9. TEHLİKELİ BALIKLAR

52 13 0
                                    

9. TEHLİKELİ BALIKLAR

Bu hayatta Mia harici kimseye güvenmiyordum. Ama onun iyiliği için bile zaman zaman yalan söyleyip detaylardan habersiz bırakıyordum. Ve şimdi yabancının birisi ona güvenmediğim halde her türlü detaydan haberdar olmak istediğini söylüyordu. Ki bu mümkün değildi. Yine de onu inandırmak ister gibi az önce bakmasına izin vermediğim dosyayı ona doğru uzattım.

"Kabul." Dedim her ne kadar onu aslında gerçeklerin dışında bırakacak olsam bile.

"Bu yine de çok tehlikeli olacak." Diyen Mia'ya katılıyordum. Ama korkunun işleri mahvedeceğini bildiğim için sakin kalıyordum. Hem bu işe yarasa Samiramis'ten kurtulabilirdik. Söylediği gibi onun adına işler yapacaktım ve o da her seferinde bunların karşılığı olarak bana senetleri verecekti.

"Bunu biliyorum." Dediğimde Alkım dikkatlice dosyayı inceliyordu. "Şimdi okula gitmemiz gerekiyor." Sevgili babam devamsızlık yapmamam konusunda yeterince açık davranmıştı. "Sen o zamana kadar dosyayı inceleyebilirsin."

Mia bu sözlerimi onaylamadığını belli eden bir ifadeyle doğrulup hazırlanmaya gittiğinde salonda sadece ikimiz kalmıştık.

"Bana kalırsa geveze arkadaşın haklı." Dedi sonunca çenesini tutamayarak. Mia buradayken onu daha fazla korkutmak için konuşmamıştı . "Bu iş sandığımızdan daha fazla tehlikeli olabilir."

"Vazgeçebilirsin." Diye bir öneride bulundum.

"Kast ettiğimin o olmadığını çok iyi biliyorsun." dediğinde sesi anlayışlı geliyordu kulağa "Senetleri almak için bugüne kadar yaptığın gibi yapabilirsin-"

Çalabilirsin.

"Yapamam." Dediğimde tırnaklarımla oynuyordum. Bana kalırsa zaten öyle yapardım. Ama Samiramis başka bir seçenek bırakmamıştı.

"Seni başka bir şeyle mi tehdit etti?"

Evet. Tam olarak öyle gerçekleşti olaylar. Kendisi bunu yapmadığım sürece babamı işin içine katacağını söylemişti. Ama bunu Alkım'a anlatmadım. Onun yerine Mia gelene kadar susmayı tercih ettim.

🌺

"Benim aklım artık ders almıyor!" diyen Mia kendini yanıma atarak kafasını omuzuma yasladı.

"Daha okulunun ikinci günündeyiz." Dersler tam yoğunluğuyla başlamamıştı bile.

"Boş ders bile bana fazla geliyor. Bana ders kelimesi bile fazla geliyor derdimi anlatabiliyor muyum?" dediğinde gülmeden edemedim.

"Bu son sene zaten keyfini çıkart." Dediğimde tuvalete gitmek içi ayaklandım. Makyajımı tazeleyecektim. Üç dakikada bir dudaklarımı parlatmayınca hastalanmışım gibi hissediyordum.
Mia'ya gelip gelmeyeceğini sorduğumda başka işlerinin olduğunu söyleyip bulduğu ilk oğlanın yanına oturup bana göz kırptı.

Sarı saçlarımı sıkı bir atkuyruğu yapmıştım. Göz makyajını çok abartmayı sevmesem de tenime bir o kadar makyaj yapmayı severdim. Bu yüzden yanaklarıma biraz daha allık sürdüm sanki yeterince yokmuş gibi.

Orada işim bittiğinde yeniden sınıfa dönmek için hareketlenmiştim ki ayağıma çarpan şeyle olduğum yerde durup etrafa baktım. Koridor bomboştu. İkinci kata inmiştim. Bu kattaki lavabolar daha az kullanılmış olduğu için burayı daha çok seviyordum.

YALANCI ŞAKAYIK Where stories live. Discover now