18.bölüm

340 28 10
                                    

Kafesli çadır:
"Karacelesun Alaeddinin yanına gelmiş işgence etmeye devam ediyordur. Bir yandan da Alaeddini mangurtlaşdırmak için olan zehri ona içtirmeye çalışıyordur."

Karacelesun: Sana iç dedim!
Alaeddin: içmeyeceğim. Asla!
Karacelesun: görecez

"Karacelesun kırbacla Alaeddinin sırtına vurur. Sonraysa Alaeddinin karnını, yüzünü yumruklamaya başlar. Alaeddinin takati kalmamıştı. O yüzdende Karacelesun zehri zorluk çekmeden Alaeddine içirir."

Karacelesun: kıpırdama! Doğru düzgün dayan! Nökerler şunun kollarını tutun.

"Nökerler Alaeddinin kollarını tutarlar. Karacelesun da zehri içirir."

Karacelesun: ulu tengriye şükürler olsun içtin.
Alaeddin: (yorgun sesle) hayır... hayır bu olamaz. Ben sizin istediğiniz gibi olmayacam.
Karacelesun: onu yakın bir vakitde görecez.

Yenişehir Osman bey saray:
Bala hatun oda:
"Bala ikinci bir evlat acısından ötrü perişan haldedir. Çok kötüdür. Günlerdir hiç durmadan ağlıyordur. Ağlaması gitdikçe daha da şiddetleniyordu. Ağlamaktan bitkin hale gelmiştir. Hatunlarda Balanın yanındadır onu sakinleşdirmeye çalışıyordurlar."

Malhun: (ağlayarak) Balam sakin olasın lütfen. Hem böyle ederek bizi de üzersin. Alaeddini için çok üzgünüm. Keşke böyle olmasaydı... ama ne yapalım Allahın işidir, karşı çıkmak olmaz.

"Malhun da çok kötü haldedir. Alaeddini öz evlatlarından ayırmıyordu. Onun için Orhan, Fatma neyse Alaeddinde öyleydi. Ama şimdi Alaeddin ölmüştü ve evlat acısı ona da zor gelirdi. Ama Balanın durumu ondan da kötüydü. O yüzdende Malhun şimdi güçlü durmalıydı. Balaya yardımcı olmalıydı."

Fatma: ana etmeyesin böyle. Ağabeyim şehit olmuş ola bilir. Ama o bizim hep yüreğimizde yaşayacak.
Bala: (ağlayarak) ben nasıl ağlamayım ha ? Ben ağlamayımda kim ağlasın ? Evladım, canımdan çok sevdiğim Alaeddinim öldü. Ben bundan sonra yaşayamam.
Malhun: sakın ola aklına bir delilik getirmeyesin Bala. Sakin olasın.

"Zorda olsa Balayı sakinleştirmişdirler. Sonra da Bala uyumuşdur."

1 ay sonra:
Moğol karargah:
"Şu 1 ay içinde Karacelesun her gün düzenli olarak Alaeddine işgence edip zehri içirirdi. Alaeddinin işgence edilmekten bedeninde sağlam yeri kalmamışdı. 1 hafta Karacelesun zehri zorla içirse de artık günler geçtikten sonra Alaeddin zehrin bağımlısı olmuşdur. Karacelesun içi zehir dolu şişeyi gösterince Alaeddin hemen zehri içmek isterdi."

"Alaeddin tamda Karacelesunun istediği kıvama gelmişdir. Karacelesun her gün gelip Alaeddinin kulağına "Türkler senin düşmanın. Osman bey senin düşmanın onu öldüreceksin. Bütün türklerin soyunu kurutacaksın. Hepsini öldüreceksin." Derdi. Bu sözler her gün Alaeddinin kulağına kazınırdı. Artık yavaş-yavaş mangurtlaşırdı. Aradan 1 ay geçtikten sonraysa tam bir moğol olmuşdu. Artık o Osman bey oğlu Alaeddin değildi. Artık onun yeni adı ulu Olcaytu hanın komutanı komutan Noyandı."

Olcaytu han otağ:
"Karacelesun Alaeddini Olcaytu hanın yanına getirir. Artık Alaeddin tamamen mangurtlaşmışdı."

Olcaytu han: hoş geldiniz Karacelesun.
Karacelesun: sağolun hanım.

"Alaeddin sadece orda duruyordu konuşmuyordu. Artık hiç bir şey hatırlamıyordu. Ne atasını ne anasını, bacısını, ağabeyini ne de Goncasını. Artık hiç birini hatırlamıyordu."

Olcaytu han: istediğim şeyi yaptınmı ?
Karacelesun: evet hanım. İşte karşınızda.

"Karacelesun Alaeddini öne iter."

Karacelesun: işte hanım karşınızda yeni komutanınız komutan Noyan.
Olcaytu han: güzel. Şimdi Noyan gitsinde biraz dinlensin.

"Karacelesun Alaeddini gönderir."

Olcaytu han: buna güvenebilirmiyiz ha ?
Karacelesun: tabiikide hanım. Çünki o bundan sonra tam bir moğoldur. Şimdi biraz güçsüz ve bitkin görüne bilir. Ama ona etdiğim eziyyetler ve verdiğim zehir onu bu hale getirmişdir. Siz ona biraz zaman verin. O bu zaman içerisinde tam bir moğol komutanı olacak. Acımasız ve korkusuz. Zamanı gelicede kendi hanesini Osman beyi öldürecek.
Olcaytu han: sana ve senin yaptığın işe güvenirim. Şimdi çıkda Noyanı yalnız bırakma.
Karacelesun: emriniz olur hanım

"Karacelesun çıkar ve Alaeddinin yanına gider."

"Karacelesun Alaeddinin yanına gider ve ona her şeyi öğretir. Artık Alaeddin tam bir moğoldur. Türklerin düşmanı olduğunu düşünür. Türklerin hepsini öldüreceğini kendine hedeflemiştir. En büyük hedefide Osman bey ve hanesidir. Karacelesun zamanı gelince Osmanı ve ailesini öldüreceğini Alaeddine söyler ve Alaeddine o zamanın çokda uzak olmadığınıda der."

Son...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Arkadaşlar biliyorum bu bölüm çok az oldu.
Ama böyle olması lazımdı.
O yüzden böyle oldu.
Gelicek bölüm daha iyi ve heyecanlı olacak.
Şimdilik hoşcakalın...






























VAZİFEWhere stories live. Discover now