YANLIŞ NUMARA| YARI TEXTİNG

0.6

Medya: Lavin

Öncelikle normalde bu bölüm sadece 'market alışverişi olacaktı. Fakat bizim birazcık Timur beyciğimizin hislerini Anlamamız gerekiyor. O yüzden bu bölümde bir yanlış anlaşılma olacak.
Fikirlerinizi çok bekliyorum.

Bu bölümde ve 0.7. Bölümünden rahatsız olmanızdan çok korkuyorum😿😿

Seviliyorsunuz😻

Hadi birazcık yorum yapıp, bu bölümü yıldızlayın.

Yanaklarinizi yiyimm😽😽😽😽😽😽

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆★☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"Utanıyor musun?" Dedi ve yapay bir kahkaha attı. Gülüşü yapay bile olsa güzeldi.

Kaşlarımı çattım ve oma cevap verdim.

"Ne utanması? Hem ben tapulular ile konuşmuyorum."

"Belki sarhoştum lavin. Olamaz mı?" Dedi ve derin bir nefes verdim durduğum yerdeki pozisyonumuz değiştirdim ve elime bir market arabası yerleştirdim.

Bu hareketi yapmam ile aynı anda, timur da kendine bir market arabası aldı.

Meyve ve sebzeler.

"Tanımadıklarım ile konuşmuyorum." Dedim işitilebilir bir ses ile. Timurun dudağının kenarı hafiften kırıldı.

Sebze reonunun önünde durdum. Aynı anda benim ile timur da durdu.

Ya sabır!

Elime bir şeffaf poşet aldım ve içini açtım. Gözlerim ile meyve ve sebze reonunu süzdüm.

Pırasa ve Ispanak! Pırasa ve Ispanak alacağım!

Önümdeki Pırasalara dokundum. İçlerinden güzel olanları seçtim ve poşete koydum.

Benim ile aynı hareketleri timur da yapıyordu. Prasalara dokundu ve sanki dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi onları yokladı. Aralarından güzel olanları seçti ve poşetine koydu.

Sebze olarak yani şekilde ıspanak da seçtim. Aldığım ıspanakları aldım. Timur da bu hareketime ayak uydurdu. Ispanakları seçti, poşete koydu ve market arabasına koydu.

Reonlardan gözüme çarpan aşkım ile bakıştık.

Çilek!

Çilek alacaktım!

Hızlıca yerimde ufak ufak zıpladım. Bu mevsimde Çilek görebilmek dünyanın en zor şeyiydi. Suratımda aptal bir sırıtış vardı ve bunu saklayamıyordum.

Çiçeklerin yanına geldiğimde hepsinin paketli olduğunu gördüm. Reondaki bütün çiçek kutularını kucağımda topladım.

Çiçeklerden yürüyemiyordum. Timur adlı kişi dışındaki herkese sesleniyorum imdat!
Bir kucak dolusu Çilek paketlerini market arabama bıraktım.

Timurun ofladığını duydum.

Çatla patla, bütün çiçekler benim.

"Çilek ingilterede öpüşmeyi istemek anlamına geliyormuş. Biliyor muydun?" Diye bir soru yönetti timur.

Öpüşmek? Çilek!

Namussuz çilek!

"Yok bilmiyordum da sen çok meraklısın sanırım." Dedim ve onu umursamadan reondam ayrıldım.

Sıradaki reon çikolatalar!

Meyve ve sebze dolu market arabamı çikolata reonuna doğru sürdüm.

Ve timur adlı bir vatandaş da benimle aynı hareketleri yaptı.

Allah Allah!

Çikolata reonunun önünde durdum. Elimi tek tek çikolatalara sürdüm.

Beyaz çikolatalı içi dolgulu, vişne aromalı ve dünyanın en leziz çikolatasının üzerinde gezindi ellerim.

Elime o çikolatanın konulduğu kabı aldım ve market arabamın içine boşalttım.

Timur mızmızlandı. "Kızım senin elinin ayarı yok mu? Bana da çikolata bıraksana." Dudaklarım tiksinti ile yukarıya kalktı.

"Bu çikolataların tapusu bende timur." Yaptığım ima ile güldü. Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Bende o tapu meselesini konuşmak istiyordum seninle. Bir ara kafeye falan gidebiliriz. Yada yemeğe çıkabiliriz." Dedi ensesindeki saçları kaşırken.

Yavrum sen kim? Benimle yemeğe çıkmak kim?

"WhatsApp engelini kaldırırım. Yazarsın oradan." Dedim ve ilerledim.

Ve timur tekrar ofladı. Onu umursamadan ilerlemeye devam ettim. Timur benim aldıklarımın aynısını alıyor ve beni takip ediyordu.

Bir anda telefonuma bir bildirim geldi.

__

Laçinim: Seviyor musun beni?

Siz: manyak mısın? Ölürüm ben senin için

Siz: Noldu?

Laçinim: Birşey olmadı ama oldu

Laçinim: aslında çok kolay birşey

Siz: kime göre neye göre?

Laçinim: ben bir adam ile buluştum

Siz: eee?

Laçinim: adam ile birlikte oldum

Siz: NE

Siz: Tamam sakin olacağım. Klasik Laçin diyorum şuan

Laçinim: adam yanında prezervatif getirmişti. Hatırladığım kadarıyla adam çok takıntılıydı. Biz fonfinfon yaparken bile kıyafetlerini katlayarak koyup, yatağın ortasına yatıyordu. Bir kutu. Benim evimde o kutu kayboldu lavin! Ne yapacağım diye düşündüm. Ama kapının önünde. Biliyorum markettesin şuan. Pencereden gördüm seni. Bana acilen bir prezervatif alıp atman lazım. Adam manyak kızım! Nasılsın kurtulacağım ben bundan!

Siz: siktir git Laçin

Siz: Müsait değilim

Laçinim: hayat memat meselesi

Laçinim: sana anlatmam gereken herşeyi anlatırım.

Siz: O adamı değil mi?

Laçinim: Evet o!

Siz: bak Laçin asla o adam ile aranda olanları öğrenmek için yapmayacağım bunu.

Laçinim: yerim seni

Peki ben ne yapacaktım? Yanımda timur var iken nasıl prezervatif alacaktım?