DİPSİZ DELİLİĞİN LANETLİ KUYUSU

KARANLIĞIN ÜSTADI OLMAK

Enerji girdabı Erminus'a doğru fırladı ve Dora, içinden geçen bir panik ve çaresizlik dalgası hissetti. Tereddüt etmeden, Kraliçe'nin saldırısını saptırmak için bir çatırtıyla obsidiyen enerjisi kalkanını kanalize ederken kendi güçleri havada parladı.

İki kuvvetin çarpışması, havada dalgalanan bir şok dalgası gönderdi ve Dora, damarlarında, duyularını boğmakla tehdit eden ilkel, evcilleşmemiş bir enerji olan gücü hissetti. Dişlerini gıcırdattı, odağının her bir onsunu bariyeri korumaya döktü, bakışları Kraliçenin acımasız ifadesine kilitlendi.

Jidhu Azazel alçak, gürleyen bir kıkırdama çıkardı, gözleri gurur ve eğlence karışımıyla parlıyordu. “Aferin canım”, mırıldandı, sesi yırtıcı bir istekle çıkıyordu. “Görünüşe göre Kraliçenin armağanı içinde yatan gerçek gücü uyandırdı.”

Dora'nın çenesi sıkılaştı, Erminus'un nefesi toparlandı, ve kız kardeşinin yeni keşfettiği yeteneklerinin ağırlığını hissetti. “Beni kullanmana izin vermeyeceğim, Jidhu”, hırladı, sesi bir meydan okuma ve çaresizlik karışımına bağlandı. “Ve kardeşime zarar vermene izin vermeyeceğim.”

Kara Kraliçe'nin dudakları vahşi bir gülümsemeye kıvrıldı, bir elini kaldırdı, enerji onun etrafında titreşiyor ve dönüyordu. “Başka seçeneğin yok”, dedi Dora Azazel’e, sesi zengin ve rezonanslıydı. “Onu kucaklasan da kucaklamasan da güç artık senindir. Ve eğer onu kullanmayı reddedersen, o zaman kıymetli kardeşin bedelini ödeyecek.”

Dora’nın bakışları Erminus ile Kraliçe'nin büyüsünün baş döndürücü tehdidi arasında gidip geliyordu.

Bileğinden bir dokunuşla, Kraliçe başka bir enerji kümesini serbest bıraktı ve Dora harekete geçmekten başka seçeneği olmadığını biliyordu. Yeni keşfedilen gücünün her bir onsunu tekrar toplayarak, bir karanlık enerji dalgasını kanalize etti, vücudu damarlarından geçen ham, ilkel güçle titriyordu.

İki güç, ışığın ve gölgenin kör edici bir görüntüsünde çarpıştı, hava çatışmanın yoğunluğuyla çatladı. Dora, içinden geçen gücü hissetti, varlığını tüketmekle tehdit eden ağırbaşlı, sarhoş edici bir his. Ama karanlık onu ezmekle korkutsa bile, kardeşinin sarsılmaz desteğinin, bağlarını her zaman tanımlayan sevgi ve güvenin anısına sarıldı.

Dora, büyük bir gürültüyle, odağının her anını savunmasını güçlendirmek için çabaladı, güçleri kararlılığına tepki olarak büyüdü ve titreşti. Kraliçe'nin saldırısı bozuldu ve Dora, kendisini bile şaşırtan bir vahşetle geri çekilerek bu fırsatı yakaladı.

Erminus'un dokunuşu ile Dora içinden geçen bir irade dalgası hissetti. “Hayır, kazanmana izin vermeyeceğim, Jidhu. Karanlığın beni tüketmesine izin vermeyeceğim.”

Son, umutsuz bir güç patlaması ile, Dora enerjisini kör edici bir ışık ekranına kanalize etti, yeteneklerinin ham gücü Kraliçenin saldırısını paramparça ediyor ve alemde dalgalanan bir şok dalgası gönderiyordu.

Kara Kraliçe geri adım attı, ifadesi sürpriz ve hayal kırıklığıydı. “İmkansız,” diye tısladı, göz bebekleri daraldı. “Sadece bir insan-iblis melezi nasıl böyle bir güce sahip olabilir?”

Dora’nın aurası genişliyor, göğsü ısınıyor, gözleri şiddetli bir kararlılıkla yanıyordu. “Ben sadece melez değilim”, diye ilan etti, sesi yeni bir güven ile yankılanıyordu. “Kraliçenin kendi kara büyüsünün vücut bulmuş haliyim ve hiçbiriniz tarafından manipüle ya da kontrol edilmeyeceğim.”

Jidhu Azazel bir adım öne çıktı, aurası zar zor öfkeyle çatırdadı. “Bana meydan okumaya cüret mi ediyorsun, Dora Azazel?” hırladı, sesi tehditkar bir şekilde patladı. “Ben Şeytanların Kralı'yım, sen de benim karımsın. Senin yerin benim tarafımda, bu acınası insani bağların hizmetinde değil.”