*OKULDA*
Okula gelmiş ve derse girmiştik ders kore edebiyatı aynı zamanda dersin hocası sınıf hocamızdı...Hoca tahtaya birşeyler yazarken gözüm eline kaydı...Elinde bir ejderha dövmesi vardı. Hemen Eun'a dürttüm...
Victoria:Eun..
Eun arkasına dönerek bana baktı..
Victoria:Hocanın eline bir bak...Dövme var hemde ejderha dövmesi...
Eun önüne dönerek hocanın eline baktı...
Eun:Oha evet..
Demesi ile hoca bize dönmüştü...
Hoca:Neler oluyor orada!?
Victoria:Hiç birşey olmuyor...
Hoca:Konuşmayında beni dinleyim...
Victoria:Hı hı aynen öyle yapalım...
Diyip kafamı sıraya koyup uyumaya çalıştım...
*40 DAKİKA SONRA*
Gözlerimi açtığımda önümde bir kutu gördüm.Alıp baktığımda bir cep saati ve not vardı. Notu açıp okumaya başladım...
*NOT*
*Beni çok aradığını biliyorum...Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan saat tam 12:00'da okulun deposunda ol..*
Gidip gitmemek arasında kalsamda gidecektim en kötüsü ne olabilir ki? Kafamı tekrar sırama koyup uyumaya çalıştım fakat uyuyamıyordum...
Bir kaç dakika sonra başıma bir kaç çocuk gelmişti...Kafamı oflayarak kaldırdım fakat onları çocuk değil babamın adamları olduğunu fark ettim...
Adam:Merhaba efendim...
Vicotria:Bırak şimdi bunu neden geldiniz?
Adam: Babanız sizin için yeni bir antranör buldu...Bugünden itibaren ondan ders alacaksınız...
Victoria:Buna gerek yok artık ders almayacağım...
?:Ne demek ders almayacağım?
Adamların arkasına baktığımda babamın bana doğru geldiğini gördüm...
Victoria:Buna ihtiyacım yok...Artık kendimi savunabiliyorum...
Babam:Alacaksın ve yarışlara gireceksin...
Babama yaklaşarak cevap verdim...
Victoria:Bu olmayacak...Asla ve asla yarışlara katılmayacağım...Şimdi halletmem gereken işim var görüşmek üzere...
Dedikten sonra babamın koluna çarparak oradan uzaklaştım...
Victoria:Birde yeni antranör bulmuşmuş...Ay haspam şeytan diyo çık git ülkeden bir daha gelme buralara...Aslında şükür etmek gerekir evlen falan demedi...
Yolda kendi kendime yürürken karşıma bir kaç kızın çıkması ile durdum...
Kız1:Oh My God sürtüklerde mi bu okula geliyormuş?
Demesi ile diğer kızlar gülmeye başladı kıza dönüp...
Victoria:Bakayım...Aa geliyormuş.Bunuda öğrenmiş olduk...
Yandan bir gülüş atıp oradan uzaklaşıyordum ki önüme Woo Bin çıktı...
Victoria:Bir bitmediniz valla ya...
Woo Bin:Bir sorun mu var?
Victoria:Evet var, komple var olmam sorun...
Arkamdaki kız koşarak Woo Bin'in boynuna atladı...
Victoria:Yuh ama yani..
Diyip uzaklaştım...
Kolumdaki saate baktığımda saatin 11:58 olduğunu gördüm...
Victoria:Sadece 2 dakika var...Okulun deposu neredeydi ki...
Okulun etrafında dolanırken depoyu bulmuş ve içeri girmiştim...
Gitmediğini umut ederek deponun içinde dolaşmaya başladım..
Arkamdan bir sesin gelmesi ile arkama döndüm fakat o her kimse gözüme fener ile ışık tutuyordu. Onu görmeye çalışırken sonunda feneri kapatmış ve yüzünü görmemi sağlamıştı...
Victoria:Soo Bin?
Soo Bin:Evet benim...
Onu görmem ile koşup sarıldım...
Victoria:Ne zaman geldin?
Soo Bin:Dünden önceki gün...Sana gönderdiğim hediyeleri beğendin mi sevgilim?
Ona gülüp koluna vurdum...
Victoria: Yah! Soo Bin bana sevgilim demeyi kes hem eski şeyleri sevmediğimi bildiğin halde nasıl aldın?
Soo Bin:Eğer sana senin tarzın birşey alsaydım anlardın değil mi?
Victoria:E yani..
Dedikten sonra gülmüştüm...
Soo Bin:Ee beni okulu gezdirmeyecek misin?
Diyip koluma girmişti...
Ona gülüp deponun çıkışına doğru ilerledim...Dışarı çıktığımızda bizi babam karşılamıştı...
Babam:Soo Bin oğlum..
Diyip iki kolunu açmıştı.Soo Bin giderek babama sarıldı...
Soo Bin:Merhaba efendim...
Babam:Senk buraya hangi rüzgâr attı bakalım?..
Soo Bin:Sizi hangi rüzgâr attıysa...
Babam:Üzgünüm Soo Bin ama kızımı şuan almak zorundayım...
Victoria:Neden?
Babam:Yeni antranörün ile tanışacaksın...
Gözlerimi devirerek...
Victoria:Ben oraya gitmeyeceğim...Senin oyuncağın değilim ve profesyonel dövüşçü falan olmak istemiyorum...Herşey herzaman senin istediğin gibi olmaz. Bunu bana sen öğretmiştin...
Babam:Bugün onunla tanışacaksın...
Diyip kolumdan tutmuş ve arabaya sürüklemişti...Kolumu ondan kurtarıp...
Victoria:Bırak beni!
Soo Bin araya girmiş ve babamın önünde durmuştu...
Soo Bin:Ona istemediği şeyler yaptıramazsınız babası olsanız bile...Bırakın istediği sporu yapsın bari bu konuda onu rahat bırakın...
Babam:Taekwoondo'cu olmak bir saçmalık...
Victoria:Boks'çu olmak da saçmalık...
Babam:Tamam peki o zaman şöyle yapalım...
Victoria:Ne yapıcağız?
Babam:Boks'a git ama yarışlara katılma...
Victoria:Bunun olacağına nedense inanamıyorum...
Babam:Sana söz veriyorum...
Victoria:Eğer dediğin gibi olmazsa seni tüm dünyaya rezil ederim...
Babam:Sen babanı tehdit mi ediyorsun!?
Victoria:Nasıl anlamak istersen...
Dedim önden ilerlerken...
Babam:Nereye böyle?
Victoria:Babamın bulduğu antrenörü merak ediyorum...Kapıyı açın...
Dedim arabanın önüne gelerek...Babamın adamları kapıyı açmıştı.İçeri girip oturdum babam ve Soo Bin'de yanıma oturunca adamlar arabayı sürmeye başladı...
