13. bölüm

516 17 3
                                    

hepinize selamm 🥺🥺 uzun zamandır sizi ihmal ettim sanırım... Boş vaktim yok demek bahane olur çünkü fazlasıyla vardı. Sadece buraya bölüm atacak istek ve azim bulamadım kendimde. Şimdiiii sizleri daha fazla bekletmeden hikayemize başlayalım. Çok merak ediyorum neler olacaaaakkkk.

Ben kimdim? Ben izlem Karaydım. 23 yaşında genç bir avukat. Sadece aldığı davaları kazanmaya odaklanmış genç ve başarılı bir avukat. Sadece işine odaklanmış,gözü başka hiçbir şey görmeyen o kadınken,şimdi kalbinin acıdığını hisseden zayıf bir kadına dönüşmemi izliyorum.

Elindeki telefonun yere düşmesiyle çıkan sesten irkilerek sıçradım. Kuzey Asel Aydın. Aydınlar holdingin yeni yöneticisi olmaya hazırlanan veliaht. Benim kaçırılma sebebim olan o adam.. yaşadıklarımın sorumlusu olan o pislik..

Her şey o kadar anlamsız geliyor ki. Beni kurtarmış olması bir oyundan mı ibaretti. Herşey bir oyun muydu herşey sadece beni yoketmek için kurulmuş bi yapboz parçasından ibaret miydi?

Bana söylediği onca söz,onca davranış yalan mıydı? Duygular yalan olanilir miydi? Sözler gibi duygular da sahteleşebilir miydi? Dolan gözlerimden yaşların akışına engel olamamışken şaşkınlığımı saklayamadan onun yüzüne bakıyordum. Bana bir açıklama yapsana kuzey.. beni gene yalanlarından birine inandırsana kuzey.. buna o kadar ihtiyacım vardı ki..

"Açıklayabilirim izlem bak-"

"Sus"

Titeyen ellerimle kulaklarımı tıkamış dizlerimi göğüslerime kadar çekmiş kendimi olanların yalan olduğuna inandırmaya çalışıyordum.

"Güzelim bak açıklayacağı-"

"Yaklaşma bana"

Bana doğru bir adım attığında elimle ona durmasını işaret ettim. Ellerimin titremesi,çenemin titremesi,sesimin titremesi...

"Uzak dur benden kuzey asel aydın yaklaşma bana"

Eğmiş olduğum çenemi dik tuttum. Bu şekilde yıkılışımı göremesinden nefret etmiştim. Nefret etmiştim kendimden hayatımdan yaşadıklarımdan. Bu anımı onun yanında yaşadığım,bana bunu yaşatmasına izin verdiğim için nefret etmiştim her şeyden..

Kendimi toparlayıp yataktan indiğimde onun karşısına dikildim ve çenemi daha da dikleştirerek tam karşısına dikildim.

"Sen kuzey asel aydın"

Başparmağımı göğsüne dayadıktan sonra dişlerimi sıkarak devam ettim.

"Andım olsun ki asel aydın-"

Sesimin titreyişine engel olamıyordum.

"Andım olsun ki bu yaşattığın her şeyin bedelini sana ödeteceğim"

Komuşmak için dudaklarını araladığı sırada susması için agzını kapattım. Artık konuşmayacaktı,artık konuşmayacaktım. Artık komuşmasına izin vermeyecektim. Tek kelime etse inanacaktık bu yüzden artık onun tek kelime bile etmesine izin vermeyecektim. Artık sadece savaşacaktım,savaşacaktık...

İşte O an ikimizin de asıl başlangıç noktasıydı. O an gerçek kimliklerimizle yüzleştiğimiz gerçek bi savaşın ilk anıydı. Ve ben izlem kara onu mahvedecektim...

...

"Reşat bey ofiste hemen buluşmalıyız"

"Ne oldu izlem sesin iyi değil gibi"

"Ofiste konuşuruz kapatıyorum"

Eşyalarımı almış evden ayrılmıştım. O andan itibaren tek bir kelime bile etmeden öylece evden çıkıp gitmiştim. Aldığım darbelerden dolayı canımın yanışı aldığım nefeslerin batmasına sebep olurken yaşadığım onca şeyin içinde fiziksel acı bir hiçti..

karanlığın sessiliği Where stories live. Discover now