Break Up

229 37 15
                                    

Louis Burberry marka kol çantasını her zaman oturduğu en arka sıranın üstüne bırakıp sabahın köründe grup sohbeti açan Moore'a tıpkı diğer arkadaşlarının yaptığı gibi yarı uykulu ve yarı öfkeli ifadesiyle baktı,Nelson Louis'in yanına oturup kendinden yayılan erkeksi kokuyu onun burun deliklerinden bir titreşim şeklinde yollarken Louis koku hiç ona gelmemiş gibi davranıp yeniden Moore'a döndü.

"Hepinizi sıcacık yataklarınızdan kaldırdığım için bağışlayın pek değerli arkadaşlarım ama her sene yaptığımız şaka günü yaklaşıyor,diğer senelerde bu şaka gününe hiç dahil etmediğimiz dört kişi vardı bunlar...Xavier,Wyatt,Philip ve..."

Louis diğer kişinin kim olduğunu çok iyi bildiğinden Moore'dan önce davranıp sinirden sıkışan bütün uzuvlarıyla beraber cevap verdi,"Ve Cassandra",Moore bir alkış tutup Louis'e diğer kişilere yaptığından daha ateşli bir göz kırpma yollayıp onayladı,"Malumunuz ki bu sene son senemiz olduğu için daha büyük bir şeyler yapmalıyız,Wyatt ve Xavier ile ilgili çok güzel planlarının olduğunu söylemişti Stephanie,ona güvenerek Wy ve X'i tamamen ona bırakıyorum."

Nelson Louis'in yanından kalktığında Louis en sonunda kokunun ondan uzaklaşmasıyla rahat bir nefes verdi,"Cass'in dolabına koku bombası yerleştirdim bile aslında,eh her şeyi en titiz ayrıntısına kadar düşünen biri olduğum için dün tenis maçı esnasında kızlar soyunma odasına girip kilidini almakla ilgili bir şey yapmış olabilirim.",Nelson sinsice sırıtıp basketbol şortunun cebinden bir anahtar çıkardığında Moore ile birbirlerine havadan bir beşlik yolladılar,"Kilidini bulup dolabını açtığı an günün geri kalanında kanalizasyon kokusuyla gezmek zorunda kalacak."

Louis ve Harry'nin kafasındaki planlara göre aslında o kanalizasyon kokusu ona hiç ulaşamayacaktı bile,çünkü dün gece her şeyi bitirmişlerdi,Louis gayet rahat ve sakin bir şekilde planın hoşuna gittiğini göstererek gülümsediğinde Moore onun yanına yaklaşıp cam kenarının önünde duran kalorifere yaslandı,"Ah şey muhtemelen kilidinden dolayı ilk şüpheleneceği kişi Louis olacaktır."

Louis ona cevap vermeden sıranın altından telefonunun kilidini açıp Harry'e hızla bir mesaj gönderdi.

'Acilen Cass'ın telefonundan beni çaldır.'

Mesajı atmasından saniyeler sonra sessiz modda duran telefonunun ekranında Cassandra'nın ismi belirdiğinde Louis kafasını sırasından kaldırıp Moore'a baktı,"Doğru tahmin bak,arıyor bile."

Moore ve Nelson sınıfı inleten şekilde gereksiz yükseklikte bir kahkaha attıklarında Louis ayaklandı ve telefonunun ekranını sağa kaydırıp çağrıyı cevapladı,"Ne oldu Lou?Seni neden buradan aramamı istedin?"

Louis sınıfın içinde volta atarken streslendiği zamanlarda yaptığı gibi sol elini arkaya götürüp ensesine kıymıklar batıyormuş gibi kaşıdı,"Hayır Cass,saçmalıyorsun kilidini falan görmedim tabi ki de,sabah sabah beni bu yüzden aradığına inanamıyorum!",telefonun karşısındaki Harry'nin kafası karman çorman olurken dün gece kızı delik deşik ettikleri koltuğun üstüne oturup televizyonun siyah ekranından kendi bulanık yansımasına baktı,"Neler dönüyor bilmiyorum bebeğim ama,bu kilit saçmalığı da ne?"

Louis sinirle gülüp kafasını iki yana salladı ve Moore'a dönüp ağzını oynatarak 'Saçmalıyor' yaptı,"Cass uykumu böldüğün yetmiyormuş gibi bir de beni kilidini çalmakla suçluyorsun,telefonu kapatıyorum ahmak!"

Telefonu kapatıp arka cebine koyduğunda Moore yaslandığı kaloriferden uzaklaşıp Louis'in omzuna kolunu attı ve saçlarını karıştırdı,"Harikaydın bebek,keşke hoparlöre alsaydın da biz de duysaydık",Louis omuz silkerken Moore'un kolunun altından çıktı ve çantasının içindeki Starbucks markalı termosu aldı,"Bilmem,aklıma gelmedi."

**

**

Bahçıvanın yeni biçtiği çimlerin üstünde yürürlerken Louis villanın camlarını kimse bakıyor mu diye kontrol ettikten sonra gözlerini onun üzerinden ayırmayan Harry'e döndü,"Umm p-pekala konuştuğumuz gibi tamam mı?Seninle hararetli bir şekilde tartışıp mutfağa gireceğiz ve yolda gelirken söylediğimiz sözleri April'in önünde söyleyeceğiz."

Harry etrafı hızla kolaçan edip Louis'in dudaklarından açlıkla ve içinde yeşeren istekle öptü,"Böyle emir verirken daha karşı konulamaz oluyorsun",Louis kendine hakim olamayarak sırıttığında evin arka kapısına yürümeye başlayıp Harry'e de onu takibe alması için baş parmağıyla orta parmağını birbirine değdirip şıklattı ve işaret verdi,arka kapıdan içeri girdikleri an tam tahmin ettikleri gibi mutfaktan sesler geliyordu,"Başlıyoruz" diye fısıldadığında Harry,Louis ondan uzaklaştı ve mutfağa ilerlerken bağırmaya başladı.

"Hayır hayır Dedektif Styles!Artık ablamın her şeyi bilmesi gerekiyor,sizin ne kadar alçak bir adam olduğunuzu öğrenmesi gerek!"

Louis burnundan soluyarak mutfağa girdiğinde ablası mikserin fişini prizden çekti ve bağırmaktan yüzü kırmızı kesilen kardeşine ardından arkasından gelen nişanlısına şaşkınlıkla baktı,"Neler oluyor?"

Louis normalde hiç yapmayacağı bir şey yapıp Harry'e onu öldürmek istermiş gibi baktı,doğuştan gelen oyunculuk yeteneğini böyle bir şeyde kullanacağı aklının ucuna bile gelmezdi ama bir zamanlar dedektifin biriyle de aşk yaşayacağını düşünmezdi,hayat işte...

"Cassandra dosyası kapandı gibi abla,biliyorsun ki bir cd ortaya çıktı falan ama ben artık senden saklamak istemiyorum,Harry..."

"Louis sus!",Harry sinirle Louis'in üstüne yürüdüğünde April kardeşini koruma dürtüsüyle nişanlısının önüne geçerek korumacı bir tavırla Louis'in kolunu tuttu,"Bu öfken neden Harry,Louis'in neyi söylemesinden korkuyorsun?"

April'in kahve gözleri telaşla büyürken Harry gizli bir iş üstünde yakalanmış gibi kekeledi,"B-bak,s-sev...sevgilim bahsettiği şey eskide yaşanmış bir şey,geçti gitti,şimdi konuyu açması çok saçma!",April Harry'e şüpheyle bakıp kolunu tuttuğu kardeşine döndü ve onu rahatlatmak için gülümseyip kolunu sıvazladı,"Söyle Louis,ne anlatmak istiyorsun bana."

Louis yarım ağız gülümseyip ablasının ellerinden tuttu ve destek verirmiş gibi tutuşunu daha da sıkılaştırdı,"Evet,haz etmediğim nişanlının da dediği gibi söylemek istediğim şey eskide kalmış bir şey ama yine de bilmen gerektiğini düşünüyorum,bunu senden bu kadar uzun süredir sakladığım için yeterince üzgünüm zaten."

April'in yüzü Louis'e dönük olduğundan arkasında duran Harry'nin Louis'in sergilediği performansa karşılık gurur dolu bakışlarının farkında değildi,Louis ablasını mutfak masasının önündeki sandalyeye oturtup kendisi de karşısına geçti ve tekrardan ellerini tuttu,"Cass ve Harry'nin arasında bir zamanlar duygusal anlamda bir şeyler vardı,onları bizim okulun soyunma odasında görmüştüm ama o zaman Harry seninle tanışmıyordu bile,geçen sene falandı."

Harry Louis'e doğru parmağını sallayarak yeniden yaklaşmaya kalkmıştı ki April tekrardan kardeşinin önüne geçerek ayaklandı ve Harry'e iğrenerek baktı,"April bu geçen seneydi,Cass beni başkasına aşık olduğunu söyleyip bıraktı,o bahsettiği kişiyi hiç görmedim ama uzaklara gittiği kişinin her kimse o olduğunu düşünüyorum."

Louis ablasının arkasından göz devirirken parmak uçlarıyla oynayıp bu doğaçlama tartışmanın bir an önce bitmesini umuyordu,"Bir lise öğrencisiyle ilişki yaşadığına inanamıyorum!",Louis ablasının hiddetli sesiyle ayağa kalkıp yanına geçti ve kolunu onun omzuna yaslayıp kendine çekti,"Ap,bu öncedendi!"

April Louis'den uzaklaşıp Harry'i sertçe ittirip sırtını tezgaha çarptırdı,"Önceden olması umurumda bile değil,Cass bir lise öğrencisiydi,senden tiksiniyorum.",April Harry'nin armağanı olan yüzüğü parmağından çekip onun suratına fırlattığında Harry yüzüğü yakalayamamış ve yüzük mutfak zeminine düşerek bir kaç tur dönmüştü.

"N-ne yani beni terk mi ediyorsun?"

Louis bu sefer ablasının önüne geçen taraf oldu ve Harry'nin kolundan tutup kaba bir şekilde mutfağın çıkışına itekledi,"Evet terk ediyor seni dedektif bozuntusu,hayatımızdan defol!"

Harry öfkeden inip kalkan göğüsleriyle geri geri adımlayıp uzaklaşırken Louis ağzını oynatıp 'Seni seviyorum' dedi ve arkasına dönüp donuk bakışlarıyla mutfak zeminine bakan ablasına sarıldı.

"Zaten seni sevmediği belliydi,böylesi daha iyi oldu Ap."

The Truth (L.S)Where stories live. Discover now