5.Bölüm- Hiç sevilmedin

124 9 3
                                    

" Denizdeki adalar gibiyiz seninle; Görünürde ayrı,fakat derinlerde bir-birine bağlı..."

Keyifli okumalar...🤍

______________________________________

Zeki'nin anlatımından

Akşam/Zeki ev

Eve yakın bir yerde araba durduğunu duyduğumda gelenin kim olduğunu anlamıştım; buraya onun dışında kimse gelmezdi zaten.
Kapıyı açıp bahçeye girdiğini,adım seslerinin yakınlaşmasından bana doğru geldiğini hissetsem de başımı okuduğum kitaptan kaldırmadım ve dikkatle okumaya devam ettim.
Gelip karşımda oturdu ve sessizce ağaçları seyretti. Bu bizim konuşmadan koyduğumuz bir kural gibiydi; O geldiğinde ben kitap okuyorsam,okuduğum sayfanın bitmesini beklerdi.
Yaklaşık bir dakika sonra sayfayı bitirdim ve kitabı kapattım. Gözlüğümü de çıkarıp kenara bıraktığımda
Z: Hoşgeldin
Diye mırıldandım ve o başını kıpırdatarak karşılık verdi.
M: Geldiğime pişman edeceğini bile bile geldim
Dedi sanki sesli düşünür gibi. Geldiğinden beridir gözlerini diktiği ağaçtan ayırmamıştı ve bu benimle konuşurken kafasının başka şeyler düşündüğüne işaretti. Masadan kalktım ve gözlükle kitabı da elime aldım.
Z: Ben çay demleyip geliyorum,o zamana kadar sen de ağaca bak ve bana neler söyleyeceğini beyninde sırala.

______________________________________

Dakikalar sonra geldiğimde bir santim bile kıpırdamamıştı hatta öyle ki,benim mutfakta olduğum beş dakikada gözlerini bile kırpmadığını düşünmeye başlamıştım.
Çayı önüne koyup yerime oturduğumda nihayet gözlerini ağaçtan çekti ve bana baktı.
Z: Ne ağacı?
M: Anlamadım?
Z: 10 dakikadır bakıyorsun ya,ne ağacıydı baktığın ağaç?

Bunu sorduğumda tekrardan ağaca bakma gereği duydu,çünkü 10 dakikadır ağaca bakmıştı,ama ağacı görmemişti.
M: Hurma ağacı
Dediğinde alayla güldüm. Gözleri gözlerimi bulduğunda bakışlarındaki ifadeye anlam veremedim. Bana asla ifadesiz gözlerle bakmazdı,ifadesiz bakışı hayatındaki diğer insanlara aitti,bu yüzden şimdi de bakışlarında bir anlam vardı ama belki de ilk defa onu çözemiyordum.
Genelde gözlerine bakar bakmaz okurdum ve anlardım ne olduğunu,
şimdi bir şeyler anlamamam kaşlarımı çatmama neden oldu
Z: Neyin var?
M: Bilmiyorum...
Diye fısıldadı nefesini verirken. Eli şakağına gitti ve masaj yapıyor gibi kıpırdattı parmaklarını.
Z: Işık mı?

Sorumu sorduktan sonra derin bir nefes daha aldı.
Z: Bir şeyler hissetmeye mi başladın?
M: Ona duygusuz gözlerle bakıyorum ama o bana baktığında içimde oluşan bir his var...Yabancı bir his ama bir o kadar da tanıdık.
Z: Aşk
Dedim gülümseyerek. Gözlerini devirdi.
M: Aşık değilim. Daha önce de söyledim hastalarıma aşık olmam
Z: Evet,bunu daha önce söyledin ve ben de sana o kızın senin tüm duvarlarını yıkmasını,kalbindeki buzları eritmesini zevkle izleyeceğimi dedim.

Tek kaşı havalandığında
Z: Yani,tam olarak bunu demesem de buna benzer bir şeyler demiştim.

Gözlerini benden ayırıp çayından bir yudum aldı. Dalga geçmeyi bırakıp
Z: Korkuyorsun
Dediğimde hemen bana baktı.
M: Korkuyor muyum? Neyden?
Dedi kaşlarını çatarak. Onu anladığımı belli ederek gülümsedim.
Z: Kalbinin parçalanmasından korkuyorsun. Ona aşık olacaksın,kalbinin üzerini örtmüş o kalın buz tabakası eriyecek,gidip ona itiraf edeceksin ve...O sana seni sevmediğini söyleyecek. Sevilmemekten korkuyorsun

Bu sefer inkar etmedi bunun aksine iç geçirdi
M: Sevilmemekten korkuyorum çünkü-
Z: Çünkü hiç sevilmedin...
Dediğimde yüzüne çarpan gerçekle donmuş gibi oldu. Sonra gözlerini yeniden az önce baktığı ağaca çevirdi.
M: Beni sevmesi gereken insanlar sevmedi...Şimdi,asla sevilmemiş bir kadından beni sevmesini,yaralarımı sarmasını beklemek bencillik
Z: Değil...
Dedim bir abi edasıyla. Daha kararlı bir sesle
M: Bencillik
Dedi sanki kendini buna inandırmaya yemin etmişti. Tekrardan anlayışla gülümsedim
Z: Sevgi,herkesin tatması gereken bir duygudur. Sen de bunu tadacaksın,
çünkü bu duyguyu tatmayı en çok hakedenlerdensin.

Hafızanın Ötesinde AşkWhere stories live. Discover now