V|8

125 2 0
                                    


1 hafta sonra..

Varis bugün çalışmaya başlamıştı. Bende hazırlandıktan sonra arabalarımıza atlayıp şirkete doğru yola çıktık.

Şirkete geldiğimde arabadan indim ve korumalar eşliğinde giriş yaptım. Aynı şekilde Varis'te arkamdan çaktırmadan geliyordu. Asansöre bindim ve tam kapı kapanırken o da yanıma geldi.

7. kata bastık ve tam çıkarken Varis'i öptüm.
"İlk iş günü öpücüğü."

Gülümsedi.

Asansörden indiğimizde odalara yöneldik. Merve masadan kalkıp Varis'in odasına girdiğinde görmese de gözümü çevirdim.

Odaya geçtim ve çoğaltılacak fotokopileri alıp makinenin olduğu odaya indim. Fotokopileri çekerken Atlas aradı.

1 sene önce.

"Bir daha Eliz'i rahatsız ettiğini görürsem seni öldürürüm." diye konuştu, Varis.

"Sanane lan, seni ne ilgilendiriyor?" diye Atlas konuştuğunda Varis ona doğru bir adım attı.

"Ben onun eşiyim, sen ise basit bir arkadaşı. Şimdi söyle bakalım, kimi ilgilendiriyor?"

"Varis, yeter." dediğimde bana döndü.

"Öyle mi? Peki o zaman, Atlas ile birlikte devam et yoluna." dedi ve Atlas'ın yüzü gözü kan içindeyken bir yumruk daha attı.

Adamlarına ise Atlas'ı almalarını söyledi. Sonra bana bakmadan arkasını döndü ve gitti.

Günümüz.

"Efendim, Atlas?"

O günden beri yinede konuşmayı kesmemiştik. Arada sırada yazıyordu. Atlas benim lise dönemimden beri arkadaşımdı.

"Eliz, naber?" dediğinde,

"İyiyim, senden naber?" dedim ve o da cevapladı.

"Sana şey diyecektim. Yarın akşam doğum günü partisi veriyorum. Gelebilir misin, eğer işin yoksa?" dedi.

Varis'e ne diyeceğimi bilmiyordum ama Atlas'a hayır diyemezdim. Sonuç olarak çocukluktan beri görüştüğüm arkadaşımdı.

"Gelirim, nerede olacak?" diye sordum.

"Konum atacağım sana şimdi, bekliyorum akşama doğru 6 gibi."

"Tamamdır Atlas, görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.

Varis'te aynı şekilde Merve ile sevgili olarak geziyordu, her ne kadar rol olsa bile.

Odama çıktım ve birkaç imza işini hallettikten sonra Varis'in odasına girdim.

Merve hala orada oturuyordu. Onu görmek canımı sıksada belli etmedim.

"Varis Bey, bunlar imzalanacak." dedim, her kelimesini vurgulayarak.

"Tamam, bekle." dedi ve yaklaşık 15 tane kağıdı imzaladı.

Bana uzattı ve yüzüne bakmadan odadan çıktım. İmzaladığı kağıtları zımbaladım ve dosyanın içine koydum.

Kendime sıcak çikolata söyledim ve geldikten sonra içtim. Daha sonra ise instagram'a bir hafta öncesi çekindiğim fotoğrafı attım.

elizez:

my soul is in pain

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

my soul is in pain.

279.000 beğeni.
109.000 yorum.
156.000 paylaşım.

gokyuzunde: ateş bu kız ateş.
yagizulas: işine bak.

gokc3akarsu: bu güzellik nedir?
kansugok: aşık oldum sanırım.
yagizulas: anca rüyanda.

devrandal: hanımefendi, çok güzelsiniz.
yagizulas: dayı senin işin yok mu? git torun falan sev sen.

yagizulas: öldüm bittim Elizkom😍
elizez: yagızımda yagızım.

sudekaya: asıgım kızıma🫠
yagizulas: bende varisime.
sudekaya: sen sus.
yagizulas: sustursana.
elizez: tamam en cok siz asıksınız.
yagizulas: aşık değilim.

O sırada Varis'ten bir yorum geldi.

mertvariskaya: nerdesin bal?
yagizulas: sen hayırdır?
magazinsel: yeni bir aşk mı doğuyor?
yagizulas: abart kanka.

Varis'in odasına gittim ve kapıyı çalmadan girdim. Koltuğa geçtiğimde gülümseyerek yanıma geldi ve bana sarıldı.

Benden ayrıldı ve beni öptü.
"Seni çok seviyorum, birtanem."

&

1 gün sonra..

"Bebeğim, bu akşam seninle gezelim mi?"

Panikle ne yapacağımı bilmeyerek konuştum.

"Aşkım, bugün çok yorgunum. Yatıp dinlensem? Yarın gezeriz, ne dersin." dediğimde öptü ve tamam dedi.

Atlas'ın yanına gideceğimi söylesem Atlas'ı gerçekten öldürürdü sanırım.

Yağız bir anda içeri daldığımda oturduğum yerden kalktım.

"Sizi çiftekumrular sizi. Kocişim bugün işimiz yoksa ben çıkabilir miyim?"

"Git Yağızcım, git." dedi ve her kelimesini vurguladı.

Yağız gittiğinde bende odadan çıktım. İşlerim bittiğinde şirketten çıktım ve Atlas'ın attığı konuma ilerledim.

Geldiğimde deniz kenarı olduğunu farkettim. Arabadan indim ve Atlas'ı görmemle yanına ilerledim.

"Hoşgeldin."

Atlas bana sarıldığında rahatsız oldum ama belli etmemeye çalıştım. Restaurantın içine girdik ve organizasyonun olduğu kata çıktık. Herkesin bizi görmesiyle alkışlaması bir oldu.

Ne olduğunu anlayamazken bir el belimi kavradı ve kendine çekti. Bu Varis'ti.

"Hani çok yorgundun, Eliz. Güzel oyunmuş, iki tarafı idare etmek. Sana bol bol dinlenmeler, artık bensiz." dedi ve arkasına bile bakmadan gitti.

Korktuğum başıma gelmişti.

Kimseye bir şey çaktırmadan masalardan birine geçtim. Atlas'ın pastası geldiğinde özellikle beni yanına çağırdı, pastayı elime verdi.

Mumları üfledikten sonra hediyesini verdim ve mekandan ayrıldım. Burda daha fazla kafa yoramazdım.

Evime geçtiğimde Varis ortalıkta görünmüyordu.

"Bana böyle yapma." diye yazdım ve gönderdim.

Yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Onu üzmek, kırmak beni de üzüyordu.

O beni bırakırsa ben biterdim.

Yarın şirkete gidip onunla konuşacaktım, başka çarem yoktu.

Varis +18Where stories live. Discover now