İLK DEĞİŞİM -Bölüm 5-

41 7 1
                                    

Bölüm 5; Beklenmedik Karşılaşmalar...

O buz gibi yerde geçen sohbetin hatırası olarak yakalandığım ağır griple, bir hafta boyunca yatak döşek yattım. Aslında iyi de olmuştu. Benim hastalıkla kıvrandığım süre içinde evdeki kimse kaçırılmaya verdiğim tepkilerin ardını araştırmaya fırsat bulamamıştı. Beklentileri boşa çıkmıştı. Ne ağlayıp sızlanmıştım ne de kaçıp gitmiştim. Herkesin aklında kalan tek şey, dimdik ve hiç etkilenmemiş gibi eve girişimdi. Çam yarmalarıyla henüz karşılaşmamıştım ama evin içindekilerin tavırlarında bariz bir hayranlık görülüyordu. Bunca zamandır hepimiz birbirimize mecburen katlanıyor durumundaydık ama son birkaç gündür daha bir saygıyla yaklaşıyorlardı.

Evin içindekiler ve hatta çam yarmalarının bir kısmı, Hikmet'in sadece görünen yüzünü biliyorlardı. Saygın bir iş adamı, çalışanlarına mesafeli olsa da hiçbir eksiklerini bırakmayacak kadar ilgili, çocuklarını okutacak kadar bonkör ve bunun gibi daha niceleri... Onlar için Hikmet, çevresindeki kötüler yüzünden zarar görmesin diye durmadan dua ettikleri iyi kalpli işverenleriydi. Bana temkinli olmaları da bu yüzdendi zaten. Şimdi ise manasız bir şekilde hepsine bir güven gelmişti. Değişen tavırlarının farkında değilmiş gibi davrandım. Planımın birkaç adım ilerisi için çam yarmalarını da aynı şekilde bağlamış olsam iyi olurdu. Hiç değilse, işime yarayacak birkaçını!

Bütün bu sürede Hikmet de burnumun dibinden hiç ayrılmadı. Kaçırılmanın artıları olduğu kadar, eksileri de kendini gösteriyordu işte. Bileklerimin ve dudağımın acısı çok dert değildi ama o geceden itibaren Hikmet'in aşırı ilgisi can sıkıcı olmaya başlamıştı. Yaşadığımız korkuyu bahane edip basbayağı odama demir atmıştı. Adamın saplantılı aşkı bir üst seviyeye sıçrayıp, hastalık boyutunu da aşmış, gözündeki melek konumum iyice ayyuka çıkmıştı. Böyle üstün bir varlığın saf ve derin sevgisine sahip olduğu için adeta kendinden geçiyordu. İşe gitmiyor, yanımdan bir an ayrılmıyordu. Bana bebek gibi bakıyor, sürekli rahatım için çırpınıyor, en fenası da geceleri yanımda uyuyordu.

Bu durum beni fazlasıyla zorluyordu. Zaten gün boyu rol yaptığım yetmezmiş gibi artık geceleri de devam etmem gerekiyordu. Öpücüklerine karşılık vermem, sarılmasından hoşnut gibi davranmam, onun kadar değilse de bir nebze ilgili olmam gerekiyordu. Evli çiftlerden tek farkımız, aynı yatağı paylaşsak da henüz birlikte olmamamızdı. Tenime her değişinde irkilmemeyi başarmak, dokunuşlarını durdurmak artık çok daha zorlaşmıştı ve bu beni öldürüyordu. Zamanım daraldıkça ister istemez hırçınlaşıyordum. Şimdilik kaçırılma meselesiyle yıpranan sinirlerimi bahane edebiliyordum ama kendimi dizginlemek için verdiğim içsel savaşım büyüyordu.

İkinci hafta iyileşmiş olmama rağmen durum aynıydı. Değişen Hikmet'ti sadece ve ufak tefek davranışlarıyla ilişkimizdeki dinamikleri de değiştiriyordu. Söz verdiği gibi işlerini, hayatının bilmediğimi sandığı yüzünü yavaş yavaş, olabildiğince beni ürkütmeden anlatmıştı. Sabırlı bir öğretmen gibi sorduğum tüm sorulara cevap vermiş, dehşete düştüğüm anlarda sakinleşmem için kendince sebeplerini sıralamıştı. Hala onayımı bekleyen, ona attığım her bir adımla ya da tavizle mutluluktan çılgına dönen o adamdı. Diğer yandan başından beri bastırdığı kişiliği de gün yüzüne çıkmaya başlıyordu.

Açıkça belli etmese ve şimdilik tamamen iyi niyetle yapsa da çok daha kontrolcüydü. Çok daha talepkârdı. Her şeyi öğrendiğim halde kaçmamış olmam, yargılamadan hala yanında kalmam bana güvenini sağlamlaştırdı. Elbette, her duyguyu zirvelerde yaşayan adam için, paylaştığımız güven de aşırı boyutlara tırmanmalıydı. Öyle de oldu... Kendisi de tam olarak farkında mıydı? Emin değilim ama üzerimde hak iddia eder hale gelmişti. Aramızdaki sevginin yanına eklenen yeniliklerle, kopamayacak bağlara sahip olduğumuza inandırıyordu kendisini.

GÜNDÜZ DÜŞÜ(Kitap/Yeniden Yayımda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin