11. bölüm

595 14 4
                                    

Herkese selammmmm

Bence muhteşem bi bölüm bizleri bekliyor ve şu an saat bi tık geç olduğu için bölümü yetiştirme çabasına girdim bu yüzden kısa olursa lütfen kızmayınnn.

İyi okumalar

11. Bölüm

Ensemdeki acıyla yere çöktüğüm sırada karşımda parlak siyah ayakkabılar giymiş takım elbiseli bir adam görmüştüm. Bu gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm son şeydi.

Ağır bir baş ağrısı içinde gözlerimi açtığımda karşımda dizilmiş 3 takım elbiseli büyük gövdeleri olan kel adamlar görmüştüm.

"Abi kız uyandı"

Bana gözlerini belertmiş bön bön bakarlarken ben ensemdeki ağır ağrı ve acı eşliğinde kendime gelmeye çalışıyordum. Gözlerimi aralayıp etrafa birkaç saniye baktıktan sonra ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu fark ettim. Çözemeyecek kadar sıkı bağlanmış olan ellerimi o kadar sıkmışlardı ki,bileklerinde ki morartı gözle görülür derecede artmıştı.

"Uyanmışsın küçük sürtük"

Arkamdan gelen çokta genç olmayan ses karşısında geri dönmek ve o sesin sahibini görmek istesem de karşımda duran 3 kel adam buna izin vermemiş ve hemen arkama dizilmişlerdi.

"Ne istiyorsun benden"

"Bence gayet açık"

Derin derin nefes alırken  ensemdeki o sızı ile dik durmaya çalışmak bi hayli zor olmaya başlamıştı.

"Bu yaptığınızın suç olduğunu biliyorsunuz değil mi"

Birkaç saniye hiçbir cevap alamadım ama sonrasında gelen oldukça samimiyetsiz o gülüş midemi bulandırmıştı.

"Bu hayatta uzak durmak gereken 2 tip insan vardır avukat"

"İlki tahmin edeceğin gibi tehlikeli ve derin sırlar içeren insanlardır çünkü onların tek bir bilgisi senin ölümüne giden bilettir"

Derin bir nefes verdikten sonra bende nefesimi yeniledim.

"2. Neymiş"

"Takıntıları ve zaafları olan insanlar"

"Onların zaafı yada takıntısı haline geldiğinde  seni kolaylıkla bırakmayacaklardır"

Bu söylediklerini ne kadar anlamsız bulsam da söylemek istediklerinin altında yatan bir şey illa ki olacaktı.

"Ben hangisiyim diye sormayacak mısın avukat"

"Tahmin etmesi zor değil"

Verdiğim cevap karşısında tekrar o mide bulandırıcı kahkahasını yeniledi.

"Sen benim düşmanım olamayacak kadar basit bir insansın avukat..

.. ama sırlarımı öğrenecek kadar da zeki bir kadınsın"

Sandalye itilme sesi geldi kulağıma. Oturduğu yerden kalkıp bana doğru adım attığını hissedebiliyordum.

"Bir erkeğin zaafı olacak kadar da güzelsin"

"Ayrıca"

Lafa daldığımda başım daha dik sesim kendimden daha emindi.

"Sizinle yarışacak kadar da güçlüyüm değil mi"

Ellerini 2 kez birbirine vurduktan sonra yanıma yaklaşan adım seslerini işittim tekrar. Ardından hiç beklemediğim bir anda saçımın arkadan çekilmesi ile acıyla inledim.

karanlığın sessiliği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin