VİCTORİA'DAN
Gözlerimi açtığımda leş gibi kokan karanlık ve soğuk bir depoda açtım...Etrafıma bakındığım da kimse yoktu...
Victoria: İmdatt!!!
Woo Bin: Nefesini boşuna tüketme hatunum burada seni hiç kimse duyamaz.
Victoria: Sen tam bir pisliksin...
Woo Bin: Ah kalbimi kırıyorsun...
Victoria: Senin kalbin var mı ki!?
Woo Bin: Neyse neyse seninle bir anlaşma yapacağız...Sen kendini öldü gösterip yaşmaya devam edersin ya da arkadaşların gerçekten ölür...
Victoria: Sen ne diyorsun?
Woo Bin: Dur Tae'yi arayalım acaba Jimin'le ikisi yangını söndürebilmişler mi?
Victoria: Sen çok alçak bir insansın!
Woo Bin: Bunu iltifat olarak kabul ediyorum...Ah bu arada Tae tam 3 kez bıçaklandı, Jungkook evinde kalbine kurşun yedi, Jimin ise öldüresiye dövüldü unuttuğum biri var mı diyorum da heh şey var neydi Eun mu o da zaten şimdi gelir ilk başta yakalanmamak için direndi fakat yakalandı ne yapıcaksın...
Eun: Bırakın beni dedim size!!
Woo Bin: Süper zamanlama...Oturtun sandalyeye ve yukarı çıkartın...
Aramalar dediğini yaparken ayağına taşta bağlamışlardı onu büyük derin su dolu bir şeyin üzerine çıkardılar...
Woo Bin: Bak hatunum o ip sağlam değil yani her an kopabilir koptuğu anda suyun içine düşer ve çıkartamayız yazık kıza değil mi? Hadi ver kararınıda herkes özgür kalsın ya da ölsün ama kulağıma söyle herkesin bunu duymasını istemeyiz değil mi?
Eun: Victoria sakın hayatını mahvedecek birşey yapma bırak öleyim ama sakın buna boyun eğme!!
Victoria:Sizi kaybedemem!
Eun: Biz her zaman senin yanında olacağız!
Victoria: Hayır bunu yapmak zorundayım!!
Eun:Değilsin! Bencil ol!! Bugün bencil ol! Tam zamanı!
Woo Bin: Bu arkadaşlığınız gözlerimi yaşatıyor kızlar...
Diyip alaycı bir şekilde göz yaşlarını sildi...
Victoria: Kabul ediyorum!
Woo Bin: Neyi tam olarak?
Kulağını yaklaştırıp bekledi...
Victoria: *Fısıldayarak* Ölü taklidi yapacağım...
Woo Bin:Muhteşem seçim...
Dedikten sonra silahı bana doğrultmuştu...
Victoria: Önce onu indir daha sonra diğer 3 kişiyi hastaneye gönder...
Woo Bin: Peki...
Diyip adamlarını aramış ve onları hastaneye götürmelerini söylemişti. Eun'ı ise indirmiş ve başka bir yere götürmüşlerdi...
Eun: Bu seçimin yüzünden seni asla affetmeyeceğim!!
Victoria: Seni seviyorum!!!
Eun gözden kaybolduktan sonra bana yaklaşmış ve.
Woo Bin: hazır mısın bakalım...
Victoria: Evet..
Woo Bin:Kadını getirin!
Kadın: Bırakın beni ne yapıyorsunuz!?
Demeye kalmadan kadını vurmuşlardı...Kafamı yan tarafa çevirerek göz yaşlarımı akıttım...
Woo Bin:Ne yapacağız biliyor musun? Bu kadını sen diye gömeceğiz sense bensiz hatta ailesiz, Tae olmadan, arkadaşların olmadan bir ömür geçireceksin...
Victoria:Peki tamam...
Woo Bin: Fransa!ya gideceksin ve bir daha buralara gelmeyeceksin seni ben göndereceğim...
Victoria:Peki tamam...
*İKİ HAFTA SONRA*
*VICTORIA'DAN*
Olayların üstünden tam iki hafta geçmişti şuan canlı canlı kendi cenazemi uzaktan izliyordum...Tae ve Eun kendini kaybetmiş durumdaydılar...
Ama Jimin ve Jungkook yoktu...Onları ararken mesaj gelmişti...Mesajda herşeyin hazır olduğunu artık havaalanına gitmem gerektiği yazıyordu...
Son bir kez onlara bakıp oradan ayrıldım...
Mezarlığın dışına çıkarken biri arkamdan seslenmişti...
Jk: Hey! Hanımefendi!
Onu duymazlıktan gelerek koşmaya başladım.Biraz sonra arabanın yanına gelmiş ve hızla binmiştim...
Victoria: Hadi süresenize!
Şöför: Haber bekliyoruz...
Victoria: Peki...
*JUNGKOOK'TAN*
Elimde olan bileklik ile olduğum yerde kalmıştım...Bilekliğe baktığımda ince taşlarla süslenmis altın ve birde V harfi vardı.
Tae: Sorun nedir Jungkook?
Jk: Bir kadın buradan giderken bunu düşürdü ve arkasından seslendiğimde koşarak uzaklaştı...
Tae: Bir madde bağımlısı olabilir...
Jk: Haklısın...
Diyip bilekliği yol kenarına attım...
Tekrar mezarlığın olduğu tarafa doğru yürürken Victoria'nın annesi polislerden eşya alıyordu...
V/A: Bir bileklik olmalı kızım onu çok severdi içinde mi?
Polis: Öyle bir bileklik çıkmadı. Acaba nasıl birşeydi tekrar araştırabiliriz..
V/A: Altındı ve üstünde bir V harfi vardı.
Jk: Etrafında küçük taşlar bulunuyor muydu?
V/A: Evet..
Jk: Az önce bir kadın koşarken ona benzer bir bileklik düşürdü. Arkasından seslendim fakat koşarak gitti...
Polis:Bizi ona götürebilir misin?
Jk: Evet yol kenarına atmıştım...
Koşarak fırlattığım yere gittiğimde hiç birşey yoktu...
Jk: Ama az önce buraya attım...
Polis: Siz burayı güzelce arayın...
Polis2: Peki efendim...
O sırada Soo Bin'in telefonu çalmıştı ilk başta açmasa da telefon susmayınca açmaya karar verdi. Tedirgince yanımızdan uzaklaşıp konuşmaya başladı...
