21.bölüm

466 28 25
                                    

1 gün sonra:
Moğol karargah:
"Noyan zaferle geri dönmüştü. Bunu duyan Olcaytu han ise çok sevinmişti. Zira hem Osmanın mağlubiyeti hem de en iyisi kendi oğlu tarafından mağlup olması onu pek sevindirmişdi. Olcaytu handa Noyana bir mektup yazıp göndermişdi."

Nöker: efendim
Noyan: diyesin
Nöker: efendim Olcaytu han size bir mektup göndermiştir. Buyrun buda mektup
Noyan: tamam sen şimdi gidesin

"Noyan mektupu eline alır ve okumaya başlar."

"Olcaytu han mektupda ilk önce Osmana karşı kazandığı ilk zafer için onu tebrik etdiğini yazıyordu. Mektupun kalan kısmındaysa yeni bir görev vardı. Beyliklerden vergi almak. Yalnız  Osman değil Yakup beydende."

"Noyan hanının verdiği görevi yapmak için doğru zamanı beklemeye başladı."

Yenişehir Osman bey sarayı:
"Osman bey zorda olsa Yenişehiri toparlamıştır. Ahalinin yarısı ve dahi alpları katl edilmişdi. Hemde kendi oğlu tarafından bu da Osmanı çok üzüyordu. Ne yapacağını her dakika düşünür, lakin bir yol bulamazdı."

Osman bey: ben ne yapacağım, bu işin altından nasıl kalkacağım ?
Bala: Osmanım bizim imtahanımız böyleymiş, ne edelim. Oğlumuzu bizle karşı karşıya getirdiler. Onu bize düşman etdiler. Ama biz bununda üstesinden geliriz.
Osman bey: İnşallah Bala'm

"Bala Alaeddini öyle gördükten sonra perişan haldeydi. Oğlu nasıl olurda böyle birine çevrilirdi aklı almazdı. Ama şimdi güçlü durmalıydı. Vakit bu zor zamanlarda Osmana kol kanat gelme vaktiydi."

OrNil oda:
"Nilüferin durumu iyidir ve odasına taşınmışdır. Gonca, Fatma, Orhan ve Mehmetde başında duruyordu."

Orhan: Nilüferim eyisin değilmi? Bak bana yalan demeyesin
Nilüfer: eyim Orhan sen merak etmeyesin. Ben eyiyimde ya bebem oda eyimidir ?
Gonca: eyidir abla sen meraklanmayasın.
Nilüfer: oh şükürler olsun.
Fatma: of off
Orhan: ne oldu Fatma, niye oflar durursun ?
Fatma: daha ne olsun ağabey. Alaeddin ağabeyimi düşünürüm. 1 yıl önce öldüğünü sanalım. Ama 1 yıl sonraysa böyle karşımıza çıksın.
Nilüfer: sahi ya. Alaeddin niye öyle davrandı. Yani niye bize o kadar kötü şeyler etdi ?
Orhan: Nilüferim gardaşımı mangurtlaşdırmışlar.
Nilüfer: Ne! Ne dersin sen Orhan
Mehmet: maalesef ki öyledir bacım. Alaeddin artık bizi düşmanı olarak görür.
Nilüfer: bizi hiç mi hatırlamaz ?
Gonca: (dolu gözlerle) yok hatılamaz. Hatta onun ailesini bizim öldürdüğümüzü sanar. Oda bizi öldürecekmiş
Mehmet: ki az kalsın birimizi öldüruyordu.
Fatma: Allahım niye niye ? Keşke bunlar bizim başımıza gelmeseydi.

"Gonca en sonunda dayanamaz ve odadan ağlayarak çıkar. Fatma peşinden gitmek isteyende Orhan onu durdurur."

Orhan: dur bacım.
Fatma: niye ?
Orhan: bırak Gonca bacım şimdi yalnız kalsın. Biraz sakinleşsin. Alaeddinin böyle olması en çok onu üzmüşdür.
Fatma: tamam ağabey.

AlGon oda:
"Gonca ağlayarak odaya girmiştir."

Gonca: medreseli niye böyle oldu ? Ha sen niye bu hale geldin ?

"Gonca hemen yatağa uzanıp Alaeddinin yastığını kucaklar. Sanki onun için Alaeddinin kokusu hala yastığından gelirmiş gibi gelirdi. Gonca yastığa kafasını gömüb ağlamaya devam ediyordur."

Akşam:
Divan:
"Her kes divana toplanmıştır"

Orhan: peki ya baba şimdi ne yapacaz ?
Osman bey: bilmiyorum evlat. Ama düşünüyorum ki şimdi moğollar bize güçlü bir darbe vurdular ve biz şu anda çok zayıf ve güçsüz bir durma düşdük.
Malhun: yani ?
Osman bey: yanisi bu gün yarın bizden vergi ve onlara biat etmemizi isteye bilirler.
Bala: sen ne dersin Osman. Böyle bir şey isteye bilirlermi ?
Osman bey: isterler Bala isterler.
Orhan: peki ya isterlerse biz ne yapacağız kabulmu edeceğiz ?
Osman bey: yok asla! Biz hiç bir zaman moğola tabi olmayız. İnşallah bununda üstesinden gelecez ve tez bir zamanda Alaeddinide eski haline dönürecez.
Bala: İnşallah

VAZİFEWhere stories live. Discover now