2.6

1.3K 60 54
                                    

BİZ 10 BİN OLDUK🥳🌟

Aralığın ortasında başladığımız bu macerada biz, 10 bin olduk.

Hepinizi çok seviyorum.

VE!

10 BİNE ÖZEL BÖLÜME HOŞGELDİNİZ!!!!

☆☆☆☆

"Hayatım, ne bu hız? Nereye gidiyoruz?" Timur ses tonum ve sitemime güldü.

Çok komik!

"Gülme gerizekalı! Gülme!" Bende bu tepkim ile gülmeye başladım.

Timur bana döndü ve göz kırptı.

Ölüyorum hocam.

Timur'un göz hareketi ile oldukça etkilenmiş bir şekilde iken tüm ortamı bozdum.

"Hayırdır?"

Timur verdiğim bu cevap ile oturduğu yerden doğruldu.

Araba kullanıyorsun öküz!

"Asıl sana Hayırdır yavrum?" Diye fısıldadı. Timur her zamanki gibi kulağıma fısıldayarak beni etkiledi.

Bravo!

Bravo! Biz bu adama sözde hesap soracaktık! Sen anca etkilen Lavin hanım! Bravo!

Derince yutkundum ve elimi göğsüne koyarak onu ittirdim. Timur teslim olurcasına sırtını Arkaya doğru ittirdi.

"Araba kullanıyorsun sevgilim." Dedim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

___

"Aşkım neden kafeye geldik?" Timur beni kadıköyledeki lüks kafelerden birine getirmişti. Alelacele beni buraya getirmesi daha çok dikkatimi çekmişti.

"Seni birisi ile tanıştıracağım." Duyduğum cümle ile şaşırmıştım.

Müstakbel kayınvalidem ile tanışacağım ayol!

"Tanıyor muyum o birisini?" Dedim cilvelice.

Timur beni kolumdan tuttu ve kafeye girdirtti. Onun her bir adımında daha fazla meraklanıyordum.

Kafeye giriş yaptığımızda beğeni ile başımı salladım. Burası değişik bir yerdi.

Açıkçası biraz ergence duruyordu...

Biraz.

Kafeye giriş yaptığımızda etrafta dokuz ila en azla yirmi yaşındaki yaş topluluğunu gördüm.

Masalar tahminimce cinsiyet olarak ayarlamıştı.

Kızlar pembe, erkekler ise mavi idi.

Sıkıcı ve klişe.

Erkeklerin olduğu bölümler loca tarzında ayrılmıştı. Her birinin duvarlarında, bildiğim kadarıyla Primer Lig maçları açıktı.

Kızların loca tarzı duvarlarında ise çeşitli çizgi filmler vardı.

Çoğu kişinin önünde değişik kaplarda içecekler vardı.

Erkeklerde Futbolcu yada hobi alanları ile kaplı bardaklarda, tahminimce Americano yer alıyordu.

Kızlarda ise kadın figürleri ve toz pembesi tonunda bardaklar yer alıyordu. Bardaklarda yine tahminimce Americano vardı.

Kafenin yerleri lüks bir doğum günü alanı anbiansı veriyordu. Altın çizgiler ve Abartılı ışıklandırmalar vardı.

Timur ile date!

"Aşkım biz liseli değiliz." Kısık sesle söylediğim bu cümleyi pek duyduğunu sanmıyordum.

"Liseli değiliz ama ilkokul çocuğu ile konuşacağız." Ha?

İlkokul çocuğu?

Timur'un çocuğu mu acaba!?

Timur elimden tuttu ve beni ergenlerin arasından geçirdi.

Geniş kafede yürüdük, yürüdük, daha fazla yürüdük ve her locadan ayrı bir locaya geldik.

Gerçi loca demeyeyim, çocuk oyun alanı.

"Aşkım..." Çekinerek kurduğum cümleye güldü ve beni o locaya getirdi.

Locaya oturduk ve karşımda bir çocuk gördüm. Sarı saçlı ve kahverengi gözlüydü. Saçları yana doğru taranmıştı. Buram buram olmayan jöle kokusu geliyordu. Çocuğun üzerinde nike bur eşofman takımı vardı. Eşofman siyah ve kırmızı çizgili idi.

Çocuğun elinde son model bir telefon vardı.

Bu yaşta ticaretci ha!

Çocuk Timur ve bana döndü ve konuşmaya başladı. Korkuyorum ayol! "Selamınaleyküm Timur." Dedi sırıtarak.

Hem dinci, hem dilci.

"Ne Timur'u lan!"

Birisinin şuanda bana neden burada olduğumu söylemesi gerekiyordu.

Yanımda en fazla on yaşındaki bir çocuk, burnumda jöle kokusu, kulağımda lanlar.

"Timur, kim bu çocuk?" Diye sordum.

Timur sakince bana döndü ve gülümsedi. Gülümsedi.

"Kuzenim."

H-hasan Asaf!

YANLIŞ NUMARA| YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now