Louis siyah taytını giyindikten sonra üstüne beyaz transparan bluzunu de geçirip lacivert puantiyeli sırt çantasını tek omzuna asarak soyunma odasından çıktı,sırt çantasının ön gözünün fermuarını açıp pembe kulaklıklarını aldı ve birbirine girmiş kabloları çözmeye çalışırken öfkeyle homurdandı,havuzdan uzaklaştıkça klor kokusu da gittikçe kayboluyordu ve bu hoşuna gitmişti.
Ama kızların soyunma odasının önünden geçerken klor kokusunu da bastıran çok yakından gelen inleme sesleriyle adımlarını durdurup kulaklığını avuçlarında topladı ve soyunma odasından içeri girip girmeme konusunda kararsız kaldı,sinsice sırıtırken okulunda gizlice sevişen tek kişi olmadığını bilmek onda garip duygulara yol açmıştı.
O hala kararsız bir şekilde soyunma odasının önünde dikilmeye devam ederken bir anda soyunma odasından çıkan ve henüz kendisini fark etmemiş olan saçı başı dağınık Cassandra'ya baktı,gizlice sevişenin Cassandra olduğunu anlayınca gülmemek için bütün çabasını harcadı,Cassandra önce sağa ardından sola baktı ve tam önüne döndüğünde gördüğü bedenle tiz bir çığlık atarak refleksle geri kaçtı,"Ne oldu,kimi gördün?"
Cassandra'nın arkasından tanıdık bir ses fısıldadığında Louis aklına gelen tek bir kişiyle saç diplerine kadar uyuştuğunu hissetti,çünkü duyduğu ses onun için herkesin sesinden bile ayırt edebildiği bir sesti ve şu an o sesin sahibinin Cassandra ile seviştiğini düşünmek bütün okulu yakmak istemesine neden olmuştu.
Can yakıcı vakit geldiğinde ayak tabanlarını düşmemek için altındaki zemine sımsıkı bastırdı,düşündüğü korkunç ihtimal Cassandra'nın arkasından kendini göstermişti,ihtiraslı yeşil gözler ateş eden mavi gözlerin üstüne çöktüğünde Louis kendisinin zayıf düştüğünü göstermemek için hemen burnu havada tavrına geri döndü,halbu ki içinde ne fırtınalar kopuyordu...
Kırmızı iz kalmış dudaklara bakarken o izlerin üstüne kızgın bir çekiçle vurarak yok etmek istedi,tırnaklarının arasından görünmeyen kanlar akarak derisini aynı o dudaklar gibi kırmızıya boyuyordu sanki,"A-ah demek ablamın nişanlısı ve Cassandra,birbirinize yumulduğunuza göre çok çaresiz durumda olmalısınız!"
Cassandra telaşla Louis'in yüksek çıkan sesini bastırmak için elini onun ağzına götürdüğünde Louis hırlayarak geri kaçtı ve Cassandra'dan çok Harry'e iğrenerek baktı,nasıl yapabilmişti?
Harry Cassandra'nın fark edemediği Louis'in gözlerinde görünmeyen doluluğu bütün hücrelerine kadar hissedebiliyordu,o doluluğu gözlerinden dışarı taşırmak istermiş gibi kendi dudağının kenarında kalmış olan kırmızı ruj izlerini yavaş yavaş sildiğinde Louis onun yanaklarına kan oturuncaya kadar tokatlar atmak istedi.
Cassandra'nın önünde salamazdı duygularını,güçlü gözükmeliydi çünkü o gerçekten güçlüydü ama kendini yanında güçlü hissettiği kişi onu şu an güçsüz düşüren kişiydi zaten,nasıl Cassandra'dan gizleyecekti güçsüzlüğünü?
En iyisinin çekip gitmek olduğunu düşündü,her şey dönüp dolaşıp layığını bulurdu ve Cassandra'nın da layığını bulacağını düşünüyordu.
"Sırrınız benimle güvende!" diye dalga geçerek şakıyıp arkasına dönüp koşturarak merdivenlerden çıktığında Cassandra göğüslerini açıkta bırakan gömleğinin düğmelerini ilikledi ve gayet rahat davranan Harry'e döndü,"Tanrım Louis kesin herkese söyleyecek,mahvolduk,ablasıyla nişanlısın Harry,bu onu kesin çok kızdırdı!"
Evet Louis çok kızmıştı ama Cassandra'nın düşündüğünün aksine kızgınlığının sebebi çok başkaydı,Harry, Moore ile gece geçirmenin intikamını aldığını düşünerek sırıtırken Cassandra'dan uzaklaştı ve rozetini tekrar ceketinin üstüne taktı,"Merak etme kimseye söylemeyecek,ben onu susturmasını iyi bilirim."
**
**
Milyonuncuya çalan telefonunu yeniden gördüğü isimle meşgule attığında saniyeler geçmeden bir mesaj belirdi ekranda,sürekli döktüğü göz yaşlarından görme yetisi çok zorlanırken burnunu çekip mesajı açtı.
'Bebeğim özür dilerim,sesini duymama izin ver'
Telefonu peluş tavşanın üstüne atıp saten pijamasının kolunun tersiyle göz yaşlarını sildi ve duyduğu ikinci mesaj sesiyle yeniden telefonu eline alıp ağlarken tıkanan ciğerlerini rahatlatmak için öksürdü.
'Senin havuzda olduğunu biliyordum,özellikle görmen için oradaydım,benim canımın ne kadar yandığını sen de hissetmeliydin'
Arkasından bir mesaj daha geldiğinde okumayı düşünmeden bu sefer telefonunu tamamen kapadı ve bahar çiçeği desenli yorganının içine girerek göz yaşlarını yastığına akıtmaya devam etti.
YOU ARE READING
The Truth (L.S)
Fanfiction"Cassandra'nın kaybolduğu saatler arasında tam olarak neredeydiniz ve dediğinizi doğru çıkaracak bir şahidiniz var mı Bay Tomlinson?"