episode 11

2.5K 152 24
                                    

Bir yel gibi esip geçen endişeyi mi ya da fırtınaları beraberinde getirdiği korkularını mı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir yel gibi esip geçen endişeyi mi ya da fırtınaları beraberinde getirdiği korkularını mı...?

°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°•○●°

2 ay sonra...

  "Güzelim, iyi olduğuna emin misin gerçekten? Kaç gündür bu haldesin ve iyiyim diyerek geçiştiriyorsun ama bu sefer seni dinleyeceğimi sanmıyorum." Kapının ardından kurduğu uzun cümleyi işittiğimde avuçlarımda biriken soğuk suyu tekrardan yüzüme çarptım. Soğuk su iyi geliyordu.

En azından bir süreliğine.

  Asılan havluyu alarak yüzümde bulunan su damlalarını kuruladım ve yerine geri astım. Kilitli olan kapıyı anahtarı çevirerek açtığımda gözüme değen beden hiç beklemeden kollarını bedenime sıkıca sarmıştı.

  "Güzel eşim, ela gözlerindeki harelere hayran olduğum kadın nolursun gel bi gidelim doktora. Allah şahidimdir ki çok korkuyorum sana birşey olacak diye." Endişelendiğinde uzun uzun cümleler kurup sonunu bir türlü getirmeyecekmiş gibi konuşma alışkanlığı vardı eşimin. Bu halleri onu tatlı yaparken bazen de üzerime fazla titremesi hoşuma gidiyordu.

  Bazen?

  Tamam, bazen değil. Her zaman.

  "Ömer..." Adı dudaklarımın arasından kayarak havaya yayıldığında bir elini belime atarak daha da yaklaştırdı beni bedenine. Şuan tamamiyle bir bütün gibiydik esasında.

  "Söyle güzelim." Başımı geriye yasladığımda gözlerimizin buluşması bir olmuştu.

  "Haklısın."

   "Hangi konuda?" Tamam, cidden unutkan beyinli bir eşe sahiptin. Bu halleri hoşuma gidiyordu, yakışıklı yüzü bir de tatlılığıyla süslenerek gözlerime görsel şölen misalo sergileniyordu.

  "Hastaneye gitme konusunda." Sözümü bitirir bitirmez ensemden tutarak yüzümü göğsüne gömdü. Burnuma dolan kendine has kokusu akciğerlerimi ferahlatacak cinstendi.

  "Dedim sana. Bak sende kendini iyi hissetmiyorsun. Neden bir haftadır diretiyordun ki gitmemek için? Bir türlü anlam veremiyorum bu hallerine benim güzelim. Neyse sen şimdi koştur bakalım hazırlanmaya bende masayı toplayayım." Ensemde hâla duran eline aldırmadan başımı tekrardan geriye yasladım.

  "Sana çok aşığım biliyor musun," diyerek gülümsediğimde gözleri gözlerimden ayrılarak yeni rotasına ulaştı. Bakışları gülümsememin yer edindiği dudaklarımdayken yutkundum.

Kur-an Kursunun Muallimi ღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin