Başka Dünyada

Şirket Ortağı Zuhal Bilgin

O gün bir iki saat sonra telefonum sürekli çaldı telefonu açmamak icin sessize aldım. Eminim evime de gitmiştir. Tünelden de geleceğini bildiğim için bir süre otelde kaldım. O sürede yatırımlarımı takip ettim. Paramı üçe hatta dörde katladım. Büyük para ile işlem yapınca, sonucu bildiğim için karım büyük oluyordu. Ortalık sakinleşince evime geldim. O dönem şirket hisselerini takip ediyordum. Paramı katladıkça şirketin Kronos şirketinin hisselerinden satın aldım. Şirket hisselerinin yüzde onunu topladığımda şirketin dikkatini çekmiş olmalıyım.

Kapıyı açtığımda karşımda Emirhan'ın amcası duruyordu. Onu görünce tiksindim. Diğer dünyada Ayça'nın annesini babasını o öldürtmüştü. Bu da onun yüzünü görünce tiksinmeme neden oluyordu.

Bana gelecek ay yapılacak CEO seçiminde ona oy vermemi teklif etti. Düşüneceğim diyerek kapıyı kapattım. Meğerse, Emirhan benden sonra çok dağıtmış. Mary'den de ayrılmış ve CEO olarak işleri çok boşlamış, o toplantıda CEO'nun azledilmesi ve yeni CEO seçimi konuşulacakmış. Biraz düşününce şirketin büyük ortaklarından olarak kendimi tanıtmanın zamanı gelmişti bile.

Onu telefonla arayarak, "Bende bu şirketin ortağıyım. Bu yüzden bundan sonra şirketi daha yakından binanın içinden takip etmek istiyorum. Şayet bu talebimi yerine getirirseniz bende toplantıda size oy vermeyi düşüneceğim. "

"Ben işimi saglama alirim. Oy vereceğinize söz verirseniz..."

"Musa bey, şayet sizin daha iyi olduğunuzu düşünürsem tabiki size oy vereceğim. Sonuçta şirketin büyük ortaklarındanım."

"Peki yarın sabah gelin. "

Kendime şık birkaç kıyafet, ayakkabı, çanta aldım. Keşke diğer dünyada aldığım kıyafetleri buraya getirebilseydim.

Ertesi sabah, Musa Bey'in odasına gittim. Beni hazırladığı odama götürdü. Şansa bak. Tam da Emirhan'ın odasının yanı...

Ben odama.yerleşirken birden kapı açıldı. Arkamı döndüğümde, Emirhan'ı gördüm.

Onunla karşılaşmayı bekliyordum. Çok şaşırmadım ama o çok şaşırdı. Önce anlamadı.

Omuzlarından tutarak "Zuhal geri mi döndün? Seni çok özledim. Neden kaçtın benden?"

Birşey diyemedim.

"Senin burada ne işin var. Yoksa bu odaya gelecek ortağın asistanı mısın?"

"Emirhan ben aslında..."

Yerime aldıkları asistan kız; Zuhal Hanım isimliğiniz geldi. dedi. Elleri omuzlarımda olan Emirhan'a bakarak...

"Teşekkür ederim masama bırakın lütfen..."

İsimlikte "Şirket ortağı Zuhal BİLGİN" yazıyordu. İsimliği masadan alıp bakakaldı.

"Nasıl olur nasıl ortak oldun 70 milyon dolar nasıl buldun, benden ayrılıp amcamla işbirliği yaparak mi intikam alacaksın benden?"

"Emirhan saçmalama bak herkes bize bakıyor. İntikam falan alacak değilim. Ben zaten bu şirkette çalışırken de, bu şirketin hisselerinden alıyordum. Sadece senin düşündüğünden zenginmişim demek ki... Evet bana Musa bey ulaştı. Büyük hissedar olmam onun dikkatini çekmiş demek ki tanışmak istedi. Ben de şirketi binanın içerisinden takip etmek istedim. Hepsi bu! Bak şöyle yapalım herkes bize bakıyor. Sen şimdi git akşam yemek yiyelim, yani nişanlın sorun çıkarmayacaksa..."

"Tamam akşam çıkarken seni alırım." Kapıdan çıkacakken "Bu arada Mary ile ayrıldık, aileme onun beni aldattığını sonunda söyledim."

Biliyordum zaten. Sadece laf sokmak istedim. Biz kadınlar bazen böyle gerksiz laf sokma işinde iyiyiz.