V|10

113 2 0
                                    


O günün sonunda eve gitmiş, düşünmüştüm. Sude'yi aramış, tüm olayları detaylıca anlatmıştım. Sude itiraz etse de sonunda bir karara varmıştım.

İstifa edecektim.

Bu her ne uğruna olursa olsun, asla kararımdan dönmeyecektim. Bizim planımız asla bu değildi. Merve'yle asla bu kadar yakın olmayacaktı.

Belki de kıskançtım ama Varis durması gerektiği yeri bilmiyordu.

Evde bir kağıda istifa dilekçemi hazırladım ve imzamı attım. Bugün Varis'e bunu verip işten ayrılacaktım.

Kombinimi ayarlayıp evden çıktım.
(medyada)

Şirkete girdiğimde asansöre bindim ve 7. kata çıktım. Varis'in kapısını tıklattığımda gel cevabını almamla içeri girdim.

İlk dosyalardan kafasını kaldırmadı fakat sonradan bana döndüğünde yüzündeki ifade gergin bir hâl aldı.

"Ne var?" dedi, umursamadan.

Kağıdı çıkarttım ve açarak önüne koydum.

"Bu ne?" dedi okurken.

"İstifa dilekçem." dedim kısa cevap vererek.

Okuduğu gibi çöpe attı.

"Ne yapıyorsun sen?" dediğimde tavır aldı ve konuştu.

"Ne yapıyor gibi görünüyorum. Asıl sen ne yapıyorsun, saçmalama istersen Eliz. Bunu imzalamamı beklemiyorsun umarım?"

"Ne diye imzalamıyorsun! Ben bu şirkette duramam, anlamıyor musun?"

"Sen geçimini nasıl sağlayacaksın, Eliz. Yoksa sevgilinin şirketi mi var, orada mı çalışmayı düşünüyorsun?" dedi dalga geçerek.

"Evet, olmayan sevgilimin şirketi var ve orada çalışmak istiyorum, şimdi imzala."

"Olmayan sevgilin mi? Fotoğraflar ve röportajlar öyle söylemiyor ama güzelim?" diye söyledi, sırıtarak.

yazardan; güzelin miyim gerçekten??

"Fotoğraf doğum gününden ve sarılmışım. Ben senin sevgilin gibi onu öpmedim en azından, öyle düşün."

"Eliz, beni delirtme. ATLAS ÇIKIP RÖPORTAJ VERMİŞ, O KADAR ADAMIN VAR ÇIKIP BİRİNE DESEYDİN HABERLERİ YOK EDİN DİYE."

Sesini yükseltmesiyle birlikte bende yükselttim.

"BEN TELEFONU KAPATMIŞTIM, SABAH HABERİM OLDU BUNLARDAN. CÜMLE ALEM DUYDUKTAN SONRA MI SİLDİRSEYDİM. ATLAS'I ARADIM ENGELLEMİŞ BİLE BENİ. BEN ONUNLA NASIL SEVGİLİ OLAYIM, sevdiğim adam varken?"

Diye konuştuğumda ağlamaya başladım.

"Ya bu planı ne diye kabul ettin, her şey daha kötü oldu. Biz yıpranıyoruz, anlamıyor musun? Atlas'la sevgili falan değilim, böyle düşünüyorsan da yüzümü bile görmezsin artık. Ben seni çok sevi-" dediğim sırada kapıyı tıklatmadan içeri Merve girdi.

"Sevgilim, bunun burda ne işi var, birde ağlıyor?" dedi kurcalarken.

Varis gözünün dolduğunu belli etmeden toparladı.

"Merve, Eliz artık işte çalışmak istemediğini söyledi. Bir yakını vefat etmiş ve burada durmak istemiyormuş. Bende öyle bir şey yapmamasını söyledim. O sırada sen geldin."

"Aşkım, imzala gitsin. Neden bu kadar ısrar ediyorsun? N'apıyorsa yapsın, sanane." dedi, Merve.

Ona cevabını verecek durumda değildim.

"Eliz, sen kendi odana geç ve beni bekle."

Merve anlamsız bakışlar atarken odadan çıktım ve dediği gibi odama geçtim. Onu beklerken stresten yerimde duramıyordum.

15 dakikanın sonunda odama girdiğinde yanıma geldi ve koltuğa oturdu. Bende ayakta dikilmedim ve karşısına oturdum.

"Bu işten benim imzamla çıkamazsın, bunu bil. Asla imzalamam. Atlas'la olan durumda da bana yalan söylediğini varsayarsak sana inanmıyorum." dediğinde ona hayal kırıklığıyla baktım.

"Peki, ister imzala ister imzalama; ben yokum artık." dedim ve bekledim.

Belki gitme der diye, ama demedi.

Kalktı ve odasına gitti, odadan çıktığında ağlamaya başladım. Beni seven bir adamı kaybetmiştim, kendi yüzümden.

10 dakika kadar durduktan sonra yüzümü yıkadım ve odadan çıkıyordum ki kapı açıldı.

"Benim Elizkom gelmi-" derken sonlara doğru beni görünce duraksadı.

"Kızım noldu sana?" dedi ve konuşmayacağımı bildiğinden sarıldı.

Sakinleşmemi bekledikten sonra benden ayrıldı ve koltuğa oturtturdu.

Olayları dün onları görmeme kadar baştan sona anlattığımda gözlerimi sildi.

"Varis nasıl bu kadar kolay bırakmış olabilir, aklım almıyor. Sende bunun için kendini üzme, anlık sinirden öyle söylemiştir. Seni asla bırakacağını düşünmüyorum ki istifanı bile imzalamamış, her şeye rağmen. Varis'in seni ne kadar çok sevdiğini biliyorsun, sana inanmadığını düşünmüyorum. O yalandan sonra bu olay olduğu için ikilemde kalmıştır." dedi.

"Ne yapacağımı bilmiyorum, Yağız. Bana inanmaması kırdı zaten. Bir süre ortalıkta olmayacağım, belki bu ikimize de iyi gelir. İlk uçakla Ankara'ya gideceğim, oradaki evime."

"Tamam Elizkom, canını sıkma. Gittiğinde bana haber ver, seni seviyorum biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Yağız, iyiki varsın." dedim ve son kez sarıldım. Yağız odadan çıktıktan sonra hazırladığım istifa dilekçesinin bir kopyasını odamda çıkarttım ve masanın üstüne imzalayarak koydum.

Şirketten çıktım ve arabaya atlayıp havalimanına sürdüm. Orda bana yetecek kadar eşyam vardı.

Varis'le bizim eski evimize gidiyordum. Doğup büyüdüğüm yer İstanbul'du fakat bir süreliğine Ankara'ya gitmek zorunda
kalmıştık.

1 sene Ankara'da durmuş, sonra İstanbul'a geçmiştik.

İlk uçaktan biletimi aldım ve gitmeye hazırlandım.

Varis +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin