Dejavu

68 10 0
                                    

Şoför ikimizi restorana bıraktı. Fransız bir firma ile iş konuşuyorlardı. Aslında onun Fransızcası çok güzeldi ama anlaşmamız gereği beni yanından ayırmıyordu.

"Ee toplantı bittiğine göre, ne yapalım?"

"Aslında ben kitapçıya uğrayıp eve gidecektim."

"Tamam seni bırakayım."

Yolda müziği açtı. Radyoda rap türünde bir şarkı çalıyordu. Radyoyu birkaç kez istemsizce değiştirdim. USB bellekteki şarkılarından Bach açtım.

"Neden değiştirdin?"

"Sen rap sevmezsin ki!"

"Peki ne severim ben?"

"Klasik müzik... En çok Bach."

"Farkettiysen şaşırmadım, alıştım çünkü. Zamanla çözeceğim bu gizemi. Söyle bakalım başka ne seviyorum ben!"

"Bilmem böyle sorunca değil de, yeri gelince..."

Kitapçıda raflar upuzundu. İş için uzun araştırmalar sonucunda bulduğum kitap en yukarıdaydı. Onu almak için uzandım ama boyum yetmedi. Biraz daha parmaklarımın ucuna doğru uzandım. Dengemi kaybederek düşüyordumki, Emirhan beni yakaladı. Aynı, Mehmet'in beni yakaladığı gibi... Bir süre ona bakakaldım. Yüzü, gözü, dudakları herşeyi benim bildiğim Mehmet'ti. Neden hatırlamiyorsun Mehmet neden? O bir süre bana baktıktan sonra, yukarıda duran kitabı alıp verdi.

"Çok ilginç. Dejavu oldum sanki. Sen de hissettin mi?"

"Evet, bu anı daha önce yaşamış gibi..."

Birkaç gün sonra, Amerikalı bir şirketle metalin işlenmesi hakkında anlaşma imzalayacaktık. Farklı bir madde vardı, Karşı firma seçtiği, kendi firmasına ait kendi personeline nakliye konusunda yetki istiyordu. Yaptığım tünel yolculuklarından sonra bu firma hakkında önemli bilgiler edinmiştim. Yolsuzluk, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılık iddialarına karıştığı, birlikte iş yaptığı firmaların ise zor durumda kaldığı yazıyordu. Firma hakkında birşeyler bulmalıyım.

ABD'li firmanın, kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti yaptığı ama kanıtlanamadığı, rüşvetle kapanan dava dosyalarına ulaştım.

Emirhan'a uzatıp, "Bu firma iş yaptığı firmaları kullanıp kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti yapıyor bu da kapanan dava dosyaları. Gerçekten, böyle bir firma ile iş yapacak mıyız? Düşünsene, metali işleyip gönderecekken kendi personelleri sandıklara uyuşturucu saklarsa, sorumluluk bizde olmayacak mı? Ama sözleşme maddesine göre, nakliye sırasındaki tüm yetki, ABD'li firmaya ait olacaktı. Sözleşmede yazsa da burada suçsuz olduğumuzu kanıtlayamayız."

Hukuk ekibini çağırıp belgelerin doğruluğunu teyit ettikten sonra firma ile ilişiğimizi kestik.

Ertesi gün Yönetim Kurulu toplantısında bu konu olay oldu. Hatta konuyu açan tanıdık bir yüzdü. Musa Bey. Emirhan bunu tahmin etmiş olacak ki, "Ne yazık ki, dava dosyalarını ele geçirdik ve bu iddialara karıştığını hukuk ekibimiz doğruladı. Rüşvetle de davaların kapanmasını sağlamışlar. Bu şekilde şirketimizin itibarının zedelenmesine izin veremem."

Kurul çıkışı babası, "Sen genelde bu kadar ayrıntılı araştırmazsın. Bir şeyden mi şüphelendin?"

"Baba, seni yeni asistanımla tanıştırayım. Aslında muhasebe ve finans bölümünden ama asistanım olarak bana daha çok yardımı dokunuyor."

Emirhan'ın beni, babasıyla tanıştırması hoşuma gitmişti tabi.

Bir ay sonra, ABD'li firmanın bizden sonra anlaştığı  türk firmanın uyuşturucu ticaretine karıştığı haberi dolaşmaya başladı.

Başka Dünyada Where stories live. Discover now