《Kız kardeşleri depresyona girdiğinde ve intihar etmeyi düşündüklerinde》
Rahatsız edebilecek içerik
*Seokjin*
Bütün bunları öğrendiğinde mutlu olmazdı. Çok hayal kırıklığına uğramış hissedecek ve büyük olasılıkla ne yapacağını bilemeyecekti. İçinde şaşkınlık ve öfke dolandı. Sadece neden böyle hissettiğinizi anlayamadı ve daha sonra öfkesi yatıştıktan sonra sizinle konuşmaya çalışırdı çünkü size patlamak ve sizi zaten olduğunuzdan daha fazla incitmek istemiyordu.
"Y/N bunu ciddi olarak düşündüğüne inanamıyorum, bu kadar acı çektiğini düşünmek beni gerçekten incitiyor. Önce benimle konuşmalısın, böylece sana yardım edebilirim. Ben senin kardeşinim... biliyorsun bana her şey için gelebilirsin."
**********************************************
*Yoongi*
Ona gerçekte nasıl hissettiğinizi ilk kez anlattığınızda ve intihar etmeyi düşündüğünüzde tek yapabileceği sessiz olmaktı. Depresyonunuz hakkında her şeyi biliyordu ve oradaydı, sizinle konuşuyordu ve sizi depresif durumunuzdan çıkarıyordu, ama dudaklarınızdan 'intihar' kelimesi düştüğü anda sustu. Dışarıdan alay etti ve gözlerini devirdi, sana drama kraliçesi dedi, ama derinlerde öfke ve korkuyla doldu. Hiçbir şey söyleyemedi çünkü çok korkmuştu. Ya bir şey yapacak olsaydın? Senin böyle bir şey yaptığını düşünmek istemedi. Söylemeniz gereken her şeyi dinlemek için orada olacaktı, ama artık sizi kenara itme korkusuyla fazla bir şey söylemeyecekti.
"Bunu deme Y/N. İkimiz de gerçekten bunu demek istemediğini biliyoruz."
**********************************************
*Namjoon*
İyi olduğu bir şey olsaydı, doğru kelimeleri söylemek ve sizi yanlış şeyler yapmaktan alıkoymaktı , ama hayatınızı nasıl sonlandırmak istediğinizi duyar duymaz yorgun ve ciddileşti. Genellikle gülümseyen ve bilge ağabey artık korkutucu ve sağlam görünüyordu. Gözlerindeki korkuyu fark ettiğinde, küçük kız kardeşi olduğun için sana asla kızamayacağına dair güvence verdi, ama seni seven ve önemseyen insanları ve eğer olsaydın nasıl hissedeceklerini düşünmek zorundaydın. Bu dünyayı terk etmekle sonuçlandı. Bütün gece boyunca oturdu ve her şey hakkında sizinle konuştu ve dinledi. Ne kadar uzun sürerse sürsün, o kötü düşünceler aklınızdan çıkana kadar orada olacaktı.
"Annemle babamı, arkadaşlarını ve beni düşün. Hepimiz seni çok özleriz Y/N. Burada yanımızda olmana ihtiyacımız var."
**********************************************
*Hoseok*
Sizi her zaman rahatlatan parlak ve ışıltılı gülüşü kısa süre sonra kayboldu ve yerine kaşlarını çattı. Ona ölümü nasıl hoş karşıladığınızı söylediğinizde, kendisine bir kamyon çarpmış gibi hissetti. Bunları söylediğin için o kadar üzüldü ki, ağlayıp ağlamayacağını bilemedi, bu yüzden orada duygusuz ve uyuşmuş bir şekilde oturdu. Sizi oturttu ve dünyaya geldiğiniz andan itibaren sizinle konuştu ve size okumayı ve bisiklete binmeyi öğretmek için yürümenize nasıl yardım ettiğini anlattı. Orada oturup size kendisinin ve ailenin geri kalanını mutlu ve gururlandırmanızın birçok nedeninden başka hiçbir şey söylemedi ve uzak gelecekte de bunu yapmaya devam etmenizi istedi.
"Sen ne diyorsun? Seni seviyorum Y/N. Sen benim en iyi arkadaşımsın ve burada olmaman ve benimle yaşama devam etmeme düşüncesine dayanamıyorum. Lütfen gitme."
**********************************************
*Jimin*
Her zaman depresyon geçirdiğini bilmek, onun sana karşı anlayışını ve şefkatini artırdı, sana her zaman olumlu ve canlandırıcı şeyler söylediğinden emin oldu. Ama başka bir aile üyesinden kendi canına kıymayı düşündüğünü duyduğunda, yardım edemedi ama yeterince yapmadığını düşünerek kendine kızdı. Önümüzdeki günlerde sana asla farklı davranmadı. Farklı görünen tek şey, sizi yakından takip etmesi ve sizi her zamankinden daha fazla destek ve sevgi ile yıkamasıydı. Günde en az bir kez gülümsediğiniz sürece gülümseyebilir ve daha rahat hissedebilirdi.
"Y/N? Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi? Sen çok iyi bir çocuksun ve ben her zaman bunu hatırlamanı istiyorum."
**********************************************
*Taehyung*
Ruh halinizi ve beden dilinizi bilerek, depresyondayken ona iki kez söylemek zorunda değildiniz, ama size hakkınızda bir şeylerin ters gittiğini söyler söylemez ve ona hemen üzerinize atladığını ve sizi şeye çektiğini söylediniz. Sarılmak. Nasıl hissettiğini ve söylediğin sözleri görmezden gelmedi, sadece yaptığını söyledi. Tek kelime etmedi, sadece sana sıkıca sarıldı. Ona bu olumsuz düşünceleri sevgiden başka bir şey olmadan küçültebilirmiş gibi hissetti, bu yüzden yaptığı tam olarak buydu. Kendin hakkında en azından birkaç güzel şey söyleyene kadar seni orada tuttu. Sonunda sakinleşip uzaklaştıktan sonra, yardım edemedi ama senden sakladığı gözyaşlarını gözlerini kırpıştırdı.
“İhtiyacın olan tek şey sevgi Y/N ve bunu vermekte çok iyi olduğumu biliyorsun! Seni seviyorum ve bunu asla unutma!"
**********************************************
*Jungkook*
Ona kararını anlattığın anda sinirlendi ve havaya uçtu. Yardım edemedi ama yanında ne varsa onu yumrukladı. Bağırışları ve küfürleri odanın her yerinde yankılandı ve sizi zıplattı. Nasıl böyle düşünebildin? Neden yaparsın? Bu şekilde hissetmene ne sebep oldu? Kızgındı ve sonraki birkaç gün hiçbir şeyi işleyemedi. Okulda seni rahatsız eden birinin olduğunu hissetti ve hayaletleri kovalayarak zamanını boşa harcadı. Kendinize karşı olan hislerinizi kabullenemiyordu ve size kızmış gibi görünse de, zaman zaman etrafınızda daima yüksek tetikte olduğundan, onu en çok korkutan şeyi yapmadığınızdan emin oldu.
"İstediğin buysa bile umrumda değil, canını almana izin vermeyeceğim Y/N, bu konuda söz hakkın yok."
