4. Bölüm

45.5K 1.8K 1K
                                    

Hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Bu adam kimdi beni nereye götürüyordu hiç bir fikrim yoktu.

Arka koltukta dışarıya bakarak gidiyordum. Gittiğimiz yollar tenha yollardı baya gittikten sonra büyük bir evin önünde durduk.

Adam indi daha sonra benim kolumdan tutup ite kaka arabadan indirdi.

"Yavaş be kaçmıyoruz"dedim

"İki gündür kaçan sen mi diyorsun bunu. Sesini kes ve ilerle"dedi

Adamın dediğini istemesemde yapmak zorundaydım. Evin kapısında korumalar bekliyordu bizi görünce kapıyı açtılar içeri girdik.

Beni zorla arkamdan iteleye iteleye götüren adam alt kata yönlendirdi beni, indikçe kasvetli bir havası olan bir yere indik. Koca bir kapının önünde durduk adam içeri girmemi söyledi ve kendisi dışarıda bekledi. Ben korka korka içeri adımlayarak girdim.

İçeride çalışma masası ve arkası dönmüş deri bir çalışma sandalyesi vardı içeriye girdiğimi anlayan kişi bana doğru döndü. 27 yaşlarında oldukça sinirli yapısı olan mafya tipli bir adam bana bakarak.

"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz."dedi

"Siz de kimsiniz ne diye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?"

"Sakin küçük kız"

"Kimsiniz dedim"

"Babanın ödeyemediği borcusun güzelim"

Bunun altından da babam çıkmıştı ama adamın dediği benim duymak istemediğim nitelikte konuşmalardı..

"Ne diyorsunuz siz"dedim hafif sert bir dille

"Gayet anlaşılır konuşmuştum aslında anlamayacak ne var bunda"dedi sakinliğini koruyarak.

"Babamın borcunu öderim ben ama bana biraz zaman verin"dedim

"Güzelim o borcu baban senin karşılığında ödedi zaten. Yani benimsin"

"Ne saçmalıyor sunuz siz?"

"Galiba algıda sıkıntı yaşıyoruz yavrum." Dedi alaycı bir tavırla

"Öncelikle bana şu saçma hitaplar da bulunma ve sanırım siz ne dediğinizi bilmiyorsunuz veya anlamak istemiyor sunuz?"

"Ben anlıyorum da sen babanın sana yaptıklarını daha anlayamamışsın belli ki."

Gözlerim doldu babamın yaptığını hiç bir baba yapmazdı benim babam baba olamazdı. Bu düşüncelerle benimle konuşan adama baktım gözlerim dolmuştu.

" şşt ağlanacak bir durum yok bence. Buna sevinmelisin benim gibi yakışıklı birine sahip olduğun için ha bide o sefil hayatından da kurtulmuş olucaksın."

"Benim ne senin gibi bir dağ ayısına ihtiyacım var nede o sefil dediğin hayatımdan kurtulmaya ihtiyacım var"

Adam'ın o kötü sırıtışı öfkeye döndü ayaklanıp yanıma geldi. Yüzüme doğru eğildi nefesi nefesime değiyordu.

"Bana bak haddini aşma bundan sonra benimsin dediysem benimsin şimdi bugünden itibaren buradasın"

"Benim okulum var, annem kardeşim hepsinin bana ihtiyacı var."

"Annen ve kardeşinin çaresine bakılır. Okuluna gelince senin okula ihtiyacın olmaz bundan sonra."

"Ya sen kimsin ki, beni okulumdan ailemden edip burda zorla tutacaksın. Babamın borcunu ben ödeyeceğim dedim işte neyi anlamıyorsunuz?"

Sahte bir gülüşle.

"Ha ha ha ... sen mi ödeyeceksin.. bana bak güzellik biz babanla o borcu ödeyeli çok oldu."

" babamla yaptığın anlaşmada beni kullanamazsınız beni zorla burda tutamazsınız"

" ister zorla ister güzellikle artık buradasın"

Kafayı yemek üzereydim babamın beni düşürdüğü durum içler acısıydı. Ben burada kalsam kardeşim annem ne olacaktı. Bunlar aklıma geldikçe sinirden ağlıyordum.

"Bu kadar mı kötü benim yanımda olmak"

"Seni tanımıyorum bile sadece zorba ve iğrenç biri olduğunu biliyorum."

" bana bak düzgün konuş benimle."

Dışarıda duran adama seslendi sinirle.

"Cevat çabuk buraya gel"

"Buyrun Karan bey"

"Vera'ya odasını göster ve kapısına da iki kişi koyun" dedi

Başımı iki yana sallayarak

"Hayır... hayır... gitmicem bana bunu yapamazsınız."

Hiç sesini çıkarmadan adama başıyla işaret etti adam beni zorla dediği odaya götürdü ve kapıyı üzerime kilitledi.

Kapıyı yumrukladım avazım çıktığı kadar bağırdım ama nafile beni burada tutacaklardı. Yorgun düşünce artık bağırmayı bıraktım.

Kapının önüne çöküp hüngür hüngür ağladım beni bu durumdan kurtaracak kimse yoktu çaresizlik ne zor bir şeydi hiç bir çıkış yolum yoktu.

Odanın içine doğru ilerledim oda oldukça büyük ve kusursuzdu sanki burada kalacağım belliymiş gibiydi gardrobun içi benim bedenime uygun kıyafetlerle doluydu.

Ama bunların hiç biri umrumda değildi ben evime gitmek annem ve kardeşimin yanında olmak istiyordum.

Bugün yeterince yorgun düşmüştüm pencerenin önündeki berjer de uykuya dalmıştım.

Gece kapım açıldı ve yavaş adımlarla yanıma biri yaklaştı. Saçımda bir el hissettim saçımı okşayan elle birden uyandım. Kendimi uzaklaştırıp.

"yaklaşma bana"dedim korkuyla

Ben geri çekilince havada kalmıştı Karan denen adamın eli. Havada kalan elini yumruk yaparak indirdi.

"Sadece yatağa koyucaktım seni"

"Bir daha sakın bana dokunma sen gibi iğrenç bir insanın bana dokunmasını istemiyorum. Bırak beni artık evime gitmek istiyorum."

Sesini çıkarmadan odadan çıktı ve yine kapıyı üzerime kilitledi. Kapıdaki korumalarla konuşmalarını duyuyordum.

"Buradan çıkmasına izin vermeyin ihtiyacı olan ne varsa temin edersiniz"

Bu adam beni burdan çıkarmayacaktı anlamıştım..

Annem ve kardeşim ne olacaktı şimdi, onların bana ihtiyaçları vardı. Benim bir an evvel buradan çıkmam lazımdı..

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

İyi okumalar...

Babamın BorcuWhere stories live. Discover now