Bölüm 37

52.4K 3.2K 1.1K
                                    

"Biraz daha kalsaydık kaşığı kulağıma sokarak intihar edecektim." dedim gerginlikle. Önden ben odaya girdiğimde arkamdan da Çetin geldi ve kapıyı kapattı.

Annemle akşam yemeği yiyeceğiz dediğinde annesiyle muhabbetim olduğu için en azından rahat olabilirdim diye düşünmüştüm fakat masaya oturduğumda Hulusi Kentmenden hallice gibi olan babası da baş köşedeydi. O an ocakta yemeğim vardı diyerek topuklarımı götüme vura vura kaçasım gelse de Çetinin beni arkamdan ittirerek masaya oturtmasıyla zorlukla oturmuştum.

Babasına durumu anlatmış mıydı emin değildim ama biraz soğuktu babası. Muhtemelen bilmese bile şüpheleniyordu bir şeylerden. Sonuçta Çetinin eşcinsel olduğunu kabul eden bir ailesi vardı. Sadece annesiyle babası da değil ablası da vardı. Resmen aile yemeğiydi ve ben de onların yeni gelinleri gibi yemeğe gelmiştim. Hayatımda bu kadar stresli olduğum anlar sınırlıydı. Sanırım en son annem dışarıdayken beni arayıp 'buzluktan tavuğu çıkar' dediğinde tamam deyip çıkarmayı unuttuğum zaman o zile bastığı an aklıma gelmesi ve iş işten geçtiği an bu kadar streslenmiştim.

"Çok gerildim Çetin." dedim.

"Belli ettin onu merak etme. Kadın buduyla tavuk göğsünü kafan da nasıl kombinledin bilmiyorum ama 'aaa ne güzel yemekler yapmışsınız en sevdiğim şeydir kadın göğsü' demesen de olurdu yani."

Pufladım. O kadar gerilmiştim ki, babasının yüzüne bakmamak için masadaki yemeklere bakarken farkında olmadan isimlerini mutasyona uğratmıştım. Zaten o lafı ettikten sonra masada oluşan sessizliği unutamayacaktım. Babası Çetin'e 'bu mu bize getirdiğin eleman' dermiş gibi bakmıştı.

"Napiyim ya beynim durdu stresten." diye hayıflandım. 

"Normal şartlarda çok çalışırmış gibi sanki." diye homurdandığında tip tip baktım.

"Biraz daha bana laf sokmaya devam edersen aşağı inip oğlunuz ırzıma geçti hamileyim diyerek aile faciasına neden olacağım." dedim tehditkar bir sesle.

"Söyle. Bir erkeği hamile bırakmayı başaran ilk insan olarak taşaklarımın heykelini yapıp müzede sergilenmesine sebep olmaktan başka bir sikime yaramaz bu tehditin onu baştan diyim de." dedi ve yatağına doğru yürüdü.

Gözlerimi kısarak baktım ona. Arkasını dönüp kendini yatağına atarken, "Ama ne güzel olurdu ha. Bir koysam ya sana." dedi piçimsi sırıtışla yatağına boylu boyunca uzanırken.

"Ben sana bir koyarım şu duvardaki bayrağın üzerindeki hilal simgelerine dördüncü olarak yerini alırsın." dedim.

"Öylece durmaya devam edecek misin?" diye sordu benim dediğimi duymazdan gelerek. "Öpüşelim gel."

Dediği şey yüzünden içim gıcıklansa da sapık izlenimi verdiği için dik dik baktım. 

"Sen doğduğunda kulağına Mehmet Ali Erbil mi fısıldadı? Hayır bu yılışık sapıklığının başka açıklaması olamaz çünkü." diye homurdandım.

"Sen gel ben senin kulağına bir şeyler fısıldayacağım." dedi eliyle bana 'gel gel' yaparken.

"Köpek mi çağırıyorsun lan?" dedim yanına adımlarken.

"Haşa yavrum, sevişirken önümde köpek pozisyonu alman dışında köpek olman hoşuma gitmez." dediğinde adımlarım duraksadı.

Anlık olarak bir çekingenlik baş gösterdi içimde. Diğer yandan ise o terbiyesiz anlar aklıma gelince bir heyecan basmıştı.

Uzandığı yerden hafif doğrulup bileğimden yakaladı beni ve yatağa doğru çekiştirdi. Üzerine düşmemek için yana kaymaya çalışsam da o tam tersi üzerine doğru kayayım diye iki eliyle belimi destekledi kendine doğru. Hafif yan bir şekilde yanına uzandığımda bedenimin bir kıskı yatakta diğer kısmı onun bedenine değiyordu.

OĞLANCI | BXBWhere stories live. Discover now