DİPSİZ DELİLİĞİN LANETLİ KUYUSU

ŞEYTANLARLA YÜZLEŞMEK

Dora parıldayan portaldan çıktı, duyuları Kara Kraliçenin özel kutsal alanının ürkütücü, dünyevi olmayan manzarası tarafından saldırıya uğradı. Hava, eski büyülerin titreşen enerjisi ve karanlık güçlerin kalıcı varlığı ile kalındı ve Dora, Barbara’nın yanına doğru süzülürken omurgasından aşağı doğru soğuk bir titreme hissetti.

Kara Kraliçe onun önünde durdu, ifadesi anlaşılmazdı, delici bakışları Dora'nın ruhuna sıkıcı geliyordu. "Hoşgeldin, çocuğum," diye seslendi, sesi zengin ve rezonanslıydı. "Eğitime başlamanın zamanı geldi."

Dora kendini güçlendirdi, ileride yatan zorluklarla yüzleşmeye hazırlanırken yumruklarını sıktı. "Nasıl başlamamı öneriyorsun?" diye sordu, sesi endişe ve çözülmeyle karışık titreyerek çıkmıştı.

Kraliçenin dudakları yine o bilindik gülümsemeyle kıvrıldı. "Güçlerinin tam kapasitesini kucaklamanı istiyorum, Dora Azazel," dedi, tonu hiçbir argümanı karıştırmıyordu. "Damarlarında akan karanlık bir armağandır, hassasiyet ve amaç ile kullanmayı öğrenmen gereken bir miras."

***

Dora, Jidhu Azazel ile yüzleşmesinin ve Kraliçe'nin entrikalarının zihninde hala taze olduğu anısı ile bir huzursuzluk dalgası hissetti içinde. "Ya reddedersem?" diye meydan okudu, bakışları sarsılmazdı. "Beni çarpık oyunlarında piyon olarak kullanmana izin vermeyeceğim."

Kraliçe'nin ifadesi sertleşti ve bir elini kaldırdı, parmakları arasında birleşen dönen bir enerji girdabıyla "Tek yapabildiğin bu, çocuk… boş boş konuşmak" diye hırladı, sesi tehditkar bir edayla gürledi. "Beğensen de beğenmesen de bu yolda yürümeyi öğreneceksin. Ve bu gücü kontrol etmeyi reddedersen, değerli insan ailen sonuçlarına katlanır."

Dora bir panik dalgası hissetti, sevdiklerinin çapraz ateşe yakalanacağı düşüncesi onu bir korku duygusuyla doldurdu. "Onları bundan kurtarın," diye yalvardı, sesi titriyordu. "İstediğini yapacağım, ama Erminus'a ya da anneme zarar vermeyeceğine söz vermelisin."

Kraliçenin dudakları acımasız bir gülümsemeye büründü. "Ailenin kaderi senin ellerinde, Dora Azazel," diye ilan etti, tonu tartışmasız ve katıydı. "Değerini kanıtla ve istekli ol... O zaman planlarımdaki rollerini yeniden gözden geçirebilirim."

Dora'nın çenesi sıkılaştı, kalbi Kraliçe'nin sözlerini tartarken hızlandı. Uyum sağlamaktan başka seçeneği olmadığını, sevdiklerinin hayatlarının dengede asılı olduğunu biliyordu. Derin bir nefesle başını salladı, ifadesi kararlıydı. "Pekala," dedi, sesindeki kararlılık belirgindi. "Bana öğret. Hemen şimdi!"

Kraliçe'nin ifadesi parladı ve odanın en ucunda gerçekleşen parıldayan bir portala doğru işaret etti. "O zaman başlayalım," dedi, sesi beklentiyle doluydu.

Dora, Kraliçe'yi portaldan takip etti, duyuları havaya nüfuz eden ham, ilkel enerji tarafından saldırıya uğradı. Geniş, sünger görünümlü, düzensiz biçimli bir odada ortaya çıktılar, duvarlar karmaşık oymalar ve başka bir dünya gücüyle titreşen parlayan rünlerle süslenmişti.

"Bu Karanlığın Potası," Kraliçe açıkladı, sesi odada yankılandı. "Burada, damarlarında akan gücü hassasiyet ve kontrolle kullanmak için şeytani mirasının tamamını kullanmayı öğreneceksin."

Dora, bir titremenin başından aşağı aktığını hissetti, Kraliçe'nin sözlerinin ağırlığı ağır bir şekilde onun üzerine yerleşti. "Bu tam olarak ne anlama geliyor?" diye sordu, sesi korku ve merak karışımıyla inceldi.

Kraliçe derin bir nefes alarak, "Bir dizi zorlukla karşılaşacaksın, çocuk," diye açıkladı, tonu sade ve yatıştırıcıydı. "Gücünün sınırlarını, dayanıklılığını ve karanlığın baştan çıkarıcı çağrısına direnme yeteneğini test edecek üçlüler."