Her bitiş bir başlangıcın kapısını aralar. Her son aslında yeni bir hikayeye yelken açmaktır. Her nefretin ardından gelen bir sevgi,her intikamın arkasından gelen bir galibiyet vardır.
Ben o gün hem nefretime yenilmiş,hem de kendi açtığım savaşımı bırakmıştım. Ben ona karşı olan nefretimi gene ona karşı olan sevgiye dönüştürmüştüm. Ben kapattığım kapılarımı gene ona açmıştım. Ben bitirdiğim hikayenin ardından gene onunla bir hikaye yazmayı tercih etmiştim. O benim kısır döngümdü. O benim başlangıcımdı ve o benim sonum olacaktı..
14. Bölüm: yeseren dallar
"Size cafer aydın hakkında istediğiniz bilgileri vereceğim"
Kuzey asel aydın.. babası cafer aydının ölüm fermanını imzalamamızda bize yardımcı olacağını söyleyen kuzey asel aydın... Hayatım boyunca birçok dava görmüş birçok dava kazanmıştım. Birçok karmaşık olayın içibden çıkmışken bu olayın kilit noktasında bir kördüğüme kapılmış yolumu kaybediyordum.
"Neden bunu yapıyorsun"
Kuzeye döndüm ve gözlerinin içine bakarak bir iç çektikten sonra kollarımı birleştirdim.
"Neden kendi öz babana bu kötülüğü yapasın ki"
"Neden yapmamalıyım"
Kendinden emin bir şekilde göz temasını kesmeden verdiği net cevap beni şaşırtmıştı.
"Çünkü o benim babam mı-
Sırf babam olduğu için her boktan anında yanında destekcisi olmamı bekleyen beni köle niyetine kullanan iğrenç bir adam mı yoksa"
"Neden böyle bir tercihte bulunduğu bizi ilgilendirmez izlem"
Reşat bey oturduğu koltuktan yavaşça kalktı ve bize doğru ilerledi.
"İzleme yaptığınız onca şeyden sonra sana nasıl güvenmemizi bekliyorsunuz asel aydın"
Kuzeyin gözleri birkaç saniyeliğine gene bana kaymıştı. Yüzümdeki morluklara bakarak gözlerini kısarken yumruk yaptığı elleri titriyordu.
"Ona bunu ben yapmadım"
Bunu söylerken titreyen sesi.. titreyen elleri..
"Ona bunu ben yapmadım reşat"
"Kim yaptı o halde babanız mı neden izlemi öldürmeye çalıştı asel aydın davayla ilgili kini yüzünden neden izlem karayı bu şekilde yoketmeye çalıştı eğer bu dava yüzünden olsaydı emin olu-
"Evet sebebi benim evet benim yüzümden ona saldırdı evet"
Şaşkındık. Kuzey birden bağırmıştı. Reşat beye doğru ilerledi.
"Benim değer verdiğim her şeyi elimden almaya yemin etmiş bir adamdan bahsediyoruz reşat. Evet izlemi öldürmek istedi ve evet bunun sebebi de bendim"
"Sen değildin"
Onlara doğru ilerledim ve reşat beyin dibine kadar sokulmuş olan kuzeyi geri ittim.
"Almakta ısrarcı olduğu arsa hakkında öğrenmemem gereken her detayı öğrendim. Bu konu bir arsa meselesinden çıktı artık hatta bizden bile. Polise bildirilmesi gereken bir suç haline geldi "
Senin de içerisinden yara almadan kurtulamayacağın kadar ağır bir şey kuzey..
"Nasıl yani"
"Bahsettiğimiz araziye sadece alışveriş merkezi yapmak istemiyorlar reşat bey"
Kuzey beni dikkatle dinlerken gözlerini gözlerime birkaç saniyeliğine değdiriyordu. Bu kalbimin hızlanmasına sebep olsa da sakin kalmalıydım.
"Bahsettiğimiz arsa da uyuşturucu olduğunsan şüpheleniyorum"
"Ne"
Reşat bey çok şaşkın gözlerle bakarken kuzey pek de şaşkın gözükmüyordu. Muhtemelen bunu biliyordu fakat benim nasıl öğrendiğimi merak ediyordu.
"Sen bunu nasıl öğrendin izlem"
İkisi de gözlerini benim üzerime dikmiş vereceğim cevabı beklerken nereden başlamam gerektiği hakkında pek emin değildim.
"Cafer aydınla görüştüm çünkü"
"Ne diyosun izlem sen ne zaman nerd-
"Sana bu kadar takılmasının sebebi buydu demekki"
Kuzey yanıma yaklaşıp göz teması kurarak dikkstlice bana bakıyordu.
"Neden bunu bana söylemedin"
"Onun oğlu olduğunu bildiğimi mi sanıyordun"
"İzle-
"Tamam şu an bunun sırası değil"
Reşat bey aramıza girdi ve odağımı kendisine çekti.
"İzlem cafer aydınla seni bu denli kızdıracak ne konuştun"
"Konuşmadım,komuşmaya gittiğimde yaptığım planım patladı"
"Nasıl yani..?"
1 hafta önce
"Çıkıyo musun izlem"
"Eveeeet işim var dönerim birazdan"
Bürodan çıkıp arabama ilerlerken aklıma koyduğum planın işleyişinde herhangi bir sorunun olmaması için tekrar tekrar üzerinden geçiyor,herhangi bir aksilikte ne yapmam gerektiğini düşünüp duruyordum. Arabama binip kontağı çalıştırdım ve gaza basarak hızlı bir şekilde yols koyuldum.
Aydınlsr holdingin o arzaya neden bu denli takılmış olduğunu anlamak gerçekten güç bir hale geliyordu. Bu denli zengin bir zincire sahip olan cafer aydın neden o araziye bu denli bağlanmıştı?
Tüm bunların cevabını alacaktım. Yaklaşık yarım saat sonra holdingin önüne geldiğimde pek de yasal olmayacak şekilde bilgi toplayacağımın farkında olarak arabadan indim ve şirketin kapısının önünde durdum.
İçeri girmek için adımımı attığımda güvenlik beni durdurdu.
"Buraya bu şekilde giremezsiniz hanfendi"
"Ben cafer Aydın'ın avukatıyım. Onunla bir dava hakkında konuşmaya geldim bunu ona bildirirseniz tanıyacaktır"
Güvenlik birkaç dakika kulağındaki kulaklıkla konuştuktan sonra beni içeri aldı.
"15. Kat efemdim sekreter size yardımcı olacak"
Teşekkür maksatıyla kafamı salladım ve asansöre bindim. Katı çıkarken soğuk kanlılığımı ne kadar korumak istesem de yaptığım şeyin yasadışı oluşu beni tetikliyor ve yapmamaya itiyordu. Ama yapmalıydım. Gerçekleri öğrenerek haraket etmenin tek yolu buydu.
Asansörün kapısı açıldığında beni bir kadın karşıladı. Sanıyorum ki cafer Aydın'ın sekreteriydi.
"Merhaba izlem hanım beni takip edin sizi cafer beyin odasına götüreceğim"
Sekreterin arkasından odaya ilerlerken etrafa bakınıyordum. Cok sade ve cok maranlık bir dekarasyona sahipti. Her yerde gözleri fazlasıyla yoracak karmaşık tablolsrdan başks hiçbir şey yoktu. Uzun ve ksranlık bir kolidor...
"Buyrun girebilirsiniz"
İçeri adımımı attığımda tamamı camlarla çevrili bir odanın içerisindeydim. Tek bir masa ve arkasını dönük bir adam. Cafer aydın.
"Ne istiyorsun ufaklık daha doğrusu neyi öğrenmek istiyorsun"
Yavaşça yüzünü bana dönerken yüzündeki o iğrenç gülümseme beni rahatsız etmişti.
"Cafer aydın. Seninle ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum"
..
Yazım yanlışlarıyla dolu bir bölüm oldu sanırım gerçekten üzgünüm bölümü geciktirdiğim için de gerçekten üzgünüm umarım okurken zevk alır ve seversiniz sizi seviyorummmmm
