V|3

279 11 5
                                    

1 sene önce..

Gözümü açtığımda yattığım koltuk kanlar içindeydi. Korku içinde Varis'i aradığımda gözlerim kararıyordu.

Varis geldiğinde bilincim yerinde bile değildi. Kucağına aldı ve benimle konuşmaya çalıştı fakat hiçbir şey duymuyordum bile.

Uyandığımda ise belirgin olan karnım şimdi yoktu. Elimi attığımda hissettiğim bebeğimi bir tabuta koyup kucağıma vermişlerdi.

Son kez sarılıp, son kez cennet kokusunu içime çektim. Son kez kucağıma aldım ve artık bir daha kucağıma alamayacağımı iliklerime kadar hissettim.

O minik beden artık yoktu.

Günümüz..

"Hemen şirketten çık, HEMEN!" dediği an artık her şey için çok geçti.

Mermilerin ardı arkası kesilmiyordu. Camlar yere iniyor, çığlık seslerine karışıyordu. Ben ise kafamı ellerimle koruyor, masanın altına girmiştim. Varis'in korku dolu sesi kulağımda yankılanıyordu.

Mermi sesi kesildiğinde silahımı, çakımı aldım ve içime gizledim.

Odanın kapısı açıldı ve nefes bile almadım. Adamların birinin ayağına ateş ettim. Diğerini ise masadan çıkıp göğsünden vurdum. Fakat en sonunda yakalandım.

Kaderime boyun eğdim ve nereye gideceğime bakmaya başladım. Çok kalabalıklardı ve birini atlatsam diğerinden kurtulma şansım yoktu.

Varis'in şuan deliler gibi beni aradığını biliyordum. O beni bulurdu, onun için bir gram bile korkum yoktu.

Etrafa dikkatlice baktım, bir ipucu bulursam kimin adamı olduklarını çözebilirdim.

Adamları dikkatlice süzdüm ve boynunun sol kısmında olan bir işarete gözüm takıldı. Yıldız dövmesi vardı. Diğer adama da baktım ve evet, onda da vardı.

Fakat yıldız bana bir şey hatırlatmıyordu.

21.15

Bir depoya girdik. Kolumu tutan adam beni sert bir şekilde yere fırlattığında canım yanmıştı. Üstüme yürüdü ve yumruklarını geçirdi. Ona sadece bir kere yumruk atabilmiş, sonrasında diğer adamında tekmelerini karnımda hissetmiştim.

Sonrası ise koca bir boşluk..

48 saat sonra..

Gözümü karanlık bir odaya açtım. Sandalyenin üstünde bağlı bir şekilde uyandım. Varis beni bir an önce bulmazsa gerçekten sonum buradan olacaktı. Adamların şakası yoktu.

2 gündür odaya tek bir insan bile girmiyordu. Açlıktan kendimi kaybetmiştim.

Kulağıma bir ses geldi.

"Eliz!"

Bu Varis'in sesiydi!

Bende Varis diye bağırmaya başladığımda sesi odaya yaklaşıyordu.

Ve odanın kapısını açtı.

"Bebeğim!"

Yanıma geldi ve ilk ellerimi çözdü. Tüm bedenimi iplerden kurtardığında ona sıkıca sarıldım.

O da çok iyi görünmüyordu ve sanırım 2 gündür hiç uyumamıştı.

Gözlerinden akan yaşlar boynuma damlarken ondan ayrıldım ve zorlukla konuştu.

"Özür dilerim." dedi sadece.

"Burdan çıkalım, kendimi iyi hissetmiyorum."

Gerçekten öyleydi.

Ayakta duracak halim yoktu. Bu durumu anladı ve beni kucağına aldı. Çıkışa ilerledi ve adamlarına birkaç talimat verdi.

Arabaya geçtik ve su istedim. Hemen şişeyi açtı ve içtiğim su beni rahatlatmaya yetti. Sonrasında yolda durup birkaç bir şey aldı ve bana getirdi.

Hepsini yedikten sonra konuştu.

"Nasılsın, daha iyi misin?"

"İyiyim, onlar kimdi?"

"Bunun bir önemi yok, işleri bitti çoktan."

"Tamam." dedim, sorgulamadan ve göğsündeki yerimi aldım.

Sonunda eve geldiğimizde beni yatağa kadar kucağında taşıdı. Yatağa yatırdıktan sonra ise pansuman malzemelerini çıkardı ve dudağıma, kaşıma pansuman yaptı.

"Mert bizden ne istiyor?" diye sordum, Varis'e.

"Sence de çok belli değil mi?" dedi.

Mert Ulusoy, ünlü bir mafya liderinin oğluydu.

Zamanında bana takıntılıydı ve asla pesimi bırakmıyordu. Bu senelerce devam etti ve sonrasında Varis'le olan birlikteliğimizi duydu. Sonrasında ise beni Varis'ten ayırmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu da son noktaydı. Beni ölüme terketmişti o odada..

Bu bir aşk değildi, takıntıdan ibaretti.

Bunları düşünmeyi bıraktım ve Varis'i göğsüme çektim. Kafasını boynuma gömdü ve gözümü kapattım.

3 gün sonra..

Bir gün boyunca derin bir uyku çekmiştik. Artık işlerin başına dönmek zorundaydık. Her ne kadar Varis evde dur dese de onu dinlememiş, hazırlanmıştım.

Bugün çok basit giyindim. Altıma normal bir kot pantolon, üstüme de kısakollu giydim.

Varis'in yanına geçip kravatını düzelttim ve ceketini giydirdim.

Bana sarıldı ve boynumdan öptü.

"Kendine çok dikkat et, bebeğim."

16.45

Şirkete gelmiş ve masama geçmiştim. Şirkette sadece camlar zarar görmüştü ve onu da 3 gün içinde halletmişlerdi.

Bugün Varis, Merve'nin yanına gidecekti. Birkaç gündür yurtdışına çıktığını söyleyip atlatmıştı.

Kendime sıcak çikolata yaptım ve yanıma aldım. O sırada telefonuma Varis'ten mesaj geldi.

"Şirkete gittin mi?"

"Evet sevgilim, şirketteyim."

"Seni deliler gibi özlüyorum."

"Yapacak bir şey yok."

"Keşke şuan Merve'nin değilde senin yanında olabilsem.."

"Sorun yok, akşam bendesin."

Varis +18Where stories live. Discover now