Saçlarımı yıkamış ve şimdi kurutuyordum. Fakat kurumuyordu. Makineyi kapattım ve kenara koydum. Saçlarımı doğal kurumaya bırakacaktım. Yatağın üzerine bıraktığım havluyu aldım ve kafamın üzerine koydum. Oturduğum yerden kalktım ve masaya ilerledim...
Çalan telefonlara artık alışmıştım. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
"Ne yapıyorsun?"
"Saçlarımı yıkadım. Birisi kafama tükürdü." dedim. Sinirli bir sesle.
Keşke miyop olmasaydım da kafama tüküren kişinin kim olduğunu görseydim. Diye düşünüyordum fakat hattın ucundaki kişinin sözlerinin üzerine kafama tüküren kişinin kim olduğunu anlamıştım.
"Eee tam olarak nereye tükürdüm?" dedi ve kahkaha attı.
"Lanet olsun. Seni öldürmek istiyorum, Bay... Tükürüklü."
"Ne? Tükürüklü mü? Neden bu kadar saçma bir isim taktın bana?"
Telefonu kulağımdan çekip sinirle söylendim. "Bir önerin var mı?"
Kırmızı tuşa basılı tuttum ve telefonu masanın üzerine, kitapların üzerine attım. Atışım bile yankılanan ses üzerine telefonu aldım ve sarılıp telefon bile konuşmaya başladım.
"Özür dilerim. Seni o kadar hızlı atmamalıydım. Canın çok yandı mı?"
Bu çocuk beni deli ediyordu. Her şeyde. Hem neden onunla konuşuyordum ki? Onun sesi haricinde hiçbir şeyini bilmiyordum. Bu da daha fazla sinirlenmemi sağlıyordu.
Kafamı sayfaları açık kitapların üzerine koydum ve tuttuğum nefesimi verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beep Beep ♔ BTOB ✓
Short Story*tüm hakları yastığımın altındaki defterde saklıdır. ©Taenry *kitap tasarımı için @darknesshcr 'ye teşekkürler. ♥
