil yani bana karışma...
Çocuk yanımdan uzaklaşmıştı...
Kafamı sıraya koyup uyumaya çalıştım fakat gelen gürültü ile kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Baktığım tepemde uzun boylu, ince ve saçları inek yalamışa benzeyen bir çocuk vardı...
Victoria:Saçın böyle olmasaydı emin ol çok daha yakışıklı olurdun ama yinede tipim olmazdın o ayrı...
Çocuk:Ben bu okulun en büyük çetesinin başkanı Kim Woo Bin...
Victoria:Banane bundan?
Kim Woo Bin:Demem o ki benimle tanışmak zorundasın...
Küçük bir kahkaha atıp...
Victoria:Hahaha ciddi olamazsın nedenmiş?
Kim Woo Bin:O zaman sonucuna katlanırsın...
Kolumdaki saate bakıp konuştum...
Victoria:Üzgünüm saat 12:00 yani öğle arası ve ben çook acıktım görüşmemek üzere...Hadi Eun gidelim...
Dedikten sonra onu ittim yürürken arkamdan bağırdı...
Kim Woo Bin:Ayağını denk alsan iyi edersin!
Victoria:Ayağımı nerde denk alacağımı iyi biliyorum ama o denk olan kısım dua et ki başka bir yerlerin olmasın...Gidiyorum...
Diyip arkadan el salladım ve çıkıp gittim...
Eun Woo:Başına kötü şeyler gelecek...
Victoria:Boşversene ateş olsa cürmü kadar yer yanar...
Dedikten sonra güldük ve yolumuza devam ettik..
*YEMEKTE*
Eun Soo:Bundan biraz daha ye...
Victoria:Hayır hayır biraz daha yersem kusarım...
Eun Soo:Peki...
Diyip yemişti ama yerken ağzının kenarını batırmıştı küçük bir kahkaha atıp...
Victoria:Yemeği sen mi yedin yoksa yüzün mü?
Elindeki peçete ile ağzını silerken cevap verdi...
Eun Soo:Ne yapayım çok lezzetli...
Victoria:Onu farkettim zaten...Neyse artık gidelim...
Eun Soo:Hadi ama biraz daha...
Victoria:Zilin çalmasına az kaldı yetişemezsek olmaz...Hatta koşmamız gerek...
Kolundan tutup koşmaya başladım...
Birkaç dakika sonra nefesimiz kesilmiş ve durmuştuk soluklanırken yanımızdan geçen motorsikletler durmuştu...
Tae:İsterseniz sizi okula götürelim...
Victoria:Yok ya gerek yok...
Tae:O zaman koşun dersinde başlamasına birkaç dakika kalmış...Gidelim çocuklar...
Eun Soo:Doğruyu söylüyor...Binelim...
Victoria:Ama...
Eun bana masum bir şekilde bakmıştı...
Victoria:Bizi bekleyin...Geliyoruz...
Tae:Gel bakalım...
Demiş ve yedek kaskını çıkartarak bana vermişti...Ona sinirli bir şekilde bakarken kaskı kafama taktım ve arkasına oturdum...
Tae:Biraz hızlansak korkar mısın?
Victoria:Ne korkması?
Tae dediği gibi hızlanmıştı son sürat giderken sonunda okula varmıştık...
Kapıdan girerken bizi kendini okul en büyük çetesinin başkanı olarak tanıtan Woo Bin karşıladı...
Woo Bin:Vay vay vay Kim Taehyung seninle yine karşılaştık...Ama bu sefer benim hatunum ile...
Şaşırarak...
Victoria:Hatun?
Woo Bin:Şuan değilsin ama çok yakında olacaksın...
Victoria:Bunu rüyanda bile göremeyeceksin...Yani bunun için üzgünüm...Şuan dersim var gitmeliyim...
Tam gidecekken Taehyung'a döndüm...
Victoria:Bugün ki de sadece mecburiyetti sakın bundan yüz bulma okey?..Eun gidelim...
Eun Soo:Geldim...
Diyerek koluma girdi...
Victoria:Bunlar senin yüzünden başımıza geliyor biliyorsun değil mi?
Eun Soo:Sadece hoşlandığım çocuğun motoruna binmek istedim..
Birden ona dönüp...
Victoria:Ne!? Kim hemen anlat!?
Eun Soo:Bugün senin keşke beynini bağışlayacağına dilini bağışlasaydın dediğin çocuk onun ismi Jimin ve ondan tam iki senedir hoşlanıyorum...
Victoria:Ve sen iki senedir sevdiğini söylemedin mi?
Eun Soo:Hayır söyledim ama beni tersleri o gün rezil olmuştum...
Victoria:Neden?
Eun Soo:Çirkinmişim...
Victoria:Hiç bir kız çirkin değildir sadece kendine özgü bir tarzı vardır...Senin de öyle...Bak sana ne söyleyeceğim?..
Eun Soo:Ne söyliceksin?
Victoria:Şöyle seni bir güzel baştan yaratalım sonrada o Jimin denen bilmem neye seni reddetmek neymiş gösterelimde neler kaybettiğini anlasın...Var mısın?
Eun Soo:Sence işe yarar mı?
Victoria:Bunun üzerine kalıbımı basarım...
Eun Soo:Tamam o zaman madem bu kadar iddialısın...
Victoria:Bugün başlayalım o zaman ne dersin?
Eun Soo:Benim için önemli değil ne zaman istersen...
Victoria:Bugün benim evimde kalabilir misin?
Eun Soo:Bunun için babamdan ve annemden izin almam gerek ama sen oldu bil...
Victoria: O zaman işimiz kolay...
*OKUL ÇIKIŞI*
Sırtımdaki çanta ve Eun ile birlikte yürürken önümüzü bir kaç kişi kesmişti...
Biraz daha dikkatli baktığımda bu Woo Bin'di...Gözlerimi devirip yanlarından geçerken kolumdan tutmuştu...
Woo Bin:Nereye böyle hatunum...
Victoria:Senin hatunun olmaktansa bir köpeğin hatunu olmaya razıyım diyeceğim de o zaman yine senin hatunun olurum...
Woo Bin:Bende beğenmediğim sey nedir?
Victoria:Kişiliğin ve tarzın asla bana göre değil...
Woo Bin:Peki sen nasıl erkeklerden hoşlanırsın?
Ellerini kollarimdan çekip konuşmaya devam ettim...
Victoria:Bu seni asla alâkadar etmez...Yürü Eun önce markete gidelim daha sonra eve gideriz...
Eun:Peki sen bilirsin...
Yolda Eun'nın koluna girmiş hızlı adımlar ile ilerliyorduk...
Victoria:Ne yapıcaz bu manyaklar peşimizden geliyo...
Eun:Kızım sen dövüşmüyor musun?
Victoria:Ben daha önce hiç bir erkek ile kavga etmedim...
Eun gülmüş ve markettin kapısını içeriye doğru iktirmişti...
Arkama baktığımda onları da markete girerken gördüm...
Victoria:Valla manyak bunlar...
Eun:Ee ne almak için geldik buraya?
Victoria:Hiç birşey...Yanı ben sadece konuşmaya dahil olmamak için markete girdim...Yavaşça çıkalım...
Yavaş yavaş kapıya ilerledik ve açıp marketten koşarak uzaklaştık...
*EVDE*
Victoria:Çok yoruldum beeen..
Eun:Resmen sana inanamıyorum sen ya dövüşüyorsun nasıl kaçarız...
Victoria:Dövüşüyorum diye de herkese yumruğu indirecek değilim ya...Neyse şimdi yatalım macera yarın başlıyor...
Eun:Ee ben nerede yatacağım...
Victoria:Benim odam da...
Eun:Nasıl yani?
Victoria:Ben yerde yatacağım sense benim yatağımda...
Eun:Rahatsızlık vermiyim...
Victoria:Ne rahatsızlığı saçmalama seni buraya ben çağırdım...Hadi bakalım...
Diyip oturduğum yerden kalktım yatak odasına yöneldim Eun ise arkamdan geliyordu...
Yer yatağını hazırlayıp üstüne uzandım...
Eun:Sence Jimin benden gerçekten hoşlanır mı?
Victoria:Ah be kızım kendini bu kadar küçümseme sen çok güzelsin...Bazı kişilere karşı bazen egolu olmak gerek..Bak bana mis gibi kızım boyum, posum, güzelliğim ve birde güzel fiziğim var. Daha ne olsun...Bunları düşünme uyu hadi...
Benimde kapanmakta olan gözlerimi en sonunda kapanmasına izin vermiştim...
