25.bölüm

487 28 25
                                    

Yenişehir Osman bey saray:
Yakup bey: Kızım! Kızım eyimisin ?
Gonca: eyiyim baba
Saadet: kızım hayde ayağa kalkasın

"Gonca zorla ayağa kalkmıştır"

Bala: bak doğruyu diyesin bize. Gerçektende eyimisin ha Gonca ?
Gonca: eyiyim... Ama sadece görünüşce eyiyim, yüreğim sızlar ana. Yüreğin ağrır. Alaeddinin bu etdikleri beni çok üzer
Bala: tamam kızım. Şimdi sen sakin olasın. Geçti (Goncaya sarılır)
Orhan: baba Alaeddin kaçdı ya şimdi ne edecez ?
Osman bey: artık edecek bir şey kalmadı evlat. Hiç olmazsa altınlar bizdedir.
Yakup bey: zaten Alaeddinde çok sürmez gizliliği. Bir vakit sonra yeniden karşımıza çıkacakdır.

Moğol karargah:
"Noyan kurtulur kurtulmaz hemen ilk Olcaytu hanın yanına gider."

Olcaytu han otağ:
"Noyan içeri girip başını eğerek selam verir"

Olcaytu han: demek kurtulmuşsun
Noyan: sizin sayenizde hanım. Çok teşekkür ederim
Olcaytu han: bir şey değil. Ama Osmanın bu etdiği yanına kalmayacak. Hem altınlarıda aldı. Osman artık çok ileri gitdi. Ona dur demenin zamanı geldide geçiyor bile
Noyan: ne düşünürsünüz hanım ?
Olcaytu han: hani sen bana en başta demiştin ya "hanım bana icazet verde gidip oraları moğolun mülkü edeyim, hepsini öldüreyim " diye
Noyan: evet hanım. Sizde hala bunun zamanı değildir, hala vakit vardır demiştiniz
Olcaytu han: ha işte tamda vaktidir. Şimdi gücünü topla. En güçlü nökerlerini yanına al ve büyük bir ordu kur. Sonraysa git ve Uçlarda moğolun idaresine geçmeyecek türk toprağı koyma.
Noyan: emriniz olur hanım.
Olcaytu: ilk önce Uç pazardan başlayasın. Sonra Soğüt, sonraysa Yenişehir. Ve böylelikle türk beyliklerinin en güçlü iki beyi Osman bey ve Yakup beyi kendimize tabi etdikten sonra diğer beyliklerde zaten çocuk oyuncağıdır.
Noyan: her şeyi anladım hanım. Şimdi müsadenizle ben gidip ordumu hazırlayım. Zira kısa bir zamanda çok büyük bir cenk olacak
Olcaytu han: müsade senindir. Çıka bilirsin

"Noyan çıkar ve kendi karargahına gidip şimdiye kadarki en güçlü ordusunu kurar."

Noyan: Osman bir, iki güne hepiniz yok olacaksınız.

2 gün sonra:
Uç pazar:
"Noyan Olcaytu hanın dediği gibi ilk önce Uç pazardan başlayacaktı. İçerdeki nökerleri Uç pazarın belirli bölgelerine barut dolu fıçılar yerleştirmişti. İşaret geldiğinde fıçılar patlatılacak ve baskın verilecekti...  İşaret geldi, artık baskın zamanı gelmişti"

Noyan: HAYDE NÖKERLERİM BUGÜN UÇ PAZAR MOĞOLUN OLACAK! HAYDEE!

"Savaşmaya başlarlar"

Yakup bey otağ:
"Sesleri duyan Yakup bey ve hanesi neye uğradıklarını şaşırmıştılar ve birden içeri Kayyumaz girer"

Yakup bey: Kayyumaz ne olur böyle ?!
Kayyumaz: sultanın moğollar Uç pazara baskın verir
Yakup bey: sen ne dersin Kayyumaz!
Kayyumaz: başlarında da Alaeddin bey vardır
Mehmet: (dişlerini sıkarak) Alaeddinn. BU SEFER SENİ ÖLDÜRECEĞİM ALAEDDİN!

"Herkes cenk meydanındadır. Moğollar acımasızca hücum eder, Uç pazar ahalisi ve alplar ise zorda olsa kendilerini savunurdular. Ama olmuyordu... Moğolların sayıları çok fazlaydı. Artık karşı koyamıyordular"

Kayyumaz: sultanım çok fazlalar, karşı koyamıyoruz
Yakup bey: hayır Uç pazarı vermeyeceğiz. Bu yolda ölmek var dönmek yokdur.

"Noyansa önüne gelen tüp alpları hiç zorlanmadan öldürüyordu. Ve... ve Mehmeti görmüştü şimdi onu öldürmenin tamda zamanı idi. Önündeki son alpıda öldürdükten sonra Mehmetin üstüne yürüdü. Mehmet de Noyanı görür-görmez hemen oda karşılık verdi"

VAZİFEWhere stories live. Discover now