8. PERDE

14 4 7
                                    

Evet ölmedim, Allah’a şükür yaşıyorum aşkolar xnxnx

Okulum yoğun geçiyor, beni üniversite okuyan garibanlarım anlar ancak🥲

Güzel bir bölümle geldim, yorum yapmadan geçmek istemeyeceğiniz bir bölüm bence. Eğer hâlâ oralardaysanız bir emoji bıraksanız da beni mutlu edersiniz aşklarım🥰🤒



🔥❄



Belki de ilk oluşundandı bu kadar kafamı uyuşturması, bedenimi yakması. Hızını yakalayamadan çenesini eğmiş ve dudaklarını dudaklarımın üzerine kapamıştı. Bense öylece kalakalmıştım. Kendi kazdığım kuyuya kendim düştüm hesabıydı benimki. Ateşe körükle gidersem olacağı buydu.

Temasın ilk şokunu üzerimden attığımda biraz hava için yanıp tutuşan ciğerlerimin varlığını hissederek nefes almadığımı anladım. Boğulacağımı zannederek panikle omuzlarına vurdum, onu itmeye çalıştım. Yarasına dokunduğum için erken yanıt almıştım, inleyerek dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde astım krizi geçiriyormuşçasına nefes almaya çalıştım.

Aramızda fazla bir mesafe söz konusu değildi ve başımı eğerek soluklanmaya çalıştım. Ciğerlerim ağırıyordu. Sanki dakikalardır koşuyordum, o denli yorgunca nefes almaya çalışıyordum. Kulağıma ilişen sırıtma sesiyle zebani misali gözlerimi onun yeşillerine diktim.

"Komik mi-"

Sorumu tamamlamama izin vermeden tekrardan eski yerini aldı. Bu beni cezalandırış şekli miydi? Neden bunu yapmak için bu kadar istekliydi? Neydi onu sabırsızlandıran?

Bu sefer ellerimi onu engellemek için havaya kaldırdığımda bileklerimi yakaladı ve bir anda kendimi yatakta buldum. Bunu nasıl bu kadar ustaca ve hızla becermişti bilmiyordum, şaşkınlıklarım henüz sönmüşken yenileri tüttürülüyordu. Bedenini bedenim üzerinde hissettiğimde titredim, üşüdüm, korktum. Neden sonra bileklerimi bıraktı, sanki bir şeyden destek almaya çalışıyordu tamamen üzerime ağırlığını vermemek için.

Dudakları öylece durmaya son verdi ve ruhumda garip etkiler yetiştiren, bedenimde rahatsız edici tepkiler uyandıran hareketlerine başladı. O an istediği karşılığı vermiyordum belki ama onu itmiyordum da, sadece izin veriyordum. Sıcak nefesinin dudaklarımdan içeriye girerek ruhuma üflenişine seyirci kalıyordum. Vücudumdaki sızıları fark etmesinden korkuyordum. Şayet ben onlardan ölmek istercesine utanıyorken o fark etse ne yapardım?..

Usulca gövdesini gövdeme bıraktı lâkin yine kendini kontrol ediyordu. Elleri her iki yanımdaydı. Onu hissediyordum kanlı canlı, ve bu hissediş beni çoktan kırmızılara boyamış, volkanların en dibine atmıştı. O an put gibi durmak istemedim, bu problemde etkisiz eleman olmak istemedim; bir şeyler yapma ihtiyacı doğdu bedenime, bu tamamen kendiliğinden gelişen bir şeydi. Susuz kalmak gibi, acıkmak gibi.

Ve ellerim...İlk olarak ellerim tenine dokundu, omuzlarına değdiğimde avuçlarımın onun vücudunda serinlemesi gerektiğini anladım. Bunu yapmamı mı bekliyordu yoksa bu ona daha fazla cesaret mi vermişti emin değildim ama hiçbir şey ilk andaki gibi değildi. Bacakları yatakta derin bir savaş veriyordu, nevresimlerin hışırtıları sıcak soluklarına karıştı. Dudaklarımı isteye isteye araladığımda işittiğim o tuhaf genzinden gelen hırıltı ile bunu  yaptığıma pişman oldum. Sanki ona bir kötülük yapmıştım, sanki o bununla yetinecekken ben ona kendi ellerimle daha fazlasını sunmuş ve günaha cezbetmiştim.

Öpüşleri daha bir derinleştiğinde midem cayır cayır yanıyordu, nabzım almış başını gidiyor, içimde patlamak isteyen bir sıcaklık vaka buluyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 04, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ÖLMEYEN RUHLAR DUVARIWhere stories live. Discover now