3.Bölüm- Kabus

153 10 12
                                    

" -Zeze,ağlıyorsun
+ Geçer... "

Keyifli okumalar...🖤

______________________________________

Klinik/ Salı günü

Telefonunun çalmasıyla dikkatini oraya yöneltti. Kaşları çatılırken fazla bekletmeden açtı telefonu
M: Ufuk bey?
U: Merhaba,Merih bey. Rahatsız etmiyorum değil mi?
M: Yok,etmiyorsunuz. Bir şey mi oldu?
U: Siz bana "Ne olursa haberdar edin" demiştiniz,o yüzden aradım sizi. Kardeşim kaç gündür uyuyamıyordu,
dün gece dayanamayıp uyudu ve kabus görerek uyandı. Her zaman kabus gördüğü için artık normal bu durum ama sanki dün gece farklı bir kabus görmüş gibi
M: Neden böyle düşünüyorsunuz?
U: Çok şiddetli bir çığlık attı uykudayken. Uyandıktan sonra belki de yarım saat kadar elleri ve ayakları titredi,konuşamadı bile. Daha önce onu bu kadar kötü görmemiştim. Size bildirmek istedim
M: Anladım,teşekkür ederim. Ben bu durumla ilgili ne yapabilirim diye bi düşüneceğim.
Diyip telefonu kapattı. Masanın üzerindeki takvime baktı gözucuyla. Yarın gelmesi lazımdı Işık'ın,peki ya gelecek miydi? "Ya kabus onu etkilerse ve o yeniden umutsuzluğa kapılıp vazgeçerse terapiden?" Diye düşündü Merih ve iç geçirdi.

______________________________________

Ertesi gün/ Sabah 10:00

Hiç yapmadığı kadar sıklıkla saatine bakıyordu Merih. Nihayet,tam terapi saatinde kapı tıklatıldı.
M: Gel
Dedi merakla kapıya bakarken. Işık içeri girdiğinde Merih istemsizce gülümsedi.
M: Hoşgeldin
I: Merhaba
Dedi kadın zayıf bir sesle. Gözlerinden anlaşıldığı kadarıyla kabustan sonra uyumamıştı. Işık geçip koltuğa oturduğunda Merih her şeyden habersiz gibi
M: Yorgun görünüyorsun,iyi misin?
I: iyiyim...Bitirdim verdiğin kitabı
Dedi hızlıca cevap verip konuyu değiştirerek. Merih konuyu fazla uzatmadan her zamanki tavrıyla
M: Hoşuna gitti mi?
I: Güzeldi
Dedi Işık sezilmeyecek kadar hafif bir gülümsemeyle. Çantasından kitabı çıkarıp masaya bıraktı. Merih hemen kitabı eline aldı ve işarelenmiş cümlelere baktı tek-tek. Kitapta 5 cümle işarelenmişti.

" -Nereye gitmek istersin?
+ Buradan uzaklaşalım yeter..."

" Hiç bir şey beklemiyordum,böylece hayal kırıklığına da uğramıyordum."

" Asıl acı,kalbi baştan aşağı sancılara boğan,insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları,başı hep dermansız bırakan,yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey..."

" Gökyüzüne gitmek istiyordum ve yaşayanlar oraya gidemezdi."

" Hepimiz çocukluğumuzu yitirmiştik. Hepimiz büyüktük,büyük ve hüzünlü..."

Cümleleri okuduktan sonra Işık'a baktı adam göz ucuyla. Kadın bunu farketmiyordu çünkü gözleri dalmıştı.
M: Bir şeyler hatırlattı mı sana bu kitap?
I: Anlamadım?
M: Geçen hafta demiştin ya hani "Okuduysam bile hatırlamıyorum"
diye,onu soruyorum.
I: Hatırlamadım bir şey...
Dedi iç geçirir gibi. Gözlerini Merih'in gözleriyle buluşturduğunda adam bu bakışlarda bir tereddüt hissetti.
M: Işık,hâlâ güvenini kazanamadığımı görüyorum.
Dediğinde kaçırdı gözlerini kadın. Birden koltuktan kalktı ve balkona çıktı hızlı adımlarla. Merih panikle ayağa kalktı ve onun peşinden gitti. Balkona çıkar-çıkmaz
M: Ne yapıyorsun? Ne dedim ki ben?
I: Bir şey yapmıyorum,sadece içerisi fazla havasız,burası geniş,ferah
Dedi balkondaki kanepeye otururken. Merih onun yanına oturup
M: içerisi havasız değil,sadece bazı şeyler üstüne gelip seni boğuyor,bu yüzden nefes alamıyorsun
Dedi sakin tonuyla. Bir kaç saniye sessizce oturduktan sonra
I: Kabus gördüm
Dedi Işık adeta fısıldayarak.
I: Daha önce de defalarca yaşadım bunu ama bu başkaydı...
Bambaşkaydı...Gerçek gibiydi sanki
M: Abini mi gördün kabusunda?
Dediğinde Işık şaşkınlıkla ona döndü
I: Sen nasıl anladın?
M: Bakışlarından...Sizin eve geldiğimde anladım. Ona bir abiye bakar gibi bakmıyorsun. Belli etmesen bile gözlerinin derinliklerinde korku var ona karşı. Ona güvenmiyorsun,ondan korkuyorsun ama onu seviyorsun da
Dedikten sonra yeniden gözlerini buluşturdu ve sanki "Haksız mıyım?" Dermiş gibi baktı. Işık gözlerini kaçırdı.
I: Sence bir insanı öldüren herkes suçlu mudur?
M: Yani tabiki de devlet kanunlarına göre suçludur.
I: Peki ya sana göre?
M: Bazı insanlar gereksiz şeyler için öldürür birilerini. Bazı insanlar ise mecbur kaldıkları için. Mesela bence kendilerini korumak için birilerini yaralayan insanları suçlayamayız. Çünkü o bir hamle yapmasaydı,
canından olurdu. Bir de tabiki pişmanlık var. Eğer bir insan gerçekten pişmansa o zaman cani diyemeyiz ona ama yine de pişman olması katil olduğunu değiştirmiyor.

Işık başını ağır-ağır salladı.
I: O kötü birini öldürdü...
Diye mırıldandı. Merih heyecanlandı,çünkü bu cümle Işık'ın yavaş-yavaş konuşacağına işaretti. Heyecanını saklamaya çalışarak
M: Kim?
I: Abim...Kötü birini öldürdü ama o haykırışlar...Abimin gözlerindeki o gaddarlık...
Diyip sustu ve sonra sanki sesler duyuyor gibi iki kulağını da eliyle kapattı,gözlerini de sıkıca yumdu. Merih panikle
M: Şşş tamam yeter,sakinleş...Zorlama kendini anlatmak için.

Aslında Işık'ın bileklerinden tutup ellerini kulaklarından indirmesini sağlamalıydı ama yapmadı; Işık rahatsız olabilirdi ve bu onu daha da kötü yapabilirdi.
Sakinleşmeyen ve ellerini kulaklarına daha da bastıran Işık'a baktı. Çaresizlik dolu sesle
M: Dokunabilir miyim sana? Bileklerinden tutabilir miyim? Işık?

Kadından bir ses gelmeyince çekingen bir şekilde kavradı iki eliyle kadının bileklerini ve aşağı indirdi. Işık gözlerini açıp Merih'e baktığında Merih onu sakinleştirebilmek için en narin tonunu kullanarak
M: Geçti...Ses duymuyorsun...Bak gözlerime...Geçti,Işık...O anı yaşamıyorsun şu an...

Işık'ın nefes alış-verişleri düzene girmeye başladı ama gözlerini bir an olsun çekmiyordu toprak renkli gözlerden.
Nefesi düzene girince Merih'in ellerini hissetti ve sert bir hareketle geri çekti kendini. Merih ona mahçup şekilde bakarken
M: Kusura bakma,sen sakinleş diye-
I: Bir daha sakın! Ne olursa olsun!
M: Tamam,özür dilerim. Bir daha yapmayacağım,söz.
Dedi ve ayağa kalktı. Geri geldiğinde elinde bir bardak su vardı. Işık suyu alıp biraz içti. Düzelmiş gibi görünse de elleri ve dizleri hâlâ titriyordu. Merih onun titreyen ellerine bakıp
M: Ne yapacağız senin bu titreyen ellerinle?
Dedi masum bir tonla hafif gülümseyerek. Işık bardağı yerine bırakıp
I: Görüyorsun işte anlatamıyorum...
M: Hayır,anlatıyorsun
I: Buna anlatmak mı diyorsun?
Dedi alayla. Merih ise onun gözlerine büyük bir umutla bakıyordu.
M: Bu gün bir kaç cümle söyledin...Gelecek sefer de bir kaç cümle söyleyeceksin...Her geldiğinde kendini biraz daha iyi hissedeceksin. Sonra farkedeceksin ki,hatırladığında canını yakmıyor artık o kötü anılar.
I: Keşke senin kadar umutlu olabilsem
M: Umudunu kaybetme...Bana güven

Işık ona bakıp hafif tebessüm etti. Az önceki hareketinden pişman olmuştu.
I: Az önce ellerini ittim ama şey için yani-
M: Açıklamana gerek yok,ben seni anlıyorum.
I: Sanki...Beni daha önceden tanıyormuşsun gibi hissediyorum.
M: Eğer eskiden tanışdıysak demek ki,Tanrı o karşılaşmayı sevmemiş,bir daha tanışmamızı istemiş. Başka bir yaşta,başka bir mekanda hatta belki de başka bir ruha sahipken...
Dedi gülümseyerek. Bir kaç saniye sessiz kaldıktan sonra
I: Ben artık gideyim,seansın da saati bitti zaten. Görüşürüz
M: Hoşçakal

______________________________________

Işık ev

Kapıyı kapatır kapatmaz abisinin sesini duydu
U: Işık,gelen sen misin?
I: Evet,abi
Dedi salona doğru ilerlerken. Salona geçince abisinin önünde durup
I: Sen niye bu saatte evdesin?
U: Işim erken bitti. Sen boşver beni,seanslar nasıl geçiyor?

Omuz silkti kadın
I: Bilmem,gidiyor işte. Yani,eğer verdiğin paraya üzülüyorsan-
U: Işık,o benden para almıyor
I: Nasıl yani?
U: Dediğim gibi,o benden para almıyor. Senin gözünde diğerleri gibi "Para düşkünü" olabilir ama tek kuruş bile vermedim bu üç seans için.

Işık bir şey demedi,bundan yararlanan Ufuk ayağa kalktı ve ona yaklaştı.
U: Güzel kardeşim...Bak ilk defa bu kadar eminim bu adamın seni iyileştirebileceğine. Sen de inan,bu hayatta hiç bir şey mümkünsüz değildir.

Hafif tebessüm edip devam etti
U: Kim bilir belki de bir gün,bana sarılırsın,ya da en azından sana sarılmama izin verirsin...

Bölümün sonu

Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Sevgiler💖

Hafızanın Ötesinde AşkWhere stories live. Discover now