4.8

576 19 2
                                    

Uzun aradan sonra. YİNE BEN YİNE BEN, YİNE BEN!!!

___

Ben bu hayatta hep enerjik olmuştum. Hiç kimsenin sözlerini sallamazdım mesela. Arkadaş ortamımda kahkaha perisi ve flörtsüz olmuştum hep. Ama şuan... Hayatıma giren adam ile herşey değişmişti. Ben, arkadaşlarım, mutluluğum, çevrem, hatta bana "Yenge!" Diyen zevzek Ahmet'ler bile.

On beş yaşımda bana avcı diye bur travma yaşatanlar olmuştu. Bana derin acılar bırakmıştı, avcı.

Fakat birgün bir adam geldi. Aslında gelmedi, ben ona gittim. O adam geldi ve beni kurtardı. Kopkoyu bir Türk kahvesinin içine tazyikli su girdi ve bembeyaz oldu, o kahve. Benim hayatım da bunun gibiydi. Timur geldi ve temizlendim.

Timur Akçalı'mdı o. En kıymetlim, beni en çok sevendi. Gözümde hiçbir zaman düşmemişti. Aşk buydu, yaşananlar... Yaşanacaklar...

"Bir... İki... Bir... İki..."

"Bir... İki... Bir... Ve iki!"

Timurun yardımcısı Ahmetti bu sesin sahibi. Kendisi bana "Yenge!" Diyen patavatsızladan birisiydi.

Salaktı, aptaldı, aşıktı ama yengesinin kuzusuydu be!

Yavaş yavaş mahalle teyzesi oluyorsun Lavin, sakin.

"İki ne ulan?" Diye çıkıştı Timur. Ah şu ulanlar diye geçirdim içimden.

Bana evlilik teklifi ederken de 'ulan' demişti. Ağzına o kadar çok yakışıyordu ki bu kelime ona yükseliyordum.

Timtim'e itiraf; Sana yükseliyorum.

"Taççay beni sevecek!" Bu haline kıkırdamadan edemedim.

Saf bir aşıktı işte.  Taççay'ını seviyor ve ona kapılıyordu.

"Lan bir siktir git. Çayçayını da seni de s..." Kaşlarımı çatarak Timur'a dönmem bir oldu.

Onlar nasıl laflardı?

"Pardon! Kim kimi sikiyormuş." Kocam, kendince toparlamaya çalıştı olayı.

"Söyleyişine yani..."

"Senin o laflarını ağzına veririm Timur! Düzgün konuş."

Ben ve gereksiz açık sözlerimi bilir miydiniz? Saçmaladığım yerde yada sinirlendiğim anda ağzımdan çıkan şuursuz cümleler ve ben.

Ağzına veririm.

"Tövbestağfurallah, yenge. Tövbe de tövbe." Ahmet bilmiş bilmiş gülüyor kendince imalar yapıyordu. Onun o çarpık gülüşünü ağzına takmak istiyorum!

Bacak bacak üstüne attım ve Ahmet'e baktım.

"Sen bu sululukla gidersen ohoo! Çayçay duvaklı gelin, iki çocuk ve sende iki espri."

Bu dediğim ile Ahmet'i içtiği su genzinde kaldı ve öksürmeye başladı. Aşık bir adama bu söz adeta bir silahtı.

"Yenge! Yenge, gözünü seveyim al o sözünü. Çayçay'ım o benim, vermem onu kimseye." Panik ile kurduğu cümlelere karşılık bir kahkaha attım. Salaktı.

"Kim, kimin gözünu seviyor lan!" Timur'un çıkışması "Ben bilmem, eşim bilir." Bakışı attım.

Cidden, ben bilmem Timur bilir.

"Tövbestağfurallah komiserim. Sanırsınız "Yenge ayağını yiyeyim." Dedi. Sizde bayağı kıskançsınız."

"Ulan, ulan ulan."

YANLIŞ NUMARA| YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now