100 bölüm oldukk! Bu zamana kadar yaptığınız tüm yorum ve attığınız tüm voteler için teşekkür ederim. Daha nice kitaplarda beraber olalım!
《İkinizin bir çocuğu var ve eşiniz ona soğuk davranmaya başlıyor, çocuğunuz ondan ayrı yaşamak istediğini söylüyor》
(Orijinal başlık 5 satırdı özetledim jknfsdkjnfskjdn)
*Jin*
"Seni bırakabileceğimi mi sanıyorsun?" — Jin, oğlunun/kızının çığlıklarına ve annesinin gitmesine izin verme isteklerine aldırmadan boğazını daha da sıkar.
"Bu benim çocuğum! Onun doğmasına ben izin verdim! Ona bir ev, elbise ve her istediğini ben verdim!" - boğazdaki tutuş yavaş yavaş güçlenir.
Işık kaybolur, kuvvet vücudunu terk eder, çocuğun ağlamasını duymayı bırakırsın. Bu son mu? Ölmek ve çocuğu bu kişiyle bırakmak kaderiniz mi? Yapamadın, ölemedin...
**********************************************
*Namjoon*
"Gitmek istersen kapı açık. Ama sana çocuğu vermeyeceğim." —Namjoon bir koltuğa oturdu, hevesle bir şeyler okuyordu, o sırada ocağın yanında dikilip ailen için yemek pişiriyordun.
Beklenmedik bir soru üzerine, Y/N bıçağı yere bırakır ve hareketsiz durur, kocasının ne dediğini düşünür.
"Nasıl bildin? Oğlunuzla/kızınızla bu konuda konuştuğumuzu duydun mu?"
Aklınız nerede yanlış gittiğini çözemedi. Ceza korkusu vücudu sardı ve hareket etmenizi imkansız hale getirdi.
"Oğlumuz/kızımız seninle seyahate çıkmak istediğini söyledi" - güçlü bir adamın eli Y/N'nin omzuna koyarak onu transtan çıkardı. -"bensiz".
Namjoon Y/N'nin yüzüne yaklaşırken konuşmaya devam etti.
"Ne düşünüyorsun, seni nasıl bir ceza bekliyor?" — sıcak nefes kulağın yakınında yayılır ve vücudun her yerinde binlerce tüylerin diken diken olmasına neden olur.
**********************************************
*Yoongi*
"Bebeğim, gerçekten dikkat çekmeden kaçabileceğini mi düşünüyorsun?"- Yoongi odada yüksek sesle gülüyor.
"Mafyanın gelecekteki varisi oğlumu alabileceğini düşünüyor musun?" — Yoongi kahkahasını tutamadı, sitedeki herkes duysun diye serbest bıraktı.
Yavaşça sana doğru yürür ve yaşlarla dolu o dipsiz gözlere bakar. Bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırır, dudaklarından nazikçe öper ve çilekli rujun tadına bakmak için bir saniyeliğine duraklar. İçinde kıyafetler olan sırt çantası kapar, odanın uzak köşesine fırlatır ve oğlunu kollarına alır.
"Onu yatıracağım ve sen gidip nasıl özür dileyeceğini düşün."
**********************************************
*Hoseok*
"Y/N, evdeyim" - kocanın nazik sesi size ulaşır, sizi bir şeyleri çabucak saklamaya ve yüzünde bir gülümsemeyle onunla buluşmaya gitmeye zorlar.
Kocasını çabucak öptükten sonra, Y/N mutfağa koşuyor ve akşam yemeğini ısıtmaya başlıyor, üzerine "uyku hapları" yazılı bir kağıt parçası yapıştırılmış küçük yeşil bir şişe almayı unutmadan.
Bu sefer her şeyi planladı; bu sefer başaracak. Y/N, çocuğunu babasının izinden gitmeye ve ona katlanmaya zorlamaz. Hoseok'un uyuması için akşama kadar beklemelisin ve sonra gideceksin.
Ama bunu yapabilecekler mi yoksa Hoseok her şeyi biliyor mu?
**********************************************
*Taehyung*
"Gerçekten, özellikle çocuklarımla asla kaçamayacağını hala anlamıyor musun?" - Taehyung, bu sadistten kaçabildiğin zaman geldiğin ebeveyn dairesinin eşiğinde durdu.
Çocuklarınızın hayatı güvende olacak gibi görünüyordu, ama yanıldınız.
Kocasından iki ay ayrı yaşadıktan sonra yeniden Y/N'yi buldu. Kim çok kızgın ve onu bu şekilde bırakmayacak.
Taehyung, Y/N'nin ebeveynleri işe gittiğinde tekrar gelecek; şimdi her şey senin kararına bağlı: polisi mi arayacaksın yoksa tekrar mı kaçacaksın?
**********************************************
*Jungkook*
"Bana şaka yaptığını söyle. Beni sevdiğini ve ayrılmak istemediğini söyle." — Jungkook, dairesinin boş olduğunu görünce histerik oldu.
Çığlık atıp ağladı, senin onu bırakıp annesine çok benzeyen kızını aldığına inanamadı.
"Lütfen geri dön. Bana bunun bir şaka olduğunu söyle."
🔔🔔🔔🔔🔔
Jungkook *Taehyung ile tanıştıktan sonra*: Aşığım!
Namjoon: Onu ne zamandır tanıyorsun?
Jungkook: Kozmik olarak, iç içe geçmiş gibiyiz--
Namjoon: Ne zamana kadar?
Jungkook: Sonsuza kadarmış gibi geliyor.
Namjoon: Kaç saat?
Jungkook: Yedi.
Bölümün sonundaydı ben de çevireyim dedim.
