Bölüm 4

336 34 23
                                    

Bazen Bay Tükürüklü'nün sesini okulun içinde duyar gibi oluyordum. Az öncede aynı şey oldu. Ya başka birinin sesini onun sesine benzettim. Ya da... O gerçekten de buradaydı. Gerçekten de duyuyordum onun sesini.  

Elimdeki çubukları pilavın üzerine bırakıp oturduğum yerden kalktım. İki elimle tepsiyi tutarken yavaşça Bay Tükürüklü'nün sesinin geldiği yere, bir önümdeki masada oturan çocuklara baktım. Yemeğini koyacağı yere oturmuş arkadaşlarını güldürüyordu. 

Birden kafasını benim olduğum tarafa çevirdi ve göz göze geldik. Gözlerimizin birbirine çarpması üzerine gülüşü soldu ve sanki düşermiş gibi oturması gereken yere oturdu. Yoksa Bay Tükürüklü bu muydu? 

Sol kolumun üzerinde başka bir el hissetmem üzerine kafamı sola çevirdim. Min Lee, "Bir şey mi?" oldu diye sordu. Kafamı sağa sola sallayıp mırıldandım, "Yok bir şey." Ekledim. "Gidiyorum ben." Tamam dermişcesine kafasını salladı, Min Lee. 

Kafamı tekrar o çocuğun olduğu yere çevirdim fakat yoktu. Kapının olduğu yere çevirdim ve dışarı çıkıyordu. Elimde tuttuğum tepsiyi kaldırıp yürümeye başladım. Gerçekten de Bay Tükürüklü müydü merak ediyordum. 

-----

Elimde çevirdiğim kalemi bırakıp dışarıya baktım. Hala öğle arasındaydık. Futbol oynayan çocuklara... Bekle bu o çocuk. 

Oturduğum yerden hızlı bir şekilde kalkıp dışarıya doğru yol aldım. Sınıftan çıkmam ile birine çarpmam bir olmuştu. Geriye doğru düşüyordum fakat birisi, sanırım çarptığım kişi, kolumdan tuttu ve dengemi sağlamama yardım etti. 

Kafamı yanımda duran çocuğa çevirdim. Uzun boylu, baya uzun boylu, alnına düşen siyah saçlarıyla ifadesiz bir şekilde karşıya doğru bakıyordu. Nereye baktığını merak edip bende oraya bakmak için kafamı çevirdiğimde karşımda Bay Song'u gördüm. Başımla selam verdim. Ve o konuşmaya başladı. 

"Bildiğiniz gibi bu yıl sonu bir yarışma var ve benden iki iyi öğrenci seçmem istendi. Ben de sizi seçtim. Okulumuzu temsil edeceğiniz için sıkı çalışmalısınız. Ve mümkünse birlikte çalışmaya bakın." dedi. Ağzımdan istemsizce "Neden?" sözcüğü çıkmıştı. "Çünkü Sungjae senden daha kıdemli." 

"Öyle mi." diye mırıldanıp kafamı salladım. Bay Song elini yanımdaki, daha doğrusu arkamdaki çocuğun omzuna koyup "Sıkı çalışın." dedi ve arkasını dönüp gitti. 

Arkama dönüp çocuğun yaka kartına baktım, 'Yook Sungjae'

"Bana numaranı verir misin, Sungjae-shi?" dedim, fısıltı şeklinde bir sesle. Kafasını eğip bana baktı ve gözlerini kıstı. "Niye?" dedi, buz gibi bir sesle. 

"Çalışma saatlerimizi ayarlamak için konuşmamız gerekir." dedim, kendimden emin bir şekilde. 

"Ben seni bulurum." dedi, ellerini pantolonunun cebine koyup gitti. 

Nasıl bulacaktı?

----

Yaklaşık kırk beş dakikadır masanın üzerinde çalmayan telefonu izliyordum. Ve çalması için dua ediyorum. Çünkü onunla konuşmak istiyorum. Nedenini bilmiyorum. Ne konuşacağımı da bilmiyorum. Sadece konuşmak istiyorum. Sesini duymak.

Tak tak seslerini duymam ile kafamı arkamda kalan kapıya çevirdim. Birinin içeri girmesini bekledim fakat hiç kimse girmedi. Sonra annemin sesini duydum. "Yemek hazır hadi gel, Soo Young." 

Ben de bağırdım. "Aç değilim." Kapı açıldı ve annem içeri girdi. "Hemen aşağıya in." diye emir verdi. Anneme arkamı dönüp gözlerimi devirdim ve masanın üzerindeki telefonu alıp odadan çıktım. 

Aşağıya salona indim. Ve yemek masasına ilerledim. Oturdum ve kaşığı alıp yemeğe başladım. Sessiz bir ortam vardı, bu sessiz ortamı bozan şey çalan bir telefon olmuştu. Kafamı odaklandığım tabaktan kaldırıp  oturan diğer kişilere baktım. Onlar da bana bakıyordu. Abim eliyle beni gösterip "Senin ki." dedi. Kafamı eğip masanın üzerindeki telefonu elime aldım. Ve odadan çıktım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Şimdi mi arıyorsun cidden?" dedim sinirli ama sevimli bir ses çıkartmaya çalışarak.

"Yanlış bir zamanda mı aradım?" dedi. Gülüşünü duyabiliyordum.

"Yemek yiyordum."

"O zaman kapatmalı mıyım?" dedi. Kesin telefonu bu sırada kulağından çekmişti.

"Hayır." diye bağırdım istemsiz olarak. Nedenini bilmiyordum. "Yani şey... Neyse... Kapat, tamam." dedim. Telefonu kulağımdan çekip ekranı kapattım. Ve yemek yemek için içeri  girdim. 

Sesini duymak iyi gelmişti.

Beep Beep ♔ BTOB ✓Where stories live. Discover now