3.5

1K 42 2
                                    

Elimde portakal suyum, sol kulağımda çalmayan bir kulaklık, üzerimdeki mavi bir eşofman takımı var.

Herşeyden bıkmışcasına yürüyorum.

O kadar şey yaşamamıştım ki; Hâla olanların etkisinden çıkmamıştım.

Timur Akçalı.

Güvenimi sarsmış ve beni üzmüştü.

Herşey o gece bara gitmem ile başlamıştı. Bara gitmemin sebebi oydu; Avcıydı.

"Laçin rüyamda avcıyı gördüm. Kapkara kirli sakalları eskisi gibiydi. Laçin... Ben korkuyorum."

Avcı hayatıma on sekiz yaşımda girmiş travmamdı. Hayatımda derin izler bırakmıştı.

"Avcı'dan çok korkuyorum Laçin. Avcı ya tekrar sevdiğim birisini alırsa?"

Avcı benim elimden tekrar babamı almıştı. Herşey morgda başlamıştı. Babamın ölü bedeni önümde idi. Avcı, ölü insanların bedenini yıkayan, o dakikalara kadar beni koruyacak sandığım, iyi niyetli olarak düşündüğüm bir adamdı.

Tâki dakikalar sonraya kadar;

"Abi! Abi lütfen yapma... Zaten öldü. Neden tekrar ölsün?"

"Avcı." Dedi kısık bir ses ile. Sesinin tınısı dahi korkutucuydu.

"Ne?" Dudaklımdan çıkan nida ile gülümsedi.

"Avcı. Avcı de bana." Dedi eğilerek. Elindeki silahı garip bir şekilde tutuyordu. Silahı şevkat ile tutuyordu.

"Avcı." Dedim ağlayarak.

"Avcı." Dedi beni onaylayarak.

O sabah yıkık bir şekilde uyanmıştım. Laçin'i arayıp iki saat boyunca telefonda ağlayıp, hiçbirşeyi anlatmayarak ona içimi dökmüştüm.

Saatler sonra içmek istemiştim. Evimde içki olmadığını fark edip, özensizce giyinmiştim.

Bir taksiye binip sessizler barına gitmiştim. Saatlerce barda içmiştim ve kendimi sorgulamıştım.

"Bu ne?" Diye sordum önümdeki barmene. Siyah saçları ile bana Timur gibi gözüküyordu.

"Azdırıcı abla." Dedi barmen çocuk. Abla demesine oldukça şaşırmıştım.

"Sizin gibiler hiç 'abla' der miydi?" Diye sordum ayarsızca ve alaylıca.

"Bilmem." Dedi gülerek. Bende onun gülmesine karşılık verdim. İkimiz adeta paronayak gibi dakikalarca güldük.

O güldü.

Ben güldüm.

Barmen çocuk, bir erkek müşteri ile ilgilenirken merakıma yenik düştüm.

Önümdeki azdırıcıları aldım ve alkolü su niyetine kullanarak yuttum.

O gün cidden kötü hissetmiştim. Yaşadıklarım bana ağır gelmişti.

İçimdeki çocukluğunu yaşamamış o kız; Tekrar avcıya teslim olmuştu.

Derince yutkundim ve elimdeki telefona baktım.

Günlerdir kendimi kötü hissetmemi sağlayan kişiydi Timur Akçalı. Ve eğer şuan ben, aramızı düzeltemeyeceksem; Artık biz diye birşey kalmayacaktı.

WhatsApp'a girdiğimde birkaç sohbet kaldırdığında onun ismini gördüm. Timur.

Profil fotoğrafını değiştirmişti. Siyah kazağı boynunu sanmıştı. Elinde bir kahve taşıyor ve bakışı ile yan profilini ortaya koyuyordu. Fotoğrafa derin bir iç çektim. Ne kadar da güzeldi.

Mesajlaşmalarımıza girdim ve ona mesaj yazmaya başladım.

-

Siz: Günaydın

Siz: Rahatsız etmek istemezdim ancak.

Yazıyorsunuz...

Timur: Rahatsızlık vermedin bir.

Timur: İki öğlen vaktindeyiz

Siz: Her neyse.

Siz: Buluşabilir miyiz?





YANLIŞ NUMARA| YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now