DİPSİZ DELİLİĞİN LANETLİ KUYUSU

KOMPLOYU AÇIKLAMAK

Dora dondu kaldı, şeytanlar Lathwai ve Shadimu'yu gölgelerin içinde kaybolurken izledi, kalbi panikle çarptı. Taleplerinin ağırlığı havada asılıydı, şimdi damarlarından geçen gücün sert çarpan bir tokadı gibi sarsıcıydı.

Derin, ürpertici bir nefesle Dora dikkatini küçük, dağınık daireye çevirdi, gözleri erkek kardeşi ve annesinin herhangi bir işaretini arıyordu. Sessizlik sağır ediciydi ve güvenlikleri için bir acı suçluluk ve endişe hissetti.

Erminus mu? seslendi, sesi titriyordu. Anne? Neredesin sen?

Koridordan yumuşak bir hışırtı geldi ve Dora'nın bakışları sese doğru takıldı. Erminus ortaya çıktı, yüzü solgun ve gözleri kaygı ve istikrar karışımıyla genişledi.

"Dora, neler oluyor?" diye fısıldadı, sesi zar zor duyuldu. "Bunlar... o şeyler, güçlerini insanlara zarar vermek için kullanmanı mı istediler?"

Dora başını salladı, ifadesi korkunçtu. "Evet, Erminus. Onlar şeytan ve beni yaşayanların ruhlarıyla beslenmek için yeteneklerimi kullanmaya zorladılar. Sana ve anneme zarar vermelerine izin veremezdim, bu yüzden taleplerine uyacağımı söyledim."

Erminus'un kaşı çatıldı, parmaklarını sıkarak ellerini iki yanında yumruk yaptı. "Ama bunu yapamazsın, Dora. Sen bu değilsin. Onları durdurmanın, seni bu karmaşadan kurtarmanın bir yolunu bulmalıyız."

Dora uzandı, kardeşinin koluna nazik bir el koydu. "Biliyorum Erminus. İnan bana, bunu yapmak istemiyorum. Ama o iblisler, seni ve annemi tehdit ettiler. İkinizi de kaybetme riskini göze alamazdım."

Erminus'un ifadesi yumuşadı ve Dora'yı sıkı bir kucaklamaya kendine doğru çekti. "Bu işte birlikteyiz, Dora. Her ne oluyorsa, bunu çözeceğiz. Bununla tek başına yüzleşmene izin vermeyeceğim."

Dora bir şükran ve rahatlama dalgası hissetti, karşılığında kolları kardeşinin etrafına sarıldı. "Teşekkür ederim Erminus. Sensiz ne yapardım bilmiyorum."

Bir an orada durdular, durumun ağırlığı hissedildi, Erminus geri çekilmeden önce bakışları Dora'nın yüzünü arıyordu. "Yani, şimdi ne yapacağız? Bu iblisleri nasıl durduracağız ve annemi nasıl güvende tutacağız?"

Dora'nın ifadesi düşünceli bir şekilde büyüdü, zihninde topladığı bilgi parçalarını bir araya getirmeye çalıştı. "Emin değilim Erminus. Ama Kara Kraliçe Barbara'nın tüm bunların merkezinde olduğunu biliyorum. Karanlık güçlerini bana aktaran oydu ve bir şekilde şeytanları yönettiğini hissediyorum."

Erminus'un gözleri genişledi. "Kara Kraliçe mi? Öyle biri daha mı var? Bu oyunun boss karakteri o galiba?"

Dora, Iblis aleminde ortaya çıkan olayları çabucak anlattı, sesi telaş duygusuyla bağlanmıştı. "Barbara ile yüzleşmenin, onun güdülerini anlamanın ve oyundaki daha derin komployu ortaya çıkarmanın bir yolunu bulmalıyım. Ama bunu tek başıma yapamam Erminus. Yardımına ihtiyacım var."

Erminus başını salladı, ifadesi kararlıydı. "Neye ihtiyacın varsa, Dora. Ben seninleyim. Bunu birlikte çözeceğiz."

Dora tekrar bir rahatlama dalgası hissetti, ancak ileride yatan tehditlerin gerçekleşmesi olasılığıyla hızla o rahatsız his geri geldi. "Erminus, bana bir şey için söz vermeni istiyorum. Eğer işler çok tehlikeli hale gelirse, eğer iblisler ya da Barbara seni ve anneme göz dağı verirse, mümkün olduğunca uzağa gitmelisin. Sana bir şey olursa dayanamam."

Erminus protesto etmek için ağzını açtı, ama Dora lafını böldü, kolunu sıktı. "Lütfen, Erminus. Ne olursa olsun, senin ve annemin güvende olacağınızı bilmem gerek. Söz ver bana."

Erminus'un ifadesi isteksizti, ama bir süre sonra başını salladı. "Tamam, Dora. Söz veriyorum. Ama ne olursa olsun seni terk etmeyeceğim. Bu işte birlikteyiz, unuttun mu?"

Dora, dudaklarının kıvrımlarında acı tatlı bir gülümseme hissetti. "Biliyorum Erminus. Ve bunun için minnettarım. Ama güvende olmanı istiyorum, hayatımda ne olursa olsun tutanabileceğim tek kaya olmanı."

Erminus başını salladı, bakışları sarsılmazdı. "Peki, Dora. Annemi güvende tutmak için elimden geleni yapacağım. Ama bize dönsen iyi olur, duydun mu?"

Dora onu kucaklamak için kendine doğru çekti, kalbi sevgi ve korku karışımıyla şişti. "Biliyorum Erminus. Söz veriyorum."

Ayrıldıklarında, Dora'nın ifadesi ciddileşti. "Şimdi, Kara Kraliçeyi ve bu komplonun arkasındaki gerçeği nasıl ortaya çıkaracağımızı bulmamız gerekiyor. Aradığımız cevapların Barbara'da yattığını hissediyorum."

Erminus başını salladı, kaşları konsantrasyonla çatıldı. "Tamam, oraya nasıl gideceğiz? Peki Barbara'yı bulduğumuzda ne yapacağız?"

Dora'nın bakışları uzaklaştı, zihni yeni keşfettiği bilginin parçalarını bir araya getirmeye çalışırken yarıştı. "Tam emin değilim Erminus. Ama alemler arasında bir portal açma gücüm var. Barbara'yı bulduğumuzda ne yapacağımıza gelince..." Durdu, ifadesi karardı. "Onunla yüzleşmeliyim, onun nedenlerini ve tüm bunlarda oynadığı rolü anlamam gerekiyor. Gerekirse, bedeli ne olursa olsun onu durdurmak için güçlerimi kullanacağım."

Erminus'un gözleri genişledi ve Dora'nın elini kavramak için uzandı. "Dora, bundan emin misin? Yani, bu iblisler ve Kara Kraliçe, inanılmaz derecede güçlü görünüyorlar. Ya kendi güçlerini kontrol edemezsen?"

Dora kardeşinin elini sıktı, bakışları sarsılmazdı. "Başka bir seçeneğim yok Erminus. Denemek zorundayım. Hem insan hem de şeytani alemlerin kaderi dengede duruyor ve teraziyi bozabilecek tek kişi benim. Bunu ailemiz için ve sevdiğimiz her şey için yapmalıyım."

Erminus'un ifadesi endişe vericiydi, ama başını salladı, tutuşu sıkılaştı. "Tamam, Dora. Sana güveniyorum. Yeter ki, dikkatli olacağına ve bize geri döneceğine söz ver."

Dora bir kararlılık dalgası hissetti, güçleri onun içinde karışıyordu. "Söz veriyorum Erminus. Şimdi gidip bu komplonun ardındaki gerçeği bir kez ve herkes için ortaya çıkaralım."

Derin bir nefesle, Dora enerjisini odakladı, portalın tanıdık çekimini onlardan önce şekillenmeye başladığında hissetti. Erminus'un eli onunkine sarıldı ve birlikte parıldayan geçitten geçtiler, kalpleri bir korku karışımıyla doldu ve bağlarının sınırlarını test edecek yolculuğa çıkarken çözüldü.