◇eins◇

6.9K 719 566
                                    

Park Jimin deniz kıyısındaki eve geldiklerinde derin bir nefes aldı. Bütün yol boyunca kafası cam tarafına çevrili de olsa Jeon Jungkook'un odak noktası olduğunu farketmişti.Yanındaki soğuk adamla yaptığı yolculuk tüylerini ürpertmişti.

Iki hafta boyunca bu adamdan uzak duracağı kesindi.

Sırt çantasını koluna takıp arabadan indiğinde karşısında duran eve baktı.

Beklediğinden tamamen farklı bir evle karşılaşmıştı.

Ev; kocaman bir bahçesi, tam karşısında duran dalgalı denizi ve arkasında bulunan dağlık araziyle lüks bir dağ eviydi.

Adada hava bir anda berbatlaşmıştı ve delici gök gürültüsü ürkmesine sebep olmuştu.

Arkasından yürüyen Jeon JungKook'a son bir bakış attı ve 60'lı yaşlarına yaklaşmış hizmetli kadını takip etti. Hole geldiklerinde beş kişi bordo koltuklara oturmuş sıcak melissa çayı içiyordu.

Yüzüne samimi olduğunu düşündüğü bir tebessüm yerleştirdi ve diğer misafirlere doğru yürüdü.

Hepsiyle teker teker el sıkıştıktan sonra Jung HoSeok'un yanına oturdu.HoSeok hariç diğer misafirler ona çok fazla disiplinli ve katı gelmişti.

Jeon Jungkook da bütün misafirlerle el sıkıştıktan sonra tekli koltuğa oturdu ve orta masadaki gazetelerden birini eline aldı. Insan kalabalığı hiç sevmediği bir şeydi.

Kendisinin üzerinde olan bakışları hissedebiliyordu ama umrunda değildi. O misafirler için değil iş için gelmişti.

Diğerleri kendi aralarında sohbete dalmışken göz ucuyla hepsine baktı. Tek bir bayan misafirin olmaması onu hayalkırıklığına uğratmıştı.

Elindeki gazeteye gömülürken Park Jimin'in sorduğu soru duraksamasına sebep oldu.

"Lee Songbyul'le tanıştınız mı"

Herkes 'tanışmadık, görmedik' diye hep bir ağızdan konuşurken JungKook kaşlarını çattı.

Nasıl hiçbir misafir ev sahibini tanımazdı?

"Songbyul-sshi iş gezisi nedeniyle iki gün gecikecekleri hakkında telgraf çektiler efendim.Bir saat sonra yemek hazır olacak.Dinlenmeniz için size odalarınızı göstereyim"

Herkes huzursuzca ayağa kalktı ve hizmetlinin peşinden merdivenleri çıkmaya başladı.

Jeon Jungkook odasına girdiğinde kapıyı kapattı ve omuzlarındaki hırkayı yatağın üzerine fırlattı.

Iki gün boyunca bu saçma insanlarla takılmak istemiyordu.Kendisi dışında diğerleri tam bir aptal sürüsüydü.

Duş aldıktan sonra yemek için siyah pantolon ve üzerine de mavi kot gömlek giydi. Kahverengi saçlarını hızlıca havluyla kuruttuktan sonra odada ileri geri yürümeye başladı.

Kırmızı ve siyah renklerin hakim olduğu bir odaydı.Odanın tam ortasında genişçe bir yatak vardı. Yatağın iki yanına da komodin konulmuştu ve tam karşıda antika bir ayna vardı.

Yemek için çağırılmayı beklerken duvardaki resimleri incelemeye başladı. Teker teker hepsine bakarken gözü küçük bir çerçeveye konulmuş şiire takıldı.

'Yedi küçük suçlu tatile gitti,
Birinin içeceği boğazında kaldı, kaldı altı.
Altı küçük suçlu tatile gitti,
Biri baltaya sap oldu, kaldı beş. Beş küçük suçlu tatile gitti,
Biri oyuncağıyla avlandı, kaldı dört.
Dört küçük suçlu tatile gitti,
Biri yüzme bilmiyordu, kaldı üç.
Üç küçük suçlu tatile gitti,
Biri camkırıklığına uğradı, kaldı iki.
Iki küçük suçlu tatile gitti,
Birine güneş çarptı, kaldı bir.
Bir küçük suçlu yapayalnız kaldı,
Gidip kendini astı, kimse kalmadı. '

Şiiri okumayı bitirdikten sonra hafifçe gülümsedi.Böylesine saçma bir çocuk şiiri nasıl böyle bir evde bulunabilirdi?

Kapısının tıklanmasıyla son kez saçlarını düzeltti ve hizmetli kadınla beraber aşağı indi.JungKook'un aşağı indiğini gören Kim SeokJin gülümseyip yanına geldi.

"Çok sessizsiniz JungKook-sshi"

JungKook yanındaki doktoru hızlıca süzdükten sonra gülümsedi.

"Yeni insanlara alışma sıkıntım var"

SeokJin elindeki bardağı yukarı doğru kaldırdı.

"Viski içmek insanları yakınlaştırır"

Elindeki viski bardağını Jungkook'a uzattıktan sonra kendine yeni bir tane aldı.

Daha yemek yemeden çakırkeyif olmuştu bile.

****

Yemekler yendikten sonra sıcak bir ortam oluşmuş, herkes birbiriyle yakınlaşmaya başlamıştı.

Jung HoSeok Park Jimin ve Kim Taehyung'la motosikletler hakkında konuşuyordu. Min YoonGi Jeon Jungkook'la ortak arkadaşlarından bahsediyordu.Kim SeokJin ve Kim NamJoon da salonda buldukları kartlarla batak oynuyordu.

Evde her şey normal giderken bir anda gürültülü iğrenç tonda bir ses duyuldu.

-----

Y.N:
Kahraman bakış açısıyla yazsam da sanki bir şeyler eksik gibi olduğu için yine tanrısal bakış yazdım.Fikirleriniz benim için çok önemli böyle üçüncü ağızdan beğeniyorsunuzdur inşallah beybisiler.

cesetler evi » bangtan ✅Where stories live. Discover now